Yaz mevsimini iyice hissetmeye başladığımız şu günlerde, 2016 yılının ilk aylarında başlayan animeler yavaş yavaş sona ermeye başladı. Dile kolay, otuzun üstünde anime serisi (filmler ve ovalar da dahil) izleyicinin karşısına çıktı. Kimileri çok beğenildi, kimilerinin yüzüne dahi bakılmadı. Ben de siz değerli okuyuculara küçük bir rehber olmasını sağlamak amacıyla 2016 yılı kış sezonunda öne çıkan beş animeyi derlemeyi uygun gördüm. En azından kafanızda soru işaretleri varsa ve yenilerden ne izlemeliyim diye kendi kendinize soruyorsanız bu küçük yazı sizlere ışık tutabilir. Lafı fazla uzatmadan; bakalım 2016 kış sezonu bizlere neler sunmuş.
1-) Ajin - Demi Human
Yapımcılığını Polygon Pictures'ın üstlendiği ve aksiyon, dram, doğaüstü türünde olan Ajin, 13 bölümden oluşan bir seri. Seride öldüğünde tekrar canlanan, yani ölümsüz insanlar konu ediniyor ve Ajin denilen bu ninsanların hayatta kalma mücadelesine, hükümetlerin peşlerine düşüp onları ele geçirmek istemelerine tanıklık ediyoruz. Ajin'i farklı kıllan özellik, ölümsüz karakterlerin alışıla gelinenden farklı olarak birer süper kahraman yerine, mağdur ve hor görülen, daha doğrusu dışlanan olarak verilmeleri. Nagai Ken de başına gelen talihsiz bir olaydan sonra bir Ajin olduğunu öğrenir ve kendisini bir yaşam mücadelesi içinde bulur.
Ajin'i önermemin sebebi, dediğim gibi ölümsüzlere farklı bir bakış açısı getirmesi ve içeriği ile daha çok yetişkin kesime hitap etmesi. Animede herhangi bir mizah unsuru yok. Olaylar büyük bir ciddiyet ve yeri geldiğinde vahşet ile ilerliyor. Animenin özellikle aksiyon sahneleri çok başarılı. Animenin bizi sınayacak kısmı, çizimleri. Tamamen CGI kullanılarak hazırlanan çizimleri ilk bakışta yadırgayabilirsiniz. Sezon finali yapan animenin daha yolda iki sezonu var.
Dimension W'nin yapımcı koltuğunu Studio 3Hz ile Orange paylaşıyor ve bölüm sayısı 12. Aksiyon ile bilimkurgunun harmanlandığı seride olaylar 2072 yılında geçiyor. W boyutunun keşfi ile bobinler kullanılarak sınırsız enerji elde edebilmek mümkün olmuştur. Elektrik, benzin gibi enerji kaynakları yerini sınırsız kaynaklı bobinlere bırakmıştır. Düşünün ki telefonunuzun şarjı hiç bitmiyor. İşte böyle bir nimet bobin enerjisi. Mabuchi Kyouma adlı kahramanımız geçmişinde hatırlayamadığı (ve hatırlamayı da pek istemediği) bir olay yaşayan, bıçak kullanımında usta bir toplayıcıdır. Toplayıcıların görevi, illegal bobinleri bulup el koymaktır. Dimension W'de Mabuchi Kyouma ile bir android olan Mira'nın tanışıp maceraya atılmasına şahit oluyoruz.
Dimension W konu olarak hem ilginç hem de aslında kafa karıştırıcı bir anime. Çünkü W boyutundan gelen enerji ve bobin olayı anime başladığında sizlere epey bir soru ile baş başa bırakıyor. Elbette bu sorular bölüm ilerledikçe cevabını buluyor ama ipin ucunu bir yerde kaçırdınız mı seride olayları takip etmeniz sıkıntılı olabilir. Bu yüzden dikkatli izleyin derim çünkü hem konu hem de karakterleri bakımından seri başarılı bir anime. Özellikle çizimleri ve müzikleri ile belki de bu alanda en iyisi.
23- Hai to Gensou no Grimgar
Grimgar of Fantasy and Ash olarak da adlandırılan animenin arkasında ünlü stüdyo A-1 Pictures var. Bölüm sayısı ise 12. Bu anime için hiçbir şey söylemeden sadece Swort Art Online ve Log Horizon'a çok benziyor dersem herhalde aklınızda bir fikir oluşur. Genç Haruhiro bilmediği bir yerde gözlerini açar. Neden orada olduğunu ve nereden geldiğini bilmemektedir. Üstelik tek başına da değildir. Çevresinde bu şekilde birkaç insan daha vardır. Durum böyle olunca Haruhiro bu insanlarla dostluklar kurar ve Grimgar adındaki dünyada beraberce hareket etmeye başlarlar.
Grimgar 'ı önermemin sebebi, dediğim gibi Swort Art Online'a benzemesi ve günümüzde bu temayı kullanan animelerin popüler olması. Yine oyun karakterine benzer birkaç arkadaş fantastik bir diyarda kısılıp kalmıştır ve bu acımasız dünyada hayatta kalmak istiyorlarsa beraber çalışmak, kendilerini geliştirmek zorundadırlar. Kökeni Ao Jumonji'nin aynı adlı romanına dayanan seride Swort Art Online'a nazaran biraz daha ciddi bir havaya hâkim. Benim en çok ilgimi çeken ise çizimleri oldu. Karakterler diğer günümüz animelerdeki gibi ama sulu boyaya benzeyen arka plan çizimleri ile oldukça güzel ve bambaşka bir dünya resmedilmiş. Anime, aksiyon bakımından kimilerine göre biraz ağır kalabilir ama "hayatta kalmak için beraber çalışmalıyız" konsepti çok iyi işlenmiş.
34- Boku dake ga Inai Machi
Yine bir A-1 Pictures yapımı var karşımızda. Erased olarak da karşınıza çıkabilecek olan anime 12 bölümden oluşmakta. Ayrıca 19 Mart 2016'da Warner Bross tarafından çıkarılmış bir live - action filmi de bulunuyor. Anime, konusu ile bir hayli ilgi çekici. Satoru Fujinuma bir mangaka'dır (manga sanatçısı) ve geçmişe yolculuk edebilme yetisine sahiptir. Lakin öyle her istediği zamana değil, sadece ölümcül bir olay olmadan önceki zamana gidebilmektedir. Mesela bir kamyon kazası olduysa, Satoru o kazanın başına gidebilmektedir. Satoru'nun annesi bilinmeyen bir saldırgan tarafından öldürülünce yeteneği ansızın onu on sekiz yıl öncesine, ilkokulda olduğu zamana götürür. Elbette gittiği zaman dilimi alelade bir zaman değildir. Satoru'nun eline üç sınıf arkadaşının hayatını kurtarma imkanı geçmiştir.
Steins; Gate animesine benzetebileceğimiz Boku dake ga Inai Machi listedeki favori animem. İlk başta karakterleri bakımından çocuklara yönelik bir animeye benzetebilirsiniz ama işin aslı hiç de öyle değil. Neşe, hüzün, kızgınlık, kaybetme, arzu... Animeyi izlemeye karar verirseniz birçok duygunuza hitap edecek. Elbette arada içinizi ısıtacak mizah unsurları da var ama genel olarak anime duygusal bir yapıya sahip. Çizimleri ise oldukça başarılı. Dediğim gibi ilk bakışta karakterleri bakımından izleyici kitlesi çocuklar sanabilirsiniz ama hüzünlendiğinizde uyarmadı demeyin.
45- Shouwa Genroku Rakugo Shinjuu
Kırk yıllık geçmişi ile Studio Deen'in bizlere sunduğu Shouwa Genroku Rakugo Shinjuu 13 bölümden oluşuyor. Haruko Kumota'nın mangasından uyarlanan eserin hedef kitlesi ise diğer animelerden (veya mangalardan) farklı olarak kızlar. Konusuna gelirsek: Yotaro hapisten yeni çıkmış bir gençtir. "Rakugo" adı verilen bir gösteride (bir kişinin sahnede geleneksel kıyafetler içinde hikaye anlatması) Shinigami adlı hikayeyi dinleyince bu sanata adeta aşık olur. Rakugo sahneleyicisi Yakumo ise daha önce yanına hiç öğrenci almamıştır ve hapisten çıkmış birisini yanına kabul edince doğal olarak çevresindeki herkes şaşkınlığa uğrar. Yotaro dersleri sırasında bu sanatı gerçekleştiren başka insanlarla da tanışır ve özellikle tekniği bambaşka olan birisi ile yakın bir arkadaşlık kurar. İzleyici olarak bizler de Yotaro ve Yakumo'nun ilişkisini, hayattan edindikleri deneyimleri tadımlarız.
İçerik ve tarz olarak anime yazdığım diğer dört animeden farklı. Bir kere içerisinde doğaüstü, bilimkurgu, fantastik mekanlar, zaman yolculuğu yok. Tamamen gerçekçi bir çizgide ilerliyor ve insan ilişkileri ile Rakugo sanatı üzerinde duruyor. Zaten çizimleri de dikkatinizi çekecektir. Animede öyle absürt karakterler değişik tiplemeler bulunmamakta. Anime herhangi bir doğaüstü tema işlemediği için hikaye daha ön planda ve Japon Kültüründen gelen Rakugo sanatı, karakterleri ile birleşince seyir zevkli tatlı bir eser oluveriyor. Tamam, diğer saydığım animelere göre Shouwa Genroku Rakuga Sjinjuu daha farklı ve yanlarında ağır kalabiliyor ama şahsen ben izlenmesi gereken bir yapım olarak görüyorum.
2016 yılında çıkan animeler elbette bunlardan ibaret değil. Daha bitmeyenler var ve elbette filmler de mevcut. Lakin kafamda oluşturduğum beşli bu şekilde. En azından bu beşliye bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başka yazılarda görüşmek üzere.