1/2

Metal Gear Solid: The Twin Snakes

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Twin Snakes'in GameCube çıkartması
Şöyle bir düşünüyorum da; sanırım on beş seneyi aşkın bir süredir, video oyunu oynamak en büyük tutkum. Bu on beş sene içinde zamanın efsane oyun makineleri Atari, C64 ve Amiga’dan tutun da, günümüzün son modası Xbox 360’a kadar girmediğim platform kalmadı gibi. Bu zamanı göz önüne alıp, geçmişe baktığımda ise ‘’Acaba hepsi gerçekten de birer oyun muydu?’’ diye sormadan edemiyorum kendi kendime. Sanırım öyleydi, ya da en azından ben, 98 senesinde Metal Gear Solid ile tanışana kadar öyle olduğunu sanıyordum…

Aslında köklerini çok daha eskilerde, her çocuğun hayali “NES” zamanlarında salmış bir oyun(?) Metal Gear Solid. Şimdi MGS’nin önünü, arkasını ya da konusunu anlatacak değilim; çünkü Hideo Kojima, Metal Gear Solid ismini oyun dünyasına altın harflerle resmen kazımış! Benim bir oyuncu olarak, MGS için yoruma sunabileceğim tek şey ise şu; Oyun mu oynuyorsunuz yoksa onu yaşıyor musunuz? Evet, kesinlikle durum bu, çünkü Kojima’nın yarattığı atmosfer ve senaryo, oyuncunun en iyi filmde bile rastlanması zor bir havayı solumasını sağlıyor. Aslında bunu “Baş rolünü sizin oynadığınız bir film.’’ olarak da düşünebilirsiniz.

En iyilerin yeniden hayat bulduğu platform

Tabi bu müthiş filmi nerede oynadığınız ya da hangi sinema salonunda izlediğiniz önemli, PlayStation’da karşılaştığımız MGS belki zamanına göre gerçekten çok iyiydi ve şimdi bile onun önünde bir oyuncu olarak saygıyla eğiliyoruz, ama en iyilerin yeniden hayat bulduğu GameCube’te MGS efsanesini yeniden yaşamak bambaşka bir keyif.

Resident Evil’dan sonra Metal Gear Solid’i de yeni nesil bir konsolda görmek gerçekten heyecan verici. Açıkçası daha en baştan Twin Snakes’in çok başarılı bir Remake olduğunu söylemeliyim. Tabi bu başarının arkasında Eternal Darkness’tan hatırlayacağınız Silicon Knights’ın olduğunu belirtmemde fayda var.

Eğer MGS ile PlayStation’da tanışmışsanız, daha Twin Snakes’e başlar başlamaz içinizi bir heyecan sarıyor, bunun sebebi de tahmin edebileceğiniz gibi eski mekan ve karakterleri çok daha üstün bir grafik kalitesiyle görmenizden ileri geliyor. Bunun yanında Sons of Liberty ile hemen hemen aynı bir oynanış yelpazesi olduğunu görünce, insan ister istemez Twin Snakes’i yepyeni bir yapım olarak görüyor.

Açıkçası senaryoda hiçbir değişiklik yok, bu yüzden eski oyunu oynayanlar için bu konuda fazla bir sürpriz yok; fakat MGS ile GameCube’te tanışacak olan oyuncular için Twin Snakes’ten daha iyi bir haber olamaz eminim. Tabi konuda hemen hiçbir değişikliğin olmamasına ve PlayStation’da MGS’yi defalarca bitirmiş biri olmama rağmen, tüm bunlar Twin Snakes’i büyük bir iştahla bitirmeme engel değildi ve nitekim ben de bir kez daha Snake’in GC’te ki bu yeni macerasına baştan sona tanık oldum. Zaten Hideo Kojima’nın senaryoyu yıllarca uğraşarak bu hale getirdiğini de düşünürsek, Silicon Knights’ın bu kadar kısa süre içerisinde oyunu elden geçirip GameCube için hazırladığı için yapabileceğimiz tek şey onları alkışlamaktır. Bu nedenle senaryoya dokunulmamasını zaten doğal karşılamak gerekir.