1/2
Yitik Ayın Ejderhaları
Büyü tanrıları oradaydı ve aralarında Raistlin oturuyordu.
Seri: Ruhlar Savaşı, 3. Kitap
Yayım Evi: Arkabahçe Yayıncılık
Yazar: Margeret Weis, Tracy Hickman
Çeviri: Ali Seval
Kapak Resmi: Matt Stawicki
Sayfa Adedi: 431
Bundan önceki yazılarımda size Kayıp Ruhlar serisinin ilk iki kitabını tanıtmıstım. Weis & Hickman ikilisi Yitik Ayın Ejderhaları ile bir klasik olan Ruhlar Savaşı serisinin sonuna geliyorlar. Bu kitap gerçek anlamda klasik olan bu seriye yakışır biçimde bize son perdeyi sunuyor. Son perde denilenin üzerine, bu kitap ile beraber ilk iki kitabın mirası olan sorular açığa kavuşmuş oluyor. Bu destansı maceranın son halkası tamamlanıyor. Kitabın genel kurgusu her ne kadar bir çözümlemeler silsilesine dayansada kitap geleneksel bir Weis & Hickman kitabı. Bu ikilinin namını bilenlerinde hemen fark edebileceği gibi kitap sırf bu olayları çözümlemekten ziyede kafamızda oluşturduğu yeni sorularla da hikaye örgüsünü genişletiyor. Bu genişleme hem kitabın okunurluğunu arttırıyor hemde özlediğimiz o geleneksel EM tadını bize yeniden sunuyor. Kitapta diğer tüm Weis & Hickman eserleri gibi bol bol karakter tahlilleri mevcut. Bu talihliler hem kitabın gerçekçiliğini arttırıyor hemde geleneksel EM DM(oyun oynatıcılar - yada Oyunucunun El Kitabı’ nda yazdığı şekli ile Zindancı Başı-)lerine oyunlarını daha zevkli hale getirebilcek tüyolar sağlıyor. Yani kitap hem fantazi okurlarına hemde FRP oyuncularına bulunmaz bir hazine sunuyor.
Zaman kavramını kullanan gelenksel bir roman…
Efendim kitabın konusu daha öncede değindiğim gibi, temelinde cevapların bulunduğu bir mozaik mevcudiyeti ile oluşuyor. Bu mozağin içinde hem ilk iki kitabın cevapları hemde ilerisinin ip uçları mevcut. Okuyanlar bilir ilk iki kitap genel olarak Jean Rabe’ in yıkıntılarını devralan ve Ansalon’ u küllerinden yeniden doğuracak bir oluşumun ilk habercileriydi. İşte bu kitap bu misyonun son halkası olarak görevini yapan, başarıyla kotarılmış bir bengi dönüşümün sonuç bölümüne denk geliyor. Olayı biraz daha açmak gerekirse; beşinci çağın Cronicles’ı şeklinde yola çıkan Yeni Çağın Ejderhaları ile EM dünyası tamamen Darksun’a dönmüş ve Ansalon Athas ( Darksun oyunun geçtiği dünya) haline gelmişti adeta, sadece gelişen yeni olaylar değil yaşananlarla da Ansalon eski destansı halini yitirmişti. işte Weis & Hickman ikilisi tüm bu kötü gidişatı bu seri ile tersine çevirme çabası içerisine girdi ve bunda da başarılı oldular. Sonuç olarak girişilen bu amaç doğrultusunda serinin son kitabı olan Yitik Ayın Ejderhaları çok önemli bir yerde duruyor ve bunun ağırlığı altında ezilmeyen bir görüntü çiziyor.
Kitabın konusu ise genel olarak şöyle; ejderhalarla boğuşan Ansalon gittikçe topraklarını genişleten Mina tehtidi ile de karşı karşıya kalmıştır. Fakat daha Ansalon yaşayanlarının bile çözemediği bir sorun vardır; Mina bir kurtarıcı mı? yoksa sonlarının bir habercisi midir? İşte bu ikilemin rüzgarına kapılmış Ansalon sakinleri Mina’ nın, Ejderha Derebeyleri’ni teker teker yok etmeye başlaması ile bir kurtarıcının varlığını kabul eder olmuşlardır. Bunun aksi görüşünü savunan pekçok insanda vardır; işte bu az sayıdaki grup tüm yaşayanların kaderi için hatta tüm Krynn’ in kaderi için amansız bir mücadeleye girişmişlerdir. Yitik büyücü Palin, kayıp efendi Dalamar, umarsız kender Tasslehoff, yücelerden Altınay, kendini arayan Gerard ve tüm bir Qualinesti’nin geleceğini belirlemeye çalışan Gilthas bu mücadeleci grubun zaman nehirdeki çakıl taşlarıdır.
Yayım Evi: Arkabahçe Yayıncılık
Yazar: Margeret Weis, Tracy Hickman
Çeviri: Ali Seval
Kapak Resmi: Matt Stawicki
Sayfa Adedi: 431
Bundan önceki yazılarımda size Kayıp Ruhlar serisinin ilk iki kitabını tanıtmıstım. Weis & Hickman ikilisi Yitik Ayın Ejderhaları ile bir klasik olan Ruhlar Savaşı serisinin sonuna geliyorlar. Bu kitap gerçek anlamda klasik olan bu seriye yakışır biçimde bize son perdeyi sunuyor. Son perde denilenin üzerine, bu kitap ile beraber ilk iki kitabın mirası olan sorular açığa kavuşmuş oluyor. Bu destansı maceranın son halkası tamamlanıyor. Kitabın genel kurgusu her ne kadar bir çözümlemeler silsilesine dayansada kitap geleneksel bir Weis & Hickman kitabı. Bu ikilinin namını bilenlerinde hemen fark edebileceği gibi kitap sırf bu olayları çözümlemekten ziyede kafamızda oluşturduğu yeni sorularla da hikaye örgüsünü genişletiyor. Bu genişleme hem kitabın okunurluğunu arttırıyor hemde özlediğimiz o geleneksel EM tadını bize yeniden sunuyor. Kitapta diğer tüm Weis & Hickman eserleri gibi bol bol karakter tahlilleri mevcut. Bu talihliler hem kitabın gerçekçiliğini arttırıyor hemde geleneksel EM DM(oyun oynatıcılar - yada Oyunucunun El Kitabı’ nda yazdığı şekli ile Zindancı Başı-)lerine oyunlarını daha zevkli hale getirebilcek tüyolar sağlıyor. Yani kitap hem fantazi okurlarına hemde FRP oyuncularına bulunmaz bir hazine sunuyor.
Zaman kavramını kullanan gelenksel bir roman…
Efendim kitabın konusu daha öncede değindiğim gibi, temelinde cevapların bulunduğu bir mozaik mevcudiyeti ile oluşuyor. Bu mozağin içinde hem ilk iki kitabın cevapları hemde ilerisinin ip uçları mevcut. Okuyanlar bilir ilk iki kitap genel olarak Jean Rabe’ in yıkıntılarını devralan ve Ansalon’ u küllerinden yeniden doğuracak bir oluşumun ilk habercileriydi. İşte bu kitap bu misyonun son halkası olarak görevini yapan, başarıyla kotarılmış bir bengi dönüşümün sonuç bölümüne denk geliyor. Olayı biraz daha açmak gerekirse; beşinci çağın Cronicles’ı şeklinde yola çıkan Yeni Çağın Ejderhaları ile EM dünyası tamamen Darksun’a dönmüş ve Ansalon Athas ( Darksun oyunun geçtiği dünya) haline gelmişti adeta, sadece gelişen yeni olaylar değil yaşananlarla da Ansalon eski destansı halini yitirmişti. işte Weis & Hickman ikilisi tüm bu kötü gidişatı bu seri ile tersine çevirme çabası içerisine girdi ve bunda da başarılı oldular. Sonuç olarak girişilen bu amaç doğrultusunda serinin son kitabı olan Yitik Ayın Ejderhaları çok önemli bir yerde duruyor ve bunun ağırlığı altında ezilmeyen bir görüntü çiziyor.
Kitabın konusu ise genel olarak şöyle; ejderhalarla boğuşan Ansalon gittikçe topraklarını genişleten Mina tehtidi ile de karşı karşıya kalmıştır. Fakat daha Ansalon yaşayanlarının bile çözemediği bir sorun vardır; Mina bir kurtarıcı mı? yoksa sonlarının bir habercisi midir? İşte bu ikilemin rüzgarına kapılmış Ansalon sakinleri Mina’ nın, Ejderha Derebeyleri’ni teker teker yok etmeye başlaması ile bir kurtarıcının varlığını kabul eder olmuşlardır. Bunun aksi görüşünü savunan pekçok insanda vardır; işte bu az sayıdaki grup tüm yaşayanların kaderi için hatta tüm Krynn’ in kaderi için amansız bir mücadeleye girişmişlerdir. Yitik büyücü Palin, kayıp efendi Dalamar, umarsız kender Tasslehoff, yücelerden Altınay, kendini arayan Gerard ve tüm bir Qualinesti’nin geleceğini belirlemeye çalışan Gilthas bu mücadeleci grubun zaman nehirdeki çakıl taşlarıdır.
