2016'nın bomba oyunları - 2
2016 yılında çıkacak oyunlara ilk bakış atmaya devam ediyoruz.
Çoğumuzun, 2016 yılını iple çekmemize neden olan özel oyunlar var. İlk bölümünü yayınladığımız makalemizin 2. bölümüyle karşınızdayız. Listemizde yine birçok güzel oyunun ilk bakışlarını yapıyoruz. Umarız keyifle okursunuz ve siz de fikirlerinizi beyan edersiniz.
1
MAFIA III (PC, PS4 ve XboxOne)
Mafya gerçek hayatta, insanı tir tir titreten ve hiçbir şekilde karşılaşmak istemeyeceğiniz yasadışı suç örgütüdür. O dünyanın insanları, amaca gitmek için neredeyse her şeyi mubah görür. Beyaz perdeye aktarıldığında ise, Marlon Brando ve Al Pacino’nun eşsiz oyunculuk sergilediği Godfather filmi akıllara gelir. Haliyle devam filmlerinin de çekilmesi de pek sürpriz değildi. Biz oyun dünyasına geçelim isterseniz. İlk Mafya oyunu 1930’lu yıllarda Tommy isimli şahsı yönettiğimiz tarz olarak GTA’ya benzeyen bir yapımdı. Adamımız mafyanın eline düşerek kariyer basamaklarını tırmanıyor ve Amerika’nın altını üstüne getiriyordu. O yıllarda, ciddi bir hayran kitlesine sahip olan yapım için devam oyunu olan Mafia II haberleri gündeme düştü. Nihayet 2010 yılında Mafia II piyasaya çıktı. Bu kez başrolde İtalyan göçmeni Vito Scaletta’yı görüyoruz. Acemi delikanlımız, ilk kuyumcu soygunundan sonra yakayı ele veriyor ve gelişen süreç sonunda, 2. Dünya Savaşı'nda Amerikan birliklerinin arasında yer alıyor. Savaş bitince geriye dönüyor, ancak babası ölmüş ve bir miktar borç bırakmıştır. Annesi ve kız kardeşi ile birlikte, hayatta kendi için biçilen rolü oynamak zorundadır. O da bir şekilde Mafya Dünyasına girer. Aradan geçen beş senelik bir süreç sonunda nihayet Mafya III ile suç dünyasına adım atma şansımız yeniden doğdu.
Mafia III bizi 1960’lı yıllara geri götürüyor. Bu kez Lincoln Clay isminde, Vietnam Savaşından dönen bir adamın macerasına tanıklık edeceğiz. Yetimhanede büyüyen bu çocuk, evlatlık olarak bir aileye verilir. Ancak ailesi mafya tarafından öldürülmüştür. Vietnam dönüşü New Orleans artık eskisi gibi değildir. İlk fragman yayınlandığında, Lincoln’ü araba sürerken görüyoruz. Aile ile ilgili sözcükler ağzından dökülüyor. Ona göre aile “sizi dünyaya getirenler değil, uğruna canını verebilecek insanlardır”. Daha sonra olaylardan sorumlu tuttuğu adamı kıskıvrak yakalayıp paket yapıyor ve ıssız bir yere götürüp, hesap sormak için harekete geçiyor. Geri planda birkaç insan beliriyor (neyse fazla spoiler vermeyeyim).
Gelelim GamesCom’da yayınlanan oyun içi videoya; 1960’lı yılların New Orleans’ı acaba, gördüğümüz gibi neon ışıklarla süslenmiş binaların olduğu bir yer miydi? Dönemin insanlarının gittiği ve baskın renklerin hâkim olduğu gece kulüpleri klasik arabaları, polisleri ile önemli şehirlerden birisi miydi? Her ne olursa olsun içinde sosyal hayatın döndüğü ışıl ışıl canlı bir şehir panoraması dikkat çekiyor. Araç sürüş dinamikleri sanki olduğundan daha da abartılmış gibi. Lincoln birkaç el ateş etmeyle araçları havaya uçurabiliyor, çarptığı arabalar, sanki gerçek araçların yarı ağırlığında metal kütleler gibi sağa sola savruluyor. Az da olsa Lincoln’ün elinde silahlarla birkaç kişiyi vurduğunu, bıçakladığını gördük. Yarı otomatik hedefleme sistemi, siper alma ve ateş etme olayları beni pek kesmedi. Umarım oyunun genel havası daha bir mafyavari bir olaylar döngüsüyle ve heyecanlı aksiyon sahneleriyle harmanlanmıştır. 2016 yılını bekleyip göreceğiz. Unutmadan söyleyeyim bu kez oyunu yapan firma Hangar 13.
MAFIA III (PC, PS4 ve XboxOne)Mafya gerçek hayatta, insanı tir tir titreten ve hiçbir şekilde karşılaşmak istemeyeceğiniz yasadışı suç örgütüdür. O dünyanın insanları, amaca gitmek için neredeyse her şeyi mubah görür. Beyaz perdeye aktarıldığında ise, Marlon Brando ve Al Pacino’nun eşsiz oyunculuk sergilediği Godfather filmi akıllara gelir. Haliyle devam filmlerinin de çekilmesi de pek sürpriz değildi. Biz oyun dünyasına geçelim isterseniz. İlk Mafya oyunu 1930’lu yıllarda Tommy isimli şahsı yönettiğimiz tarz olarak GTA’ya benzeyen bir yapımdı. Adamımız mafyanın eline düşerek kariyer basamaklarını tırmanıyor ve Amerika’nın altını üstüne getiriyordu. O yıllarda, ciddi bir hayran kitlesine sahip olan yapım için devam oyunu olan Mafia II haberleri gündeme düştü. Nihayet 2010 yılında Mafia II piyasaya çıktı. Bu kez başrolde İtalyan göçmeni Vito Scaletta’yı görüyoruz. Acemi delikanlımız, ilk kuyumcu soygunundan sonra yakayı ele veriyor ve gelişen süreç sonunda, 2. Dünya Savaşı'nda Amerikan birliklerinin arasında yer alıyor. Savaş bitince geriye dönüyor, ancak babası ölmüş ve bir miktar borç bırakmıştır. Annesi ve kız kardeşi ile birlikte, hayatta kendi için biçilen rolü oynamak zorundadır. O da bir şekilde Mafya Dünyasına girer. Aradan geçen beş senelik bir süreç sonunda nihayet Mafya III ile suç dünyasına adım atma şansımız yeniden doğdu.
Mafia III bizi 1960’lı yıllara geri götürüyor. Bu kez Lincoln Clay isminde, Vietnam Savaşından dönen bir adamın macerasına tanıklık edeceğiz. Yetimhanede büyüyen bu çocuk, evlatlık olarak bir aileye verilir. Ancak ailesi mafya tarafından öldürülmüştür. Vietnam dönüşü New Orleans artık eskisi gibi değildir. İlk fragman yayınlandığında, Lincoln’ü araba sürerken görüyoruz. Aile ile ilgili sözcükler ağzından dökülüyor. Ona göre aile “sizi dünyaya getirenler değil, uğruna canını verebilecek insanlardır”. Daha sonra olaylardan sorumlu tuttuğu adamı kıskıvrak yakalayıp paket yapıyor ve ıssız bir yere götürüp, hesap sormak için harekete geçiyor. Geri planda birkaç insan beliriyor (neyse fazla spoiler vermeyeyim).
Gelelim GamesCom’da yayınlanan oyun içi videoya; 1960’lı yılların New Orleans’ı acaba, gördüğümüz gibi neon ışıklarla süslenmiş binaların olduğu bir yer miydi? Dönemin insanlarının gittiği ve baskın renklerin hâkim olduğu gece kulüpleri klasik arabaları, polisleri ile önemli şehirlerden birisi miydi? Her ne olursa olsun içinde sosyal hayatın döndüğü ışıl ışıl canlı bir şehir panoraması dikkat çekiyor. Araç sürüş dinamikleri sanki olduğundan daha da abartılmış gibi. Lincoln birkaç el ateş etmeyle araçları havaya uçurabiliyor, çarptığı arabalar, sanki gerçek araçların yarı ağırlığında metal kütleler gibi sağa sola savruluyor. Az da olsa Lincoln’ün elinde silahlarla birkaç kişiyi vurduğunu, bıçakladığını gördük. Yarı otomatik hedefleme sistemi, siper alma ve ateş etme olayları beni pek kesmedi. Umarım oyunun genel havası daha bir mafyavari bir olaylar döngüsüyle ve heyecanlı aksiyon sahneleriyle harmanlanmıştır. 2016 yılını bekleyip göreceğiz. Unutmadan söyleyeyim bu kez oyunu yapan firma Hangar 13.
2
TOM CLANCY‘S THE DIVISION (PC, PS4 ve XboxOne)
Oyun dünyası ile iç içeyseniz, mutlaka Tom Clancy ismini duymuş olmanız lazım. Rainbow Six, Splinter Cell, Ghost Recon serileri yanında, H.A.W.K ve End War gibi oyunlara yaptığı askeri ve teknolojik katkılarla bilinir. Aslında soğuk savaş dönemi romancısıdır. Eğer bir şekilde Rainbow Six, Splinter Cell ve ya Ghost Recon serilerini oynadıysanız, Tom Clansy hakkında konferans verecek seviyedesiniz demektir. Ne yazık ki kendisini 1Ekim 2013 tarihinde kaybettik. Ancak ismi oyunlarla birlikte yaşamaya devam ediyor. Bunlardan biri de The Division.
Amerikan hükümetinin başında George Bush bulunuyor ve önemli bir krizle karşı karşıyalar. New York’ta Kara Cuma (Black Friday) olayları domino etkisi göstererek, kente hızla yayılır. Mali krizin yanında bir çeşit salgın hastalık sonucu kentte karantina uygulamasına geçilir. Darwinter adı verilen bu karantina ile bölgenin dış dünya ile bağlantısı kesilir. Salgın hastalıklar ve yaşanan mali kriz bölge halkını çok kötü durumda bırakır. Hükümet “The Divison” adlı özle bir birlik kurar ve bölge halkının yardımına gönderir. Oyunun hikâyesi bu şekilde. Şimdi sıkı durun, oyun online tabanlı bir RYO. TPS kamera açısıyla oynayabileceğimiz yapımda, arkadaşlarımızla birlikte co-op ilerleyebilmenin yanında, PvP etmenlerini de kullanabileceğiz. Oyuncular arası bu dayanışma silah envanterlerinden tutun, yiyecek, içecek ve ilaçlara kadar değişiklik gösterebiliyor. Hem karakter gelişimi ve hem de detaylı silah geliştirmeleri ile online tabanlı bir RPG bizleri bekliyor. Daha önce denenmemiş bir tür ancak yapımcılar bu konuda oldukça iddialı. Oyunun başlangıcı olarak, olaylardan sonra geçen 22 saat bir zaman dilimi var ve yapımcılar; “oyuncular birbirini tanıyacak, etrafı keşfetmek için süre harcayacaklar, gruplar oluşacak ve hikâyenin bir parçası olacaklar” diyerek, bizleri ısındırma turlarına hazırlıyorlar. Genel olarak Manhattan’da geçecek ve diğer bölgeleri de keşfetme şansımız olacak. Open World denen ucu bucağı belirsiz haritalarda, karşınıza çıkacak insanların dost veya düşman olduğunu bilememek, ilginç bir deneyim olsa gerek. Oyunun yapım ekibinde olan Martin Hulberg’e “oyun tüm platformlarda nasıl performans verecek?” sorusuna, “tüm platformlarla ayrı ayrı ilgileniyoruz” oldu. Yani Pc ve konsollarda farklı performanslarla karşılaşabiliriz. Hatta söylentiler arasında “PS4’ün daha önde olduğu” iddialar arasında yer alıyor. Yönettiğimiz karakterin çok işlevsel bir kol saati de gözlerimizden kaçmadı. Bu teknolojik alet bir anda, etrafımızda 3 boyutlu bir harita çıkardı.
Açıkçası, oynanış dinamikleri nasıl gerçekleşecek, PvP nasıl işleyecek, co-op mod nasıl olacak ve nasıl bir online deneyim sunacak merak içerisindeyim.
TOM CLANCY‘S THE DIVISION (PC, PS4 ve XboxOne)Oyun dünyası ile iç içeyseniz, mutlaka Tom Clancy ismini duymuş olmanız lazım. Rainbow Six, Splinter Cell, Ghost Recon serileri yanında, H.A.W.K ve End War gibi oyunlara yaptığı askeri ve teknolojik katkılarla bilinir. Aslında soğuk savaş dönemi romancısıdır. Eğer bir şekilde Rainbow Six, Splinter Cell ve ya Ghost Recon serilerini oynadıysanız, Tom Clansy hakkında konferans verecek seviyedesiniz demektir. Ne yazık ki kendisini 1Ekim 2013 tarihinde kaybettik. Ancak ismi oyunlarla birlikte yaşamaya devam ediyor. Bunlardan biri de The Division.
Amerikan hükümetinin başında George Bush bulunuyor ve önemli bir krizle karşı karşıyalar. New York’ta Kara Cuma (Black Friday) olayları domino etkisi göstererek, kente hızla yayılır. Mali krizin yanında bir çeşit salgın hastalık sonucu kentte karantina uygulamasına geçilir. Darwinter adı verilen bu karantina ile bölgenin dış dünya ile bağlantısı kesilir. Salgın hastalıklar ve yaşanan mali kriz bölge halkını çok kötü durumda bırakır. Hükümet “The Divison” adlı özle bir birlik kurar ve bölge halkının yardımına gönderir. Oyunun hikâyesi bu şekilde. Şimdi sıkı durun, oyun online tabanlı bir RYO. TPS kamera açısıyla oynayabileceğimiz yapımda, arkadaşlarımızla birlikte co-op ilerleyebilmenin yanında, PvP etmenlerini de kullanabileceğiz. Oyuncular arası bu dayanışma silah envanterlerinden tutun, yiyecek, içecek ve ilaçlara kadar değişiklik gösterebiliyor. Hem karakter gelişimi ve hem de detaylı silah geliştirmeleri ile online tabanlı bir RPG bizleri bekliyor. Daha önce denenmemiş bir tür ancak yapımcılar bu konuda oldukça iddialı. Oyunun başlangıcı olarak, olaylardan sonra geçen 22 saat bir zaman dilimi var ve yapımcılar; “oyuncular birbirini tanıyacak, etrafı keşfetmek için süre harcayacaklar, gruplar oluşacak ve hikâyenin bir parçası olacaklar” diyerek, bizleri ısındırma turlarına hazırlıyorlar. Genel olarak Manhattan’da geçecek ve diğer bölgeleri de keşfetme şansımız olacak. Open World denen ucu bucağı belirsiz haritalarda, karşınıza çıkacak insanların dost veya düşman olduğunu bilememek, ilginç bir deneyim olsa gerek. Oyunun yapım ekibinde olan Martin Hulberg’e “oyun tüm platformlarda nasıl performans verecek?” sorusuna, “tüm platformlarla ayrı ayrı ilgileniyoruz” oldu. Yani Pc ve konsollarda farklı performanslarla karşılaşabiliriz. Hatta söylentiler arasında “PS4’ün daha önde olduğu” iddialar arasında yer alıyor. Yönettiğimiz karakterin çok işlevsel bir kol saati de gözlerimizden kaçmadı. Bu teknolojik alet bir anda, etrafımızda 3 boyutlu bir harita çıkardı.
Açıkçası, oynanış dinamikleri nasıl gerçekleşecek, PvP nasıl işleyecek, co-op mod nasıl olacak ve nasıl bir online deneyim sunacak merak içerisindeyim.
3
DARK SOULS 3 (PC, PS4 ve XboxOne)
İtiraf edeyim seriye ikinci oyundan başladım ve Majula topraklarına adım attığımda bir şeylerin ters gideceği içime doğuyordu. Hadi mağaralarda ki düşmanları bir şekilde geçmiştim, ancak diğer Bonfire Noktasına ulaştığımda ve yön tercihlerimi yaptığımda karşımda normal zorluktaki düşmanlardan daha zorlu rakipler çıktı. Evet, oyunun zorluğunu duymuştum, ancak içine girip bu macerayı birer bir yaşamak en güzeliydi. Hardcore limitlerimi zorlamam gerekti ve daha Majula’dayken sınıf tercihimi değiştirmeyi uygun gördüm. Bir Swordman yerine Warrior’u tercih ettim.
Dark Souls 3’e ait, youtube kanalı olan the know’da bazı bilgiler verildi. 45 yeni düşman ve 15 yeni Boss, onlarca farklı silah ve itemler eklenecek. Dark Souls 2’de 8 sınıf bulunurken son oyunda 10 farklı sınıf mevcut olacak. Oyun içi grafik motoruyla hazırlanmış 60 dakikalık ara sahneler olacak. Meşhur Boss savaşlarına Heat Up ismi verilen bir dinamik eklenmiş. Anladığım kadarıyla Bossların saldırı şekilleri değişebilecek ve farklı bir şekilde gard alabilecekler. Burada bir parantez açalım. Zaten yeterince zorlu olan oyunda Boss’lar insanı canından bezdirirken, bu hamleyle iyice zorlu hale gelecekler. Açıkçası bu durum, beraberinde neler getirecek hep birlikte göreceğiz. Kurban Ritüelleri olacakmış ve diğer oyuncuları ziyaret edebiliyormuşuz. Bunu gerçekleştirdiğimizde, ödül avcıları peşimizde olacak. Çünkü başımıza ödül konuluyor. Bloodborne, Dark Souls ve Demon Souls’un önemli ismi Hidetaka Miyazaki, bu oyunda da görev alacak.
Orta dünyada geçen zorlu bir Dark Souls macerasına hazırsanız 2016 sizin yılınız olacak.
DARK SOULS 3 (PC, PS4 ve XboxOne) İtiraf edeyim seriye ikinci oyundan başladım ve Majula topraklarına adım attığımda bir şeylerin ters gideceği içime doğuyordu. Hadi mağaralarda ki düşmanları bir şekilde geçmiştim, ancak diğer Bonfire Noktasına ulaştığımda ve yön tercihlerimi yaptığımda karşımda normal zorluktaki düşmanlardan daha zorlu rakipler çıktı. Evet, oyunun zorluğunu duymuştum, ancak içine girip bu macerayı birer bir yaşamak en güzeliydi. Hardcore limitlerimi zorlamam gerekti ve daha Majula’dayken sınıf tercihimi değiştirmeyi uygun gördüm. Bir Swordman yerine Warrior’u tercih ettim.
Dark Souls 3’e ait, youtube kanalı olan the know’da bazı bilgiler verildi. 45 yeni düşman ve 15 yeni Boss, onlarca farklı silah ve itemler eklenecek. Dark Souls 2’de 8 sınıf bulunurken son oyunda 10 farklı sınıf mevcut olacak. Oyun içi grafik motoruyla hazırlanmış 60 dakikalık ara sahneler olacak. Meşhur Boss savaşlarına Heat Up ismi verilen bir dinamik eklenmiş. Anladığım kadarıyla Bossların saldırı şekilleri değişebilecek ve farklı bir şekilde gard alabilecekler. Burada bir parantez açalım. Zaten yeterince zorlu olan oyunda Boss’lar insanı canından bezdirirken, bu hamleyle iyice zorlu hale gelecekler. Açıkçası bu durum, beraberinde neler getirecek hep birlikte göreceğiz. Kurban Ritüelleri olacakmış ve diğer oyuncuları ziyaret edebiliyormuşuz. Bunu gerçekleştirdiğimizde, ödül avcıları peşimizde olacak. Çünkü başımıza ödül konuluyor. Bloodborne, Dark Souls ve Demon Souls’un önemli ismi Hidetaka Miyazaki, bu oyunda da görev alacak.
Orta dünyada geçen zorlu bir Dark Souls macerasına hazırsanız 2016 sizin yılınız olacak.
4
GEARS OF WAR 4 DEĞİL, GEARS 4 (XboxOne)
Xbox 360’ı alınca neredeyse konsoldan çıkmayan bir oyundu benim için Gears of War. Günlerce, bazen haftalarca rüyalarımda, Sera gezegeninde Locust avlarken buluyordum kendimi. Marcus Fenix gibi takımım yoktu, ama macera bitmeden uyanma gibi bir lüksüm vardı.
2006 yılında piyasaya çıkan Xbox 360’ın exlusive oyunu Gears of War bizi, Post Apokaliptik bir evrende Locust adı verilen canavarlarla baş başa bırakmıştı. Kıyamet sonrası ekolojik sistemin bozulduğu, insanların sindirilip, yokluk içinde bir hayat sürdürdükleri Sera Gezegeninde insan direnişini devam ettirmek zorundayız. Kendine has silahları (testereli silah hafızalarımıza kazındı), siper alma, ateş etme teknikleri ve topraktan çıkıp birden karşımızda beliren locustlarla, kendine ayrı bir yer edinen Gears of War, bu kez serinin dördüncü oyunuyla yeniden bizlerle birlikte olacak. Dördüncü oyuna geçmeden Gears of War Judgament adlı oyundan da farklı bir karakteri yönetmiştik. Yapım üçlemenin daha öncesinde yaşanan savaşları konu alıyordu. Haliyle Marcus Fenix’i göremiyoruz. Son oyunda da Marcus Fenix olmayacak gibi, çünkü E3 fuarında yayınlanan videoda, JD isimli erkek bir savaşçıyla ve Kait adında bir bayanla tanıştık. Bu ikili rüzgâr fırtınası eşliğinde ilerlemeye çalışıyorlardı. Bir anda rüzgâr bombaları patlayınca Kait, partnerine metal kapıyı gösterdi. Klasik testereli silahla o kapı açıldı ve güvenli bir binaya sığınabildiler. Etrafta canavar embriyoları ve sinsice onları takip eden yeni bir yaratık türü belirdi. Locustları olup olmayacağı konusunda bir bilgi de yok üstelik. Oyunda, başka yaşam formlarını da göremedik üstelik. Oynanış dinamiklerinde de pek farklılık göremedim. Yapımcı koltuğunda bu kez Epic Games oturmuyor. Oyunu yapan firmanın ismi, The Coalition. Son olarak serinin son oyunu isim olarak, Gears 4 geçiyor. Neden böyle ilginç bir hamle yaptılar doğrusu merak içindeyim.
GEARS OF WAR 4 DEĞİL, GEARS 4 (XboxOne)Xbox 360’ı alınca neredeyse konsoldan çıkmayan bir oyundu benim için Gears of War. Günlerce, bazen haftalarca rüyalarımda, Sera gezegeninde Locust avlarken buluyordum kendimi. Marcus Fenix gibi takımım yoktu, ama macera bitmeden uyanma gibi bir lüksüm vardı.
2006 yılında piyasaya çıkan Xbox 360’ın exlusive oyunu Gears of War bizi, Post Apokaliptik bir evrende Locust adı verilen canavarlarla baş başa bırakmıştı. Kıyamet sonrası ekolojik sistemin bozulduğu, insanların sindirilip, yokluk içinde bir hayat sürdürdükleri Sera Gezegeninde insan direnişini devam ettirmek zorundayız. Kendine has silahları (testereli silah hafızalarımıza kazındı), siper alma, ateş etme teknikleri ve topraktan çıkıp birden karşımızda beliren locustlarla, kendine ayrı bir yer edinen Gears of War, bu kez serinin dördüncü oyunuyla yeniden bizlerle birlikte olacak. Dördüncü oyuna geçmeden Gears of War Judgament adlı oyundan da farklı bir karakteri yönetmiştik. Yapım üçlemenin daha öncesinde yaşanan savaşları konu alıyordu. Haliyle Marcus Fenix’i göremiyoruz. Son oyunda da Marcus Fenix olmayacak gibi, çünkü E3 fuarında yayınlanan videoda, JD isimli erkek bir savaşçıyla ve Kait adında bir bayanla tanıştık. Bu ikili rüzgâr fırtınası eşliğinde ilerlemeye çalışıyorlardı. Bir anda rüzgâr bombaları patlayınca Kait, partnerine metal kapıyı gösterdi. Klasik testereli silahla o kapı açıldı ve güvenli bir binaya sığınabildiler. Etrafta canavar embriyoları ve sinsice onları takip eden yeni bir yaratık türü belirdi. Locustları olup olmayacağı konusunda bir bilgi de yok üstelik. Oyunda, başka yaşam formlarını da göremedik üstelik. Oynanış dinamiklerinde de pek farklılık göremedim. Yapımcı koltuğunda bu kez Epic Games oturmuyor. Oyunu yapan firmanın ismi, The Coalition. Son olarak serinin son oyunu isim olarak, Gears 4 geçiyor. Neden böyle ilginç bir hamle yaptılar doğrusu merak içindeyim.
5
HOMEFRONT: THE REVOLUTION (PC, PS4 ve XboxOne)
Homefront ilk çıktığında hikâye olarak bizleri oldukça şaşırtmıştı. Kore ordusu koskoca Amerika’yı işgal ediyordu. Oyunu yapan ekip Kaos Studios ve dağıtımını üstlenen ise THQ. Elbette FPS savaş oyunlarında bariz bir Call of Duty ve Battlefield oyunlarının üstünlüğü var ve daha geriye gittiğimizde Medal of Honor serisini görüyoruz. İşte bu oyunların arasında “rekabet edebilecek mi?” diye düşünürken, ne yazık ki yapım vasatı aşamadı. Ancak bu kez yeni oyun için durum biraz daha ümit verici hale geldi.
Crytek yapımcı firma oldu ve Deep Silver oyunun dağıtımını üstlenecek. Yapım Cry Engine grafik motoruyla hazırlanıyor. Kore ordusu Amerika’yı tamamen istila etmiş ve himayesine almış durumda. 2024 yılının Philadelphia’sındayız. Kore ordusu gelişmiş Drone’lar, kamera sistemleri ve nöbetçi askerlerle sokakları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bizde bir grup direnişçi ile birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz. Yayınlanan oyun içi videolarında, bu kez işlerin daha ciddiye alındığını görüyoruz. Yapımcılar Cry Engine grafik motoru ile gayet güzel bir iş başarmışlar ki, zaten Crytek firmasından bunu beklemek hakkımız.
Gelelim oyun dinamiklerine, öncelikle şunu söylemeliyim; oyundaki hareket çeşitliliği ve silahlar gerçekten beni etkilemeyi başardı. Mesela cep telefonumun var, gelişmiş bir navigasyon hizmeti sunuyor, gizli silahların yerini gösteriyor. Aynı zamanda alan taraması yapıp hedefleri işaretleyebiliyoruz. Bunu yaparken de, Drone’lardan uzak durmamız gerekiyor. Bu hareketli Drone’lar her an tepenizde uçup duruyor. Kameraların yerini tespit ettiğimizde, yerden alacağımız bir tuğla parçası ile kırabiliyoruz. Ya da kilitli kapıları, demir makası ile kesiyoruz. Cep telefonu ayrıca maket araçları uzaktan kumanda edebiliyor. Bu şekilde maket araca yerleştirdiğimiz bomba ile istenilen hedefi havaya uçurabiliyoruz. Her ne kadar 2024 yılı olsa da eski alışkanlıklarımızdan vazgeçmiyoruz. Evet demoda Molotof kokteyli de gördük.
İşin bir diğer ilginç yanı, Crytek firmasında yaşanan istifa söylentileri. Bakalım haberler doğruysa oyunu nasıl etkileyecek ve Crytek nasıl bir stratejiye gidecek, iler ki günlerde görebileceğiz.
HOMEFRONT: THE REVOLUTION (PC, PS4 ve XboxOne)Homefront ilk çıktığında hikâye olarak bizleri oldukça şaşırtmıştı. Kore ordusu koskoca Amerika’yı işgal ediyordu. Oyunu yapan ekip Kaos Studios ve dağıtımını üstlenen ise THQ. Elbette FPS savaş oyunlarında bariz bir Call of Duty ve Battlefield oyunlarının üstünlüğü var ve daha geriye gittiğimizde Medal of Honor serisini görüyoruz. İşte bu oyunların arasında “rekabet edebilecek mi?” diye düşünürken, ne yazık ki yapım vasatı aşamadı. Ancak bu kez yeni oyun için durum biraz daha ümit verici hale geldi.
Crytek yapımcı firma oldu ve Deep Silver oyunun dağıtımını üstlenecek. Yapım Cry Engine grafik motoruyla hazırlanıyor. Kore ordusu Amerika’yı tamamen istila etmiş ve himayesine almış durumda. 2024 yılının Philadelphia’sındayız. Kore ordusu gelişmiş Drone’lar, kamera sistemleri ve nöbetçi askerlerle sokakları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bizde bir grup direnişçi ile birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz. Yayınlanan oyun içi videolarında, bu kez işlerin daha ciddiye alındığını görüyoruz. Yapımcılar Cry Engine grafik motoru ile gayet güzel bir iş başarmışlar ki, zaten Crytek firmasından bunu beklemek hakkımız.
Gelelim oyun dinamiklerine, öncelikle şunu söylemeliyim; oyundaki hareket çeşitliliği ve silahlar gerçekten beni etkilemeyi başardı. Mesela cep telefonumun var, gelişmiş bir navigasyon hizmeti sunuyor, gizli silahların yerini gösteriyor. Aynı zamanda alan taraması yapıp hedefleri işaretleyebiliyoruz. Bunu yaparken de, Drone’lardan uzak durmamız gerekiyor. Bu hareketli Drone’lar her an tepenizde uçup duruyor. Kameraların yerini tespit ettiğimizde, yerden alacağımız bir tuğla parçası ile kırabiliyoruz. Ya da kilitli kapıları, demir makası ile kesiyoruz. Cep telefonu ayrıca maket araçları uzaktan kumanda edebiliyor. Bu şekilde maket araca yerleştirdiğimiz bomba ile istenilen hedefi havaya uçurabiliyoruz. Her ne kadar 2024 yılı olsa da eski alışkanlıklarımızdan vazgeçmiyoruz. Evet demoda Molotof kokteyli de gördük.
İşin bir diğer ilginç yanı, Crytek firmasında yaşanan istifa söylentileri. Bakalım haberler doğruysa oyunu nasıl etkileyecek ve Crytek nasıl bir stratejiye gidecek, iler ki günlerde görebileceğiz.
6
FOR HONOR (PC, PS4 ve XboxOne)
Ubisoft 2015 E3 fuarında ortaçağ temalı ve oyun severleri oldukça etkileyen görüntüler eşliğinde bir sunum gerçekleştirdi. İtiraf edeyim, yayınlanan ilk sinematik beni oldukça etkiledi. Ortaçağda geçen bir savaş konsepti, Vikingler, Samuraylar ve Lejyon sınıfı da dâhil yönetebileceğimiz savaşçıların olduğu büyük bir maceraya hazır olun. Yapımda single player olmasına rağmen, daha çok odak noktası online bir savaş deneyimi yaşatacak. 4x4 co-op olarak ilerleyebileceğimiz For Honor, grup savaşlarına odaklanacağız. Bu grupların içinde, yapay zekâya sahip savaşçılarda var elbette. Ubisoft yapım ekibi, oyunculara silah kullanma deneyimini, oldukça etkili bir şekilde sunacağını açıkladı. Oyun içi hareket şekilleri bir hayli fazla ve yöneteceğiniz karakterle savunma şekline geçmiş rakiplerinizin açığını bulduğunuz anda değişik saldırı şekilleri sergileyebileceğiz. Aynı şekilde biz de savunma için gardımızı aldığımızda, rakiplerimiz savunmasız kalan yerlerimize saldırı gerçekleştirebilecek.
Ubisof bu çatışmalarda, oldukça fazla bitirici vuruş animasyonları hazırlamış. Yani fatality’lerin dibine vuracağız. Bir diğer nokta ise, dikkat ettiyseniz karakterlerin ağır zırh içinde olmaları. Oyun içi videolarda karakterin, zırh ağırlığından pekte etkilenmediği görülüyor. Günlük kıyafetlerle savaşıyor gibiler. Silah kullanma deneyimi üst düzey olacak, ama zırh içinde bu kadar kolay saldırı yapabiliyor olunması ne etki yaratacak acaba? Tekli oyuncu modunu bir kenara bırakırsak, ortaçağ savaşları online olarak bize neler sunacak? Dört kişilik takımlar tamam, bunlara eklenmiş yapay zekâlı savaşçılar da tamam, oyunun geneli için nasıl bir dengeli oyun olacağını gerçekten merak ediyorum.
Son zamanlarda, firmaların hikaye modundan daha çok online moduna yönelmesi, beni biraz endişelendiriyor. Sanki önümüzdeki yıllarda, tüm oyunlar da bu etkiyi göreceğiz gibime geliyor. Bir de sanal gerçeklik olayı var ki, oyunların içine girip o dünyayı daha çok hissedebileceğiz. Artık Ubisoft da Assassins Creed oyunlarında devamlı süregelen kendini tekrar etme ve çok fazla yenilik sunamama zaafını, farklı projeler üzerine yoğunlaşarak oyuncuların kalbini kazanmak arzusunda. Bu bakımdan For Honor büyük önem arz ediyor.
FOR HONOR (PC, PS4 ve XboxOne)Ubisoft 2015 E3 fuarında ortaçağ temalı ve oyun severleri oldukça etkileyen görüntüler eşliğinde bir sunum gerçekleştirdi. İtiraf edeyim, yayınlanan ilk sinematik beni oldukça etkiledi. Ortaçağda geçen bir savaş konsepti, Vikingler, Samuraylar ve Lejyon sınıfı da dâhil yönetebileceğimiz savaşçıların olduğu büyük bir maceraya hazır olun. Yapımda single player olmasına rağmen, daha çok odak noktası online bir savaş deneyimi yaşatacak. 4x4 co-op olarak ilerleyebileceğimiz For Honor, grup savaşlarına odaklanacağız. Bu grupların içinde, yapay zekâya sahip savaşçılarda var elbette. Ubisoft yapım ekibi, oyunculara silah kullanma deneyimini, oldukça etkili bir şekilde sunacağını açıkladı. Oyun içi hareket şekilleri bir hayli fazla ve yöneteceğiniz karakterle savunma şekline geçmiş rakiplerinizin açığını bulduğunuz anda değişik saldırı şekilleri sergileyebileceğiz. Aynı şekilde biz de savunma için gardımızı aldığımızda, rakiplerimiz savunmasız kalan yerlerimize saldırı gerçekleştirebilecek.
Ubisof bu çatışmalarda, oldukça fazla bitirici vuruş animasyonları hazırlamış. Yani fatality’lerin dibine vuracağız. Bir diğer nokta ise, dikkat ettiyseniz karakterlerin ağır zırh içinde olmaları. Oyun içi videolarda karakterin, zırh ağırlığından pekte etkilenmediği görülüyor. Günlük kıyafetlerle savaşıyor gibiler. Silah kullanma deneyimi üst düzey olacak, ama zırh içinde bu kadar kolay saldırı yapabiliyor olunması ne etki yaratacak acaba? Tekli oyuncu modunu bir kenara bırakırsak, ortaçağ savaşları online olarak bize neler sunacak? Dört kişilik takımlar tamam, bunlara eklenmiş yapay zekâlı savaşçılar da tamam, oyunun geneli için nasıl bir dengeli oyun olacağını gerçekten merak ediyorum.
Son zamanlarda, firmaların hikaye modundan daha çok online moduna yönelmesi, beni biraz endişelendiriyor. Sanki önümüzdeki yıllarda, tüm oyunlar da bu etkiyi göreceğiz gibime geliyor. Bir de sanal gerçeklik olayı var ki, oyunların içine girip o dünyayı daha çok hissedebileceğiz. Artık Ubisoft da Assassins Creed oyunlarında devamlı süregelen kendini tekrar etme ve çok fazla yenilik sunamama zaafını, farklı projeler üzerine yoğunlaşarak oyuncuların kalbini kazanmak arzusunda. Bu bakımdan For Honor büyük önem arz ediyor.
7
MOUNT & BLADE 2 BANNERLORD (PC, PS4 ve XboxOne)
Ülkemizden çıkan ve daha sonra dünyaya açılan Mount & Blade serisi Bannerlord’la devam ediyor. Seri olarak toplamda 6 milyon gibi bir satış rakamına ulaşılmış. Bannerlord’un yapımına 2010’da başlanmış ve hikâye olarak son oyunun devamı niteliğinde. Yapım 2015 GamesCom Fuarında tanıtıldı.
Yerli yapım olduğu göz önüne alınırsa, başlangıç ekranında karakter oluşturma detayları bir hayli fazla. Hatta karakter sesini bile seçebiliyoruz. Seyahat ekranı ise kuş bakışı olarak hazırlanmış ve dilediğimiz yerler kolayca ulaşabiliyoruz. Taleworlds bu kez çevre tasarımları, bitki örtüsü ve vücut animasyonları konusunda bir hayli mesafe kat etmiş. Bunda amaç oyuncuya daha gerçekçi bir oyun deneyimi yaşatmak. Seçtiğimiz karaktere odaklanan bir oyun hazırlanıyor açan bu demek değil ki geniş çaplı savaşlar olmayacak. Diploması modu da, bazı şeylerin konuşulup anlaşılması için oyuncuya sunulan bir seçenek olacak. Karakterlerin zırhlarından tutun, miğferleri, kıyafet ve silahlar, tarihi kaynaklara dayandırılarak hazırlanmış. Sadece, oyun mekânları kurgusal olarak şekillenmiş.
Bannerlord’da farklı ticaret şekillerine dayalı, daha canlı bir ekonomi sistemi olacak. Yapay zekâ ise söylenenlere göre daha ileri bir düzeye taşınacak. Ezber düzeninde aynı saldırı ve savunma yapan düşmanlar, bu kez kaybedeceğini anlayınca, daha derli toplu ve birliktelik içinde saldırı ile karşılık verebilecekler. Talesworlds bize farklı bir deneyim daha hazırlamış. Oyun içinde geçen sahneleri video haline getirip, bir nevi klip hazırlayabiliyoruz. Yine oyun içi grafik motoru ile oyun içi mekân, bitki örtüsü, yollar, çeşitli eşyalar v.s hazırlayabiliyoruz. Çeşitli mod yapımları içinde serbestlik sunulmuş durumda. Water System yani su üzerindeki yansımaları, güneş ışığından gelen parlaklıkların çeşitli eşyalardan yansımaları falan gayet güzel görünüyor. Weather &Seasons sistemi ile eş zamanlı gece gündüz sistemi ve mevsim koşulları hazırlanmış. GamesCom’da gösterilen bu detaylı video kendi içimizden çıkacak oyunu daha bir özlem içinde beklememizi sağlayacak. Oyunun yeni nesil konsollar içinde yapılıyor olması artı bir avantaj. Artık bize kalan beklemek ve oyun çıktığında gururla maceranın içine dahil olmak.
MOUNT & BLADE 2 BANNERLORD (PC, PS4 ve XboxOne)Ülkemizden çıkan ve daha sonra dünyaya açılan Mount & Blade serisi Bannerlord’la devam ediyor. Seri olarak toplamda 6 milyon gibi bir satış rakamına ulaşılmış. Bannerlord’un yapımına 2010’da başlanmış ve hikâye olarak son oyunun devamı niteliğinde. Yapım 2015 GamesCom Fuarında tanıtıldı.
Yerli yapım olduğu göz önüne alınırsa, başlangıç ekranında karakter oluşturma detayları bir hayli fazla. Hatta karakter sesini bile seçebiliyoruz. Seyahat ekranı ise kuş bakışı olarak hazırlanmış ve dilediğimiz yerler kolayca ulaşabiliyoruz. Taleworlds bu kez çevre tasarımları, bitki örtüsü ve vücut animasyonları konusunda bir hayli mesafe kat etmiş. Bunda amaç oyuncuya daha gerçekçi bir oyun deneyimi yaşatmak. Seçtiğimiz karaktere odaklanan bir oyun hazırlanıyor açan bu demek değil ki geniş çaplı savaşlar olmayacak. Diploması modu da, bazı şeylerin konuşulup anlaşılması için oyuncuya sunulan bir seçenek olacak. Karakterlerin zırhlarından tutun, miğferleri, kıyafet ve silahlar, tarihi kaynaklara dayandırılarak hazırlanmış. Sadece, oyun mekânları kurgusal olarak şekillenmiş.
Bannerlord’da farklı ticaret şekillerine dayalı, daha canlı bir ekonomi sistemi olacak. Yapay zekâ ise söylenenlere göre daha ileri bir düzeye taşınacak. Ezber düzeninde aynı saldırı ve savunma yapan düşmanlar, bu kez kaybedeceğini anlayınca, daha derli toplu ve birliktelik içinde saldırı ile karşılık verebilecekler. Talesworlds bize farklı bir deneyim daha hazırlamış. Oyun içinde geçen sahneleri video haline getirip, bir nevi klip hazırlayabiliyoruz. Yine oyun içi grafik motoru ile oyun içi mekân, bitki örtüsü, yollar, çeşitli eşyalar v.s hazırlayabiliyoruz. Çeşitli mod yapımları içinde serbestlik sunulmuş durumda. Water System yani su üzerindeki yansımaları, güneş ışığından gelen parlaklıkların çeşitli eşyalardan yansımaları falan gayet güzel görünüyor. Weather &Seasons sistemi ile eş zamanlı gece gündüz sistemi ve mevsim koşulları hazırlanmış. GamesCom’da gösterilen bu detaylı video kendi içimizden çıkacak oyunu daha bir özlem içinde beklememizi sağlayacak. Oyunun yeni nesil konsollar içinde yapılıyor olması artı bir avantaj. Artık bize kalan beklemek ve oyun çıktığında gururla maceranın içine dahil olmak.
8
HELLBLADE (PC, PS4 ve XboxOne)
Hellblade isimli oyunun listemizde olmasının sebebi Ninja Theory tarafından hazırlanıyor olması. Aynı zamanda Devil May Cry, Enslaved ve Heavenly Sword’u da geliştiren ekip. Hikâyesine kısaca değinelim isterseniz. Orkney adalarında yaşayan Pictish Keltlerine ani bir baskınla saldıran Vikingler, büyük bir yıkıma sebep olur. Bu baskından kurtulan Senua isimli savaşçı ağır bir travma ve halüsinasyonlarla yüzleşmek zorundadır. Kendini toparlamak zorunda olan Senua, bir yandan da kılıcı ile intikam almaya yemin etmiştir. Yapım hem aksiyon ve hem de korku elementlerini bir arada sunmayı vadediyor. Ninja Theory’nin yöneticisi Dominic Mathews ise yönettiğimiz karakter olan Senua’yı oyuncuların kademe kademe geliştireceklerini, hareket ve kılıç kullanma becerilerini oynayarak keşfedeceklerini söylüyorlar. Bir yandan da Senua’nın başından geçen dramatik olaylara şahit olabileceğiz. Yayınlanan videoda ilginç yerel kıyafetiyle Seuna’yı görüyoruz ve mistik ezgilerle yapılan sunum, merakımızı gitgide artırıyor. Şahsi kanaatim; Ninja Theory işin içinde varsa asla kalitesiz bir yapım ortaya çıkmaz. Hellblade.com’u ziyaret edin derim.
HELLBLADE (PC, PS4 ve XboxOne)Hellblade isimli oyunun listemizde olmasının sebebi Ninja Theory tarafından hazırlanıyor olması. Aynı zamanda Devil May Cry, Enslaved ve Heavenly Sword’u da geliştiren ekip. Hikâyesine kısaca değinelim isterseniz. Orkney adalarında yaşayan Pictish Keltlerine ani bir baskınla saldıran Vikingler, büyük bir yıkıma sebep olur. Bu baskından kurtulan Senua isimli savaşçı ağır bir travma ve halüsinasyonlarla yüzleşmek zorundadır. Kendini toparlamak zorunda olan Senua, bir yandan da kılıcı ile intikam almaya yemin etmiştir. Yapım hem aksiyon ve hem de korku elementlerini bir arada sunmayı vadediyor. Ninja Theory’nin yöneticisi Dominic Mathews ise yönettiğimiz karakter olan Senua’yı oyuncuların kademe kademe geliştireceklerini, hareket ve kılıç kullanma becerilerini oynayarak keşfedeceklerini söylüyorlar. Bir yandan da Senua’nın başından geçen dramatik olaylara şahit olabileceğiz. Yayınlanan videoda ilginç yerel kıyafetiyle Seuna’yı görüyoruz ve mistik ezgilerle yapılan sunum, merakımızı gitgide artırıyor. Şahsi kanaatim; Ninja Theory işin içinde varsa asla kalitesiz bir yapım ortaya çıkmaz. Hellblade.com’u ziyaret edin derim.
9
CRACKDOWN 3 (XboxOne)
GamesCom 2015’de tanıtılan ve sadece XboxOne için çıkacak olan serinin üçüncü oyunu, bakalım beklentileri ne derece karşılayacak. % 100 yıkılabilir bina, çevre ve eşya dizaynı, yepyeni multiplayer modu ile birlikte hazırlanıyor. Cloud Teknolojisi sayesinde, diğer oyunlara göre 20 kat daha hızlı tepkime süresiyle iddialı bir şekilde piyasaya çıkacak. Bu kez araçlar da tamamen parçalanabiliyor. Yapımcı firma Reagent Games, Open World olarak hazırlanan Crackdown 3’de yeni bir maceraya atılacağız. Binaların tepelerinde ilerleyerek, şehrin genel hatlarını görebileceğiz, farklı şekillere bürünen araçlarla yolların kralı olacağız. Özel yeteneklerimiz sayesinde, suç hiyerarşisine karşı amansız bir mücadelenin içine gireceğiz. Çeşitli suçların en acımasız bir şekilde sergilendiği zamanın metropolünde adaleti sağlayacağız. Oyun için yayınlanan tanıtım videosunda bunlar söyleniyordu.
Ve kötülük karanlıklardan çıkıp geldiğinde, her zamanki yaptığımız işi yapacağız. İşe gideriz. Kahramanımız işine olan sadakati, özgüveni ve yetenekleriyle adalet savaşçısı rolünü yerine getirecek. Sunumdan pek etkilendiğim söylenemez. Hele yıllardan beridir söylene gelen, tamamen yıkılabilir bina ve çevre faktörleri, artık heyecan vermekten uzak geliyor. Red Faction serisi içinde aynı şeyler söylenmişti, hatırlayanlarınız vardır. Ancak oyunu oynamadan da pek de iddialı sözler söylememek gerekiyor.
CRACKDOWN 3 (XboxOne)GamesCom 2015’de tanıtılan ve sadece XboxOne için çıkacak olan serinin üçüncü oyunu, bakalım beklentileri ne derece karşılayacak. % 100 yıkılabilir bina, çevre ve eşya dizaynı, yepyeni multiplayer modu ile birlikte hazırlanıyor. Cloud Teknolojisi sayesinde, diğer oyunlara göre 20 kat daha hızlı tepkime süresiyle iddialı bir şekilde piyasaya çıkacak. Bu kez araçlar da tamamen parçalanabiliyor. Yapımcı firma Reagent Games, Open World olarak hazırlanan Crackdown 3’de yeni bir maceraya atılacağız. Binaların tepelerinde ilerleyerek, şehrin genel hatlarını görebileceğiz, farklı şekillere bürünen araçlarla yolların kralı olacağız. Özel yeteneklerimiz sayesinde, suç hiyerarşisine karşı amansız bir mücadelenin içine gireceğiz. Çeşitli suçların en acımasız bir şekilde sergilendiği zamanın metropolünde adaleti sağlayacağız. Oyun için yayınlanan tanıtım videosunda bunlar söyleniyordu.
Ve kötülük karanlıklardan çıkıp geldiğinde, her zamanki yaptığımız işi yapacağız. İşe gideriz. Kahramanımız işine olan sadakati, özgüveni ve yetenekleriyle adalet savaşçısı rolünü yerine getirecek. Sunumdan pek etkilendiğim söylenemez. Hele yıllardan beridir söylene gelen, tamamen yıkılabilir bina ve çevre faktörleri, artık heyecan vermekten uzak geliyor. Red Faction serisi içinde aynı şeyler söylenmişti, hatırlayanlarınız vardır. Ancak oyunu oynamadan da pek de iddialı sözler söylememek gerekiyor.
10
RECORE (XboxOne)
Capcom’da kariyer yapan, Megamen, Onimusha, Dead Rising gibi oyunlarda imzası bulunan Keiji Inafune ve Metroid Prime’ın yapımcıları tarafından hazırlanan bir oyunla tanıştırayım sizleri. Yapımın ismi Recore ve hikâye olarak, dünyada kalan son insanların direnişini konu alıyor. Dünyanın kontrolü tahmin ettiğiniz üzere robotlar tarafından sağlanıyor. Hikâye oldukça klişe, ancak oyunu hazırlayan Keiji Inafune ve Metroid Prime’ın yapımcıları olunca işin rengi değişiyor tabii. Oyun mekânları farklı bir distopik evreni andırıyor. Üstelik kum fırtınaları, hayatı daha da çekilmez hale getirmiş. E3 konferansında gösterilen sunumda, Joule adında bir kız çocuğu ve onun mekanik köpeğini gördük. İşin ilginç tarafı, bu mekanik köpek mavi renkli bir enerji küresi ile can buluyor. Joule’a saldıran robot örümceklere karşı, mekanik köpek sarsıntı dalgası gönderiyor ve tamamen parçalanıyor. Mavi renkli küreyi yerden alan Joule, onu mekânda ki daha büyük bir robota yerleştirip canlandırıyor. İlk bölümde Horizone’dan bahsetmiştim. Robot egemenliğine karşı mücadele veren yapımda hikâye olarak Recore ile bir noktada kesişiyor. Neticede konuşmak için daha erken ve daha Recore’un oynanış videolarını görmedik.
RECORE (XboxOne)Capcom’da kariyer yapan, Megamen, Onimusha, Dead Rising gibi oyunlarda imzası bulunan Keiji Inafune ve Metroid Prime’ın yapımcıları tarafından hazırlanan bir oyunla tanıştırayım sizleri. Yapımın ismi Recore ve hikâye olarak, dünyada kalan son insanların direnişini konu alıyor. Dünyanın kontrolü tahmin ettiğiniz üzere robotlar tarafından sağlanıyor. Hikâye oldukça klişe, ancak oyunu hazırlayan Keiji Inafune ve Metroid Prime’ın yapımcıları olunca işin rengi değişiyor tabii. Oyun mekânları farklı bir distopik evreni andırıyor. Üstelik kum fırtınaları, hayatı daha da çekilmez hale getirmiş. E3 konferansında gösterilen sunumda, Joule adında bir kız çocuğu ve onun mekanik köpeğini gördük. İşin ilginç tarafı, bu mekanik köpek mavi renkli bir enerji küresi ile can buluyor. Joule’a saldıran robot örümceklere karşı, mekanik köpek sarsıntı dalgası gönderiyor ve tamamen parçalanıyor. Mavi renkli küreyi yerden alan Joule, onu mekânda ki daha büyük bir robota yerleştirip canlandırıyor. İlk bölümde Horizone’dan bahsetmiştim. Robot egemenliğine karşı mücadele veren yapımda hikâye olarak Recore ile bir noktada kesişiyor. Neticede konuşmak için daha erken ve daha Recore’un oynanış videolarını görmedik.
TOM CLANCY‘S THE DIVISION (PC, PS4 ve XboxOne) GERÇEK EFSANE
DARK SOULS 3 (PC, PS4 ve XboxOne) leş
GEARS OF WAR 4 DEĞİL, GEARS 4 (XboxOne) iğreti
HOMEFRONT: THE REVOLUTION (PC, PS4 ve XboxOne) saygımız var
FOR HONOR (PC, PS4 ve XboxOne) yuvarlak masa embesilleri
MOUNT & BLADE 2 BANNERLORD (PC, PS4 ve XboxOne) orta çağ ve domuz pisliği kokusu
HELLBLADE (PC, PS4 ve XboxOne) halüsinasyon ve kas ağrısı
CRACKDOWN 3 (XboxOne) bipolar bozukluk
RECORE (XboxOne) çömez
Belirttiğim gibidir,katılmayanlar en yakın sağlık kuruluşuna başvursunlar.
Uncharted 4
Kingdom Come Deliverance
Heavy Rain Remastered
Eğer çıkarsa ve vadettiğini sunarsa ghost recon wildlands belki.