1/6

Zoomsal Bozukluk

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Her oyuna "zoom" yapmaya çalışan Team One! editörlerinin yürekleri parçalayan acıklı hayatlarından kesitler.

Saat: 9:59 Yer: Merlin headquarters

Emre : Günaydın.
Murat : Vaaay kimleri görüyorum. Emre hoş geldin. Hop hop “tp” yapın lam.
Emre : Efendim abi?
Murat : Yok yok sana demedim. Emre hemen bilgisayarın başına geç. Bak masada ne var? Sürpriz… Bir saattir “pp” diyoruz. Parti yapsanıza be…!!!
Emre : Ne sürpriziymiş bu? Aha… Abi bu oyunu ben senelerdir bekliyorum demek sonunda geldi. Çılgınsın. Hemen oynamalı, özümsemeli…
Murat : Tamam işte sen onu bir güzel özümse. Senden çok detaylı ve sağlam bir zoom yazısı bekliyorum. Hem okunaklı olsun hem de detaylı. İnsanları sıkmadan, istenileni versin. 13 sayfayı geçmemeye dikkat et. Öğleden sonra da gireriz siteye… Hayret bir şey yav. Alıyorlar ‘leg’i; “Cow level” açmaya gelince, yok…
Emre : Abi bir dakika yahu. Ben bu kadar yazıyı bir anda nasıl çıkartırım?
Murat : Tabi ki tek başına değilsin. Biz neyiz?
Emre : Neyiz abi?
Murat : Deli etme oğlum adamı. Biz neyiz?
Emre : Abi beni korkutuyorsun. Biz neyiz?
Murat : Takımız oğlum. Team One! Hatırladın mı?
Emre : Ha şu mesele. Tamam o zaman ben inceleme yapsam, birileri de oyunun arka planını, eski oyunlarını, silahları falan tanıtır. Güzel bir yazı olur.
Murat : İşte aynen ondan… Bak bak nasıl da sütunun arkasına kaçıyo. Yiyorsa gelsene Minion of Throne öldürmeye cılız..!
Emre : Abi sen ne yapıyorsun orada yahu? Neyse. O zaman ben kuruluma başlayayım. Sende bari diğer yazılacaklardan istediğin birine başla. Öğlene bitsin.
Murat : Ne diyorsun oğlum sen? Sen bana nasıl emir verirsin? Ben ne istersem onu yaparım?
Emre : Gık (yutkunma efekti). Ama abi sen demedin mi az önce “biz takımız” diye.
Murat : Tamam takımız ama ben takım kaptanıyım. Ne istersem onu yaparım. Hem zaten benim işim var.
Emre : Tamam abi oyun kuruldu, madem senin işin var; ben oynamaya başlayayım.

1 saat sonra

Emre : Amma da ayrıntılı oyun be. Oynarken not aldım, notlar 4 sayfa oldu. Yaz yaz bitmez vallahi.
Murat : Koçum benim be… Emre bak sana bugünkü programımı anlatayım: Şimdi buradan çıkıp; doğruca konferansa gideceğim. “Delphi ile alogaritmik döngülerin Oracle üzerindeki dağılımı” üzerine vereceğim seminerin dördüncü aşaması olan; “Database modüler tasarımının temel taşları ve döngüsel kuramlar” konuşmasına yetişmem lazım.
Emre : Abi bir kere daha söyleyebilir misin?
Murat : Emre, laga lugayla vakit geçirecek zaman yok. İş isterim ben iş. Hadi bakiyim.
Emre : İyi de abi bir saattir Diablo 2 sesleri geliyor senin oradan.
Murat : Öhömm… Sen beni mi dinliyorsun bakiyim… Oğlum şimdi konferans vereceğim için kafa dağıtıyorum. Asss… Gitti güzelim set item…