Call of Duty Modern Warfare III İnceleme

Bugüne kadar Call of Duty serisi ile ilgili "kopyala/yapıştır", "copy/paste", "DLC" gibi laflar çok klasikleşti biliyorum. Hatta klasikleşmiş tipik eleştirilerden biriydi ancak bu sefer durum gerçekten çok farklı... Bu sefer kalıplaştırılmış bir eleştiri değil, tamamen gerçek!

Bu eleştirilerin kaynağı ise 2011'deki orijinal MW3'e dayanıyor. O dönemleri yaşayan biri olarak söylemem gerekir ki; aynı sene piyasadaki yerini alan Battlefield 3 karşısında teknik ve teknolojik anlamda geri kalan MW3, bu eleştirilerin temelini oluşturdu. Bugüne kadar da bu algı ile markayı ayakta tutmaya devam ediyor.  

Detaylandırmak gerekirse; 2007'deki Call of Duty 4: Modern Warfare ile büyük bir devrim yaşanmış, hatta "Game of the Year" ödülüne aday olmuş, bu ismi taşıyan özel sürümler çıkarılmış, Crysis gibi rakiplerine de karşı yepyeni bir Call of Duty defterini açmıştı. 2011 yılına kadar süregelen bu zaman diliminde Battlefield 3'ün dönemine göre sunduğu gerçekçi grafikleri karşısında MW3 (2011) ciddi anlamda topa tutulmuştu. Çünkü bu zamana kadar World at War, Black Ops ve Modern Warfare 2 ile CoD4 dinamikleri üzerinden gidilmişti. Battlefield 3 ile Call of Duty MW3 (2011) arasında ciddi ve bariz oranda büyük farklar vardı. Bu da bu tür eleştirilerin ortak noktası olmuştu.

Bir sonraki Battlefield oyunu olan Battlefield 4, Battlefield 1, Battlefield V ve hatta Battlefield 2042 bile aynı düzeyde grafiklere sahip olarak ilerlese de, Call of Duty'nin imajı bu konuda bir kere zedelenmişti.  Her ne kadar eski oyunların üstüne koyarak bugünlere gelse de, bu yüzden bu eleştirilerin artık yersiz olduğunu düşünmekteydim. Özellikle 2019'da yaşanan reboot olayından sonra ve oyuna eklenen ciddi değişimlerden sonra Call of Duty serisinde yepyeni temelleşmenin olduğunu da görünce yine tekrar ediyorum; bu eleştiriler yersiz derdim ki... Taaa ki yeni Modern Warfare 3'e kadar... 

İster kopyala/yapıştır diyin, ister DLC diyin... Bu oyun bambaşka seviye! Tarihin en berbat Call of Duty oyununa tanık oluyorsunuz bugün! Call of Duty 3 bile tarihinde bu seviyede bir oyun olmadı. 

Olabildiğimce sakin ve nefretten uzak bir şekilde, bu oyuna dair iyi ve kötü yanlarını ele almaya çalışacağım. Kötülerken övüyor gibi, överken kötülüyor gibi hissedebilirsiniz ancak objektif olarak bakınca, ne kadar çırpınsam da iyi olan kısımları çok fazla yok. Gerçekten çok üzgünüm.

Call of Duty Modern Warfare III inceleme / PS5

Call of Dty Modern Warfare 3'ü önce PC'de aşağıdaki sistem ile test etmek istedik. Ancak test sistemimiz son derece üyksek özelliklere sahip olsa da oynama imkanı sunmuyordu. Saniyede 15-20 FPS'den fazla görüntü elde edemiyorduk. O sebeple incelememizi PS5 üzerinde yapmaya karar verdik.

Teknik Detaylar: MSI Katana 17 B12VGK-401XTR i7-12650H 32GB 1TB SSD 8GB RTX4070 17.3¨ FHD 144Hz FreeDos Gaming (Oyuncu) Notebook

Oyun, Türkiye için herhangi bir özel fiyatlandırmadan sunulmadı. Hatta süregelecek olan enflasyon da göze alındığı için Türk lirasının kur karşısında gösterdiği performansa göre; Amerika'ya kıyasla 7 dolar, Avrupa'ya da kıyasla 5 euro daha pahalı bir şekilde satışa sunuldu. Yani oyunun standart sürümü şu an PC ve konsollarda 1999 Türk lirasına satılıyor ve bu para şu an Avrupa'daki satış fiyatı olan 69 euro karşısında 74 euro, Amerika'daki 69 dolar karşısında da 76 dolar ediyor. Yani Amerika ve Avrupa'ya göre de pahalı bir oyunla karşı karşıyasınız. Kesin ve net bir şekilde söylüyorum: Bu parayı, bu oyun haketmiyor! Kesinlikle değmez. Özellikle emin olun ki ciddi indirime girecek olan tek Call of Duty oyunu da bu olacak.

Hani malum eleştiriler yapılıyordu ya, oyun DLC diye... Az önce de bahsettiğim gibi ben bunu 2011 senesinde orijinal MW3'ün, Battlefield 3 karşısında yaşadığı imajdan dolayı artık kabak tadı veren gereksiz eleştiri olduğunu savunuyordum. Yine Call of Duty'i övüyordum ancak bırak bu eleştiriyi yapanları; bu sefer firma beni bile susturdu. Çünkü oyunun Campaing moduna açık saçık DLC demişlerdi. Aşağıdaki görsellerden de bunu görebilirsiniz. 

Gördüğünüz gibi Modern Warfare II'nin üzerine Modern Warfare III - Campaing Pack 1 - 2 olarak eklenmiş durumda.

Firma, geçtiğimiz aylardaki güncelleme ile oyunun adını Call of Duty olarak tek bir menü ve isimde birleştirmiş; Modern Warfare 2 (2022)'nin Campaing (Tek Kişilik - Single Mod) modunu, Warzone, Multiplayer ve Zombi modunu bu pakette toplamıştı. Modern Warfare III (2023)'ü ön sipariş ile satın alanlar ise Campaing moduna bir hafta önceden başlayabilecekti. Bu durumda da tek paket halinde sunulan Call of Duty'nin içerisinde birleşmişti ve Modern Warfare III'ü Campaing olarak DLC olarak eklenmişti. Yani Modern Warfare 2 dosyalarının üzerine Modern Warfare III'ü DLC olarak yüklüyordunuz. 

Hatta menüdeki yükleme ekranları bile geçen seneki Modern Warfare II'ye aitti. MWII logosu ile yükleme yaptıktan sonra MWIII'e geçiyordunuz. Gerçekten bize piyasanın en pahalı DLC'lerini sunmuşlardı. Bunu da aşağıdaki görselden görebilirsiniz...

Oyuna başlıyoruz... 

O kadar eleştirdim ama bir yanım ise "teknik sıkıntılardır, teknik sebeplerdir" diyerek buna da "olabilir" dedirtti ve yoluma koyuldum. Yani oyuna... 

10 Kasım'da da oyun tam sürüme erişince; "düzelir ve zaten Campaing modu ön sipariş dosyası, belki de bu yüzden ekleme yaptılar, önemli olan oyunun içeriği, her ne kadar eleştirilse de Call of Duty bambaşka yapım" diye düşünsem de; 10 Kasım'da da tekrar oyunu denetlediğimde ciddi olarak bir şeyin değişmediğini gördüm. Bir de ne oldu biliyor musunuz? "108 GB GÜNCELLEME" aldım. 108 GB - GÜNCELLEME/UPDATE!

Sonuç: Arkaplandaki MWII'e ait olan yeşil fon, MWIII için kırmızı oldu. "2022 bilmem ne hakları saklıdır" yazısındaki tarihte 2023 olmuştu. Sırf bunun için 108 GB'lık güncelleme alan yeni Call of Duty piyasadaki yerini almıştı işte.

Oh be sonunda başladık oyuna...

"Tamam, kötü bir başlangıç yapmış olabiliriz. Belki de oyunun içeriği harikadır ve tüm bu yaşananları unutturacak bize" düşüncesiyle nihayet oyuna başlıyorum...

Bu kısmı SPOILER'lı ve SPOILER'sız olarak ikiye ayıracağım. Aksi halde başka türlü anlatabilmemin imkanı yok.

Önce Spoilersız kısımdan giriş yaparak başlayacağım...

Şimdi şu satır bile hafif spoiler gibi gelebilir ancak merak etmeyin değil. Oyun duyurulduğu zaman yayınlanan oynanış videosunun olduğu yerden başlıyor. O videoyu gördükten sonra Sandman, Truck, Grinch, Sabre vs gibi orijinal MW3 ile karşımıza çıkan karakterleri yeni Modern Warfare evreninde daha etkili şekilde göreceğimizi umarak çok daha heyecanlanmıştım. Güzel ve eğlenceli bir şekilde de ilk bölümü tamamlıyoruz.

İlk bölümü tamamladıktan sonra ne oluyor biliyor musunuz? O bölüm bitiyor ve sizi Urzikstan'daki Warzone haritasına atıyor. Göstergeler, menü, sandık açmalar, kapatmalar yani Warzone'a dair her şey karşınızda oluveriyor. İnanın bana akla gelen her şey Warzone haritasından Warzone'a odaklanmış. Bir anda "acaba yanlışlıkla Warzone'a mı geçtim?" dedim. Onca teknik hatadan sonra sanırım BUG oldu dedim. Oyunu kapadım ve yeniden oyuna girdim. Hayır... Gayet hikaye moduymuş. Bu denli bölüm yapmada uğraşmamışlar. Oyuna giriş olarak ve belkide Gameplay videosu çekelim diye ilk bölümü özenerek yapmışlar ve ardından da Warzone ile boş kalan yerleri doldururuz demişler.

Helikopterden atladık. Sandık bulduk açtık, aldığımız silahlarla üç ayrı bölgedeki helikopterleri patlattık. Başlangıçta şunu da düşündüm; Bunlar sanırım Warzone'a hikaye modunu oynayan insanları da çekmek için bir nevi ilk bölümden sonra eğitim modu gibi Warzone'u sundular ki nasıl bir şey olduğunu görelim hissi yaşatsınlar mantığı diye düşündüm. Bu bölüm bittikten sonra ne oldu biliyor musunuz? Yine benzer bir görev açıldı ve onu yapar bulduk. Kendini öyle bir tekrar ediyor ki, sanki Warzone modundaki tüm haritalara bot yükler gibi yapay zekalıları yükledik ve tek düze vuruyoruz hissi. O iki deneyimden sonra normal Call of Duty moduna döndük. O da kısa süren bir bölüm oldu. Ardından yine Warzone haritası... Bazı şeyler o kadar kopya ki Warzone'un meşhur haritası Verdansk, tamamen olduğu gibi konulmuş.

Bir bölümde yöneteceğimiz karakter olarak Captain Price'a geçiyoruz mesela. Ara sinematikten sonra kendisi helikopterden atlıyor. Oyun başlıyor. Bu kadar.

Bakın aşağıdaki üç görselden ibaret anlattıklarım. Ha Price olarak oynamışım, ha farklı bi karakter...

Oyundaki asıl hikaye anlatımı sinematik videolar üzerinde ilerliyor. Tüm anlatım bu şekilde. Sinematikler kaliteli ve düzgün ancak oyun çok kısa. Sadece ara sahneleri hızlıca geçseniz; oyunu 3.5 saatte bitirebilirsiniz. 

Oynanış boyunca yaşadığım en iyi ve hoşuma giden kısımlardan biri de Craft sisteminin olmamasıydı. Zaten Warzone temelleri üzerine kurulu oyun olduğu için, silah ve ekipman craftlarını menüde yapıyorsunuz. Bir önceki Call of Duty oyunu olan Modern Warfare 2'de craft yapma ve gizlilik olayları beni gerçekten çok sıkmıştı. Bunun olmaması bir nebze rahatlattı. Bu durum simülasyon hissi katsa da, oyunun temel kitlesi gizlilik dışı, aksiyon dolu deneyim yaşamak istiyor. Bir dönem Resident Evil 6 gibi oyunlar bile o dönem aksiyon oyunları revajta diye Call of Duty etkisi ile özünden sapmıştı. Aslında bir Call of Duty oyununda da aradığımız her şey bundan ibaretti. Hikaye, karakter ve aksiyon...  

Oyunun vuruş hissi, bir Call of Duty oyununa yakışacak seviyede mükemmel. Zaten vuruş hissiyatı olsun, sinematik kalite olsun, oyundaki sesler olsun hepsinin temeli bir önceki oyuna ait. Nedense bu özellikler yüzünden ister istemez Warzone çakması haritalarda oyunu oynarken Call of Duty oynuyorum hissiyatına kapıldım. Belki de bunu düşündüler de buna göre hareket etmiş olabilirler. Bunu bilemem ancak keyif aldım bir noktadan sonra. Yine de darlandım mı? Evet. Böyle de bir çelişkiye de düştüm. Kısa süreli bir oynanış zevki verdi. Bazen de pandemi zamanı çıkan Warzone'un, şu anki oyuncu kaybını bu şekilde kapatmaya yönelmiş de olabilirler.

2019'da reboot edilen Modern Warfare'dan sonra Alex Keller, Farah Karim, Wolf, Kate Laswell gibi nice yeni karakter oyuna eklenmişti. İlk oyunda bunları görünce "Modern Warfare" markasının üç oyunla sonlanmayacağını, her şeyin bir nevi Better Call Saul dizisinin ilk dört sezonu gibi yavaş işleyeceğini düşünmüştüm. Bu da bende çok iyi duygulara sebep olmuştu. Hatta zamanla Black Ops Cold War'da gelen Russell Adler, Modern Warfare 2'de ön planda olan Alejandro Vargas gibi karakterler oyuna eklemişken, orijinal üçlemede yer alan Soap MacTavish gibi karakterler gerçekten insanı heyecanlandırmaya yetmişti. Adını duymak bile çok güzel bir his uyandırmıştı. Ghost ve Gaz'ın bile ön plana çıkması etkilemişken, böyle bir potansiyeli, şu oyunda yapılan Warzone haritaları ile harcamaları gerçekten çok feci canımı yaktı diyebilirim.

Geçtiğimiz sene çıkan oyunda İran Genel Kurmay başkanı olan Kasım Süleymani suikastini de çok iyi kurgulayan oyun, elindeki bu karakterlere ve potansiyel senaryo gücüne rağmen, hazır Rusya Ukrayna savaşının da patlak verdiği, Rusların düşmanca yansıtıldığı oyunda maalesef bunu bile kurgulayamamışlar. Bir Warzone modu uğruna Modern Warfare III'ü hiç etmişler. Özellikle Warzone'umsu bölümlerde save sistemi de yok. Öldün mü? Her türlü başa dönüyorsun. Zaten ilk Warzone'da Zakhaev'in oğlunu yakalayarak oyuna başlamamız, o an Warzone yüzünden hikayenin dağılmış olması rahatsız etmişti fakat seriyi bu seviyelere getireceğini hiç düşündürtmemişti.

Oyunda bir de müzik yok. Gerçekten tek düze Warzone haritasında oynarcasına ilerliyorsun. Arkaplanda hiç müzik yok. Sadece bazı sinematik sahnelerde oyunun ana tema müziği var. Yani PC'de kutulu satışı 2019'dan beri durdurdunuz. Masrafınız azaldı kısmen ve dünyada da pahalı, tam oyun fiyatına satış yapıyorsunuz, neden müzik yok? O da ayrı konu.

Hikaye Örgüsü

Oyunun hikaye örgüsü ise çok karışık. Mesela bir önceki oyunda öldürdüğümüz bir karakter, yeni oyunda hiçbir şey olmamış gibi karşımızda. Bir önceki oyunda düşman bellediğimiz bir karakter ise dost mu, düşman mı belli değil. Diyeceğim olayların çizgiselliği yüzünden karışık anlatılıyor... Diyemiyorum, çünkü oyun günümüzde geçiyor. Yani 10 Kasım 2023 diye başlıyor. Modern Warfare 2'de birkaç sene öncesiydi zaten. Tabii bu çizgisellikte bazı olaylar sonraki bölümlerde mi yaşanacak, geçmişte yaşanılanları mı deneyimliyoruz da diyorum ancak tarih var. Yine olmuyor.

Bu oyunda Üçüncü Dünya Savaşı ya da Rusya ABD çekişmesi beklemedik. Gayet modern bir açıdan tutarlı hikayesi var dedik ancak onu da hem reboot ettikleri hikayeleri, hem de pazarlamalarıyla mahvetmiş durumdalar. Açıkçası senden üst düzey yenilik de beklemiyorduk Call of Duty. Bugüne kadarki kemik kitlen, şu anki copy/paste ürününün verdiği hisle oyunu zevkle oynuyordu. Her sene dizi niyetine bambaşka bir etki yaratıyordu. Maalesef bu sene bunu alamadık. Alamadığımız gibi de tüm anılarımız mahvoldu.

Geçen sene hatırlayacak olursanız; Amsterdam bölümündeki en gerçekçi grafikler gündem olmuştu. Sosyal medyada da oyunu oynayan, oynamayan herkes o kısmı paylaşmıştı. Aynı yöntem burada bir Londra bölümünde de denenmiş durumda ancak yine Warzone'a bağladığı için pek değeri kalmadı. Ona da aşağıdan bakabilirsiniz.

Son olarak diğer modlardan da kısaca bahsetmek istiyorum. Klasik olarak Multiplayer, Warzone ve zombi modları oyunda mevcut ama inanın Modern Warfare III denen oyun, DLC olarak oyuna eklendi. Her zamanki gibi büyük güncelleme alan Multiplayer modları da geçtiğimiz satırlarda eleştirdiğim 108 GB'lık update ile güncellendi. Üzerine konuşulacak pek bir şeyin olduğunu sanmıyorum. Firma artık Call of Duty üzerinden değilde Warzone üzerinde ilerlemek istiyor belli ki. Bunu da her sene çıkaracakları oyunlara yansıtacaklar belli ki. Ben zombi modu nedir bilmem, ben Multiplayer'ı nedir bilmem diye düşünüyor olacaksanız; sitede yer alan eski incelemeleri okuyun yeter. Yine de boş geçmemek adına görüşlerimi aşağıda bulabilirsiniz.

Peki Multiplayer, Zombie modları ne durumda?

Az önce kısa bir şekilde geçmiştim ancak yine de önemseyenler olabilir diye detaylandırmak istedim. Asıl oyunun Campaing modu zorla resmen "Warzone" oynattığına neredeyse inceleme boyunca değindim. Bu da akıllara oyunun Multiplayer konusunda başarılı olacağını ister istemez getirdi. 

Oyunun Multiplayer modu, diğer tüm Call of Duty oyunlarında da olduğu gibi aynı. Özellikle bu bir önceki oyun olan Modern Warfare II'nin aynısı. Hani hiçbir şekilde bu oyunu Online oynanamamış insanlara sunsanız, farkı anlamazlar. Skidrow, Favela, Estate ve Rust adında dört önemli haritada maceramız başlıyor. Oyunun grafiklerinde sorun var sanmıştım ve haritaya özgü olduğunu düşünmüştüm ancak geliştirilme sırasında bu şekilde tasarlandığı için biraz eskimsi bir grafikteler. Çevreye uyum sağlama konusunda sıkıntı yok. Dört harita da ciddi manada Multiplayer için tasarlanmış en güzel ortamlardan biri.

Oyuncuların, düşmanlarla etkileşimi, gizliliği ve çarpışması gayet akıcı. Yine de daha oyunun çıkışından bir gün geçmeden anında 50-60 levellara ulaşmış oyuncular, bol renkli özelleştirilmiş silahlar gözüme çarptı. Gerçekten buna 12 saat içerisinde ulaşabilmek için ciddi manada efor sarf etmek ya da hile kullanmak lazım. Oyunun hilecilere karşı olan güvenliğini de göze alacak olursak hemen bu rakamların görülmesi de düşündürdü. Bir iki el oynayayım dedikten sonra aniden 7 level olmam, sonradan durumu açıkladı. Oyunda atladığın seviyenin bir ağırlığı o an gözümde düştü. Belki de ben amatörüm ancak bu şekilde hızla artmaması lazımdı. Bu durum bu seneyi Multiplayer olarak da bu şekilde geçirelim, yine Warzone'da devam etsinler mantığı yaratmış da olabilir. Yine de eğlenceli. İster istemez eğlendirdi.

Özellikle takım oyunu, Deathmatch, Skidrow'da yaşanan Domination Hardpoint oynanışları oyundaki kaos miktarını aktardı ve bu da savaşın şiddetini en iyi şekilde sundu. Süngü ile kovalamanın sadece Battlefield 1 ve V gibi Birinci, İkinci Dünya Savaşı oyunlarına özgü bir şey olduğunu düşünüyor olacaksanız da yanıldığınızı söyleyebilirim. Silah özelleştirme kısımlarında eklediğiniz özelliklere göre süngü benzeri ekipmanlarla mermisiz kaldığınız an gerekeni yapabilirsiniz.

Bir de oyunda zaten koşma özelliği üst düzey olduğu için yani silahını havaya kaldırıp, o animasyonun güzelliği ile cidden bir savaş ortamındaki durumlar simüle edildiği için ayrıca zevkli. 32 oyunculu ilk grubun takım karşısında, toplamda 64 kişiye ulaştığı an kimin kimi vurduğu da belli olmayınca daha hızlı bir sonuçlar elde ediliyordu. Yine de pek üzerinde durulmadan yapılmış gibiydi. Her şey yine aynı yere çıkıyordu: Warzone! Gerçekten oyunu online modlar için almayı düşünüyorsanız; ücretsiz olan Warzone'u oynayın derim.

ZOMBIE!

Zombie modu ise gelenekselliğin ötesine geçmiş biraz. Operation Deadbolt moduyla oyuna başladım ve 24 oyuncuya kadar çıkan bir open world haritada gerçekleşen zombi avı deneyimi yaşadım. Bu sefer oyundaki raunt tabanının sınırı kalkmış, böylece açık dünyada gerçekleşen avlarda, zombi modunun süresini uzatmış oluyorsunuz. Tek kötü kısım ise öldüğünüz an sizi kaldıran biri olmazsa her şeye elveda edersiniz. Eski zombi modlarında, bir kere öldün mü bitiyordu her şey ancak burada takım arkadaşlarınızdan aldığınız yardımlar sizi bir üst düzeye kadar kaldırabiliyor. 

Bölgelere göre zorlaştırılmış açık dünya haritaları mevcutken, oyuncu sayısı bahsettiğim gibi 24 kişiye kadar ulaşabiliyor. Diğer yandan da oyundaki zombi hikaye modu ise bir nevi campaing'e paraler ilerleme hissi katmış. Yeni zombi türleri ile inanılmaz harika olmuş diyebilirim fakat çok fazla da övmek istemiyorum. Modern Warfare 4 diye bir oyun olursa eğer; Warzone gibi Zombi modları ile Campaing'i önümüze sunarlar korkusu var. PvE modu üzerinde ilerlenen bu modda, yine maalesef Warzone'un DMZ modu ile karışım var. Of Warzone of!

Yine de birçok yapımcının, özellikle senelerdir tutturamayan FPS tabanlı The Walking Dead oyunlarının yapımcıları, bu modu referans almalılar.

En kritik Nokta: NO RUSSIAN!

-SPOILER BAŞI-

Bu satırları Spoiler içeren özellikler için sakladım. Oyunu oynamaya niyetliyseniz ve bitirme derdindeyseniz; Bu satırları es geçin. 

Call of Duty: Modern Warfare III'ün insanları heyecanlandıran tek kısmı Vladimir Makarov'un geri dönmesi ve "No Russian" bölümünün yaşatacağı etkiydi. Orijinal Modern Warfare 2'de Vladimir Makarov'u ilk kez bu görevle tanıyorduk ve bir havaalanı katliamı ile Rusya ile Amerika'yı büyük bir savaşa sokuyordu. Bununla da kalmayıp, bu durum sonrasında da Üçüncü Dünya Savaşı'na sebep oluyordu. Halen unutulmamış bir sahne olmasının yanı sıra, gerek capslerde, gerek memeslerde, gerekse politik olaylarda bile dile getirilen sahneydi. Böyle bir şeyi günümüzde nasıl sunacaklardı?

MW2'nin finaline doğru buna dair neler olacağının ipuçlarını görmüştük. Anladığım kadarıyla 3D yazıcıdan yazdırılan silah parçalarıyla, X-Ray cihazından geçmeyi başaran karakterlerimiz ve önceden uçağa sokulmuş kalan parçalarla silahımızı hazırlıyoruz. O kısımda Vladimir Makarov'un kısrak zekası işe yarıyor ve adamları aracılığıyla Urzikstanlı YPJ üyesi olan Samara'yı bir şekilde oyuna dahil ediyor ve silahı ona tutuşturduktan sonra uçaktaki terör eyleminden onu sorumlu tutuyor. O an uçaklarda gizli olarak yolculuk eden koruma detayı da iyi işlenmişti. Çünkü bildiğim kadarıyla 11 Eylül saldırılarından sonra her uçakta yolcu kılığına girmiş dört koruma yer alıyor. Bu detay da iyi düşünülmüştü. Çünkü zamanında bunun tartışmasını yaptığımda elde kanıt yoktu ancak bu oyunda bile işlenmiş diyebileceğim. Spoiler dedim ama her şeyi anlatmayacağım yine de fakat No Russian bölümünün 5 dakika sürdüğünü söylemeliyim ki 3 dakikası sinamatik video. Vladimir Makarov araya girdikten sonra olayı Samara'ya yıkıyor ve uçaktaki eylemin gerçekleşmesine sebep oluyor.

Vladimir Makarov'u çok kez oyunda görüyoruz ancak cılız, küçük enişte gibi bir karizması kalmamış bir Makarov var karşımızda. Orijinal oyunlarda onun ismini anınca da yer yerinden oynuyordu. Bir iki saniyelik görüntüsünün bile 14 sene süren etkisi halen üzerimizdeyken, ismen bile Vladimir Makarov'un Flash TV oyunculuğu sergilemesi gerçekten her şeyi yerle bir etmiş durumda. Ayrıca asıl katliamların olduğu "No Russian" bölümü de, uçak sahnesi değil, stadyum saldırısının yaşandığı yer. 

Özellikle son sahne var ki; Ghost ve Gaz'ın ön plana çıkarılıp, Soap'un arkaplana itildiği yetmezmiş gibi, onun ölümü var ki; görüp görebileceğiniz en duygusuz olaylardan biri olabilir. O kadar sinir bozucu ve sıradan ki anlatamam bile...

-SPOILER SONU-

Son Söz!

İnanın bana oyunla ilgili anlatılacak hiçbir şey yok. Hatta ilk bölümün mükemmel tasarlanıp, gameplay videosu olarak önümüze konulması ve ardından da Warzone haritalarında takılın dercesine, önceki oyunlarda mecburi olarak bu modu yüklettirdikleri yetmezmiş gibi zorla hikaye bölümünde de oynatmaları, gerçekten bardağı taşıran son nokta oldu. No Russian mesajı gelip, bardağa atılan telefon kadar en az.

Ben bu satırları yazarken birçok dramayı gündeme getiren Jason Schreier, çoğu Call of Duty oyununun üç yıl içerisinde geliştirildiğini fakat Modern Warfare 3'ün ise 1.5 yıldan az bir sürede geliştirildiğini dile getirdi. Bu zaman zarfında böyle bir yapımın bu şekilde olmasını her şeyiyle açıklıyor. Dürüst olmak gerekirse sinematik gidişata göre güzel hikayesi kurgulanmış ama oyun olmamış. Keşke Modern Warfare III hiç var olmasaydı. Zamanında yaşanan Call of Duty 3 etkisi, Call of Duty 4: Modern Warfare gibi bir efsaneyi doğurmuştu. Bu gelecekte neyi doğurur bilmem ancak tarihte ilk defa çok kötü bir Call of Duty oyununa şahit olduk.