1/3

World of Warcraft Tarihi - Sargeras 1

Özgür Yıldız 14.07.2013 - 14:53
Kara Titan Sargeras
Geçtiğimiz haftalarda World of Warcraft evreninin tarihini anlatan yazı dizimizi sonlandırdığımızı belirtmiştim (Hala okumadıysanız, sitemizin üstünde yer alan arama kısmından "World of Warcraft Tarihi" olarak aratıp bulabilirsiniz). Şimdi ise sizlere World of Warcraft evreninde önemli yerlere sahip karakterlerin geçmişlerini daha detaylı olarak sunacağım.

İlk hafta yazısı olarak evrendeki kaosun asıl nedenlerine dönmeye ve Kara Titan olarak da adlandırılan Sargeras'ın geçmişinden bahsetmeye karar verdim. Önümüzdeki yazılarda Arthas, Medivh, Thrall, Jaina Proudmoore, Illidan Stormrage gibi World of Warcraft dendiğinde akla gelen birçok karakterin de detaylı geçmişlerini bulabileceksiniz.

Sargeras

Unvanları: Yokedici, Ele Geçirilmiş, Kara Titan, İblis Lord, Tüm Hayatın En Büyük Düşmanı, Dünyaların Yıkıcısı, Yanan Lejyon'un Lordu

Sargeras, erimiş bronzdan oluşan büyük bir devdi ve titan ordularını yönetiyordu. Kendi türünden olanlar gibi adil ve özveriliydi, saf kötülüğü kavrayamıyordu. Sargeras, Twisting Nether’dan gelen iblis ordularını yenmek ve tutsak etmek için çağrılmıştı ve bu görev için sayısız bin yıllar boyunca hizmet verdi.

Evrendeki kötülüğe karşı verdiği bitmeyen savaş sırasında gördüğü kaos tarafından giderek çökmeye başlayan Sargeras, tüm bu kafa karışıklığı ve acı sırasında Titan’ların düzenini bozmaya çalışan bir başka grupla karşılaşmak zorunda kaldı: Nathrezim. Dreadlord’lar olarak da bilinen bu vampirik iblislerden oluşan kara ırk, bir grup dünyayı ele geçirmiş ve yaşayanlarını karanlığa döndürmüşlerdi. Bu kötücül dreadlord’lar, tüm ulusları nefret ve güvensizlikle birlikte birbirlerine düşürüyorlardı. Sargeras nathrezim’i kolayca yendi, ancak onların kötü huyları onu çok derinden etkilemişti.

İblislerin şeytanlıkları ve özellikle nathrezim yüzünden sarsılan Sargeras, asıl görevinden uzaklaşmaya ve depresyona girmeye başladı. Şüphe ve umutsuzluk Sargeras’ın hislerini ele geçirdikçe, sadece görevine değil, Titan’ların düzenli bir evren görüşüne de inancından uzaklaştı. Düzen konseptinin sahte olduğuna, kaos ve fesatın bu karanlık, yalnız evrendeki tek sabit olduğuna inanmaya başladı. Dostları olan titanlar, onun yanlış düşüncelerinin farkına varması ve hiddetli duygularını sakinleştirmesi için yardımcı olmaya çalıştılar. Ancak onların iyimser inançlarını kendilerine hizmet eden yanılsamalar olduğuna karar kıldı. Statüsünden sonsuza dek uzaklaşarak evrendeki kendi yerini bulmaya gitti. Pantheon onun gidişinden üzgün olsa da, kayıp kardeşlerinin ne kadar uzağa gideceğini hiçbir şekilde tahmin edemezlerdi.

Devamı diğer sayfada
>>>>>>>>>>>>>>>>