WWII: Battle Over the Pacific

Biliyorum İkinci Dünya Savaşı konulu oyunlardan en az benim kadar sizlerde sıkıldınız. Ancak oyun piyasasında konu ve fikir sıkıntısı çeken yapımcıların, sıkıştıkları zaman kurtulmalarını sağlayan en kolay yol, her zaman olduğu gibi konuyu ya Birinci ya da İkinci Dünya Savaşı’na bağlamak oluyor.

Giriş kısmında biraz bu durumdan şikâyetçi olduk, ancak bu daha çok piyasadaki genelleme ile ilgiliydi. Özellikle elimizdeki yapımda İkinci Dünya Savaşı biraz laf olsun, bahane olsun diye konulmuş izlenimi uyandırıyor. PSP platformuna misafir olan WWII: Battle Over the Pacific, uçaklar ile oynanan bir savaş simülasyonu izlenimi veriyor. Ancak peşinen söylemeliyim ki, yapımda simülasyona dair herhangi bir içerik bulunmuyor; keza oyunda bunu iddia etmiyor ve arcade tarzında olması ile ön plana çıkıyor. Mekan olarak Pasifik Okyanusu semalarındayız; şartlar çetin. Bizde savunmada en büyük rolü oynayan tek savaş pilotuyuz. Aslına bakarsanız savaş pilotu olduğumuzda şaibeli. Zira oyunun başında bizden daha üst rütbede olan bir pilotla olan konuşmamızda nasıl savaşacağımıza dair garip sorular yöneltiyoruz. Üstümüzden gelen yanıt ise daha can alıcı; uçarken öğren taktiğinin kendisinde işe yaradığını ve bizimde bunu kullanmamız gerektiğini söylüyor. Nasıl bir iman gücü varsa artık, hangara geçip uçağımızı seçerek engin gökyüzüne doğru süzülmeye başlıyoruz.

İt dalaşı

Yapımda genel olarak başar ve kilitli olanları aç taktiği kullanılıyor. Oyuna ilk girdiğimizde hangarda kullanılabilir yalnız bir uçak bulunmakta. Uçaklar tahmin edileceği üzere zamana uygun İkinci Dünya Savaşı uçakları. Yine de çok kısıtlı bir galerimiz yok. Dilersek direk göreve başlamadan önce basit eğitimler almamızda mümkün kılınmış. Uçmak, inmek, ateş etmek gibi temel konular üzerinde duruluyor. Zaten oyun yere inmek gibi bazı temel durumlarda otomatik olarak devreye giriyor ve herhangi bir şey yapmadan yalnızca piste yaklaşmanız ile güvenli inişi sağlıyor. Yapımda hedefler ve görevler ekrandaki harita üzerindeki noktalar aracılığı ile gösteriliyor ve görev öncesi yazı ile bildiriliyor. Aslında görevler yazı eşliğinde telsiz ile de bildiriliyor, ancak telsiz konuşmaları haşırtıdan ibaret olduğu için okumadan görevi anlamak mümkün değil. Görevler basitten zora doğru gelişen bir yapıda, uçak gemisine inmek, düşman tespiti için araştırma yapmak, tanker bombalama, it dalaşı gibi içeriklere sahip.

Görevler her zaman sanıldığı kadar kolay olmuyor, bazı ekstra zorlukları da beraberinde getiriyorlar. Örneğin it dalaşı sırasında düşünmeniz gereken tek şey onu düşürmek olmuyor. Zira uzakların hasar alma ve benzin stoku gibi bazı durumlarla da baş etmek gerekiyor. Düşman uçağını düşürmek için herhangi bir zaman kısıtlaması yok gibi görülürken, aslında benzinin belli bir süre sonra bitiyor olması bu kısıtlamayı çaktırmadan var yapan etkenlerden. Ayrıca bir görevden diğerine geçerken görev ve duruma uygun uçak seçmek, uçakların benzin depolarını doldurmayı unutmamak, varsa hasarlarını gidererek sahaya çıkmak altın kurallardan.

Uçaklardan bahsetmişken kontrollerine de değinmeden olmaz. Her uçak havada farklı şekilde tepki veriyor, bu nedenle kontrol tuşları aynı olsa da birbirleri ile aynı davranışı sergilemiyorlar. Kimi daha hızlı, kimi daha yavaş, kimi daha agresif, kimi daha dayanıklı gibi özellikleri var. Genel olarak kontroller açısından sorun yaşamasak da, kovalamaca ve it dalaşı sahnelerindeki genelde oyunda bunu yapıyoruz, hedef uçağı takip etmek çok kolay olmuyor. Ayrıca uçakların hava sahası da oldukça küçük tutulmuş. Kısa bir süre herhangi bir yönde uçtuktan, ya da yukarı tırmandıktan sonra limit noktasına ulaştığımızı söyleyen uyarı eşliğinde uçağın geri döndürüldüğü mini sahne araya giriyor. Grafikler açısından yaklaştığımızda ise uçak ve deniz modellemeleri dışında hem fazla bir şey görmüyor, gördüklerimizin de pek kaliteli olmadıkları göze çarpıyor. Kısaca daha çok uçak modellemelerine dikkat edildiği ortada.

Sesler konusunda ise ortada o kadar da bir şey bulunmuyor. Zira motor ve silah sesleri dışında bol cızırtılı konuşma içermeyen radyo sesi haricinde herhangi bir ses de yapımda mevcut değil. Bu türde çok fazla oyun çıkmaması nedeni ile oynanabilirlik biraz daha yüksek oluyor. Ancak genel olarak baktığımızda WWII: Battle Over the Pacific, PSP’de uçak uçurmanın keyfine ancak bir miktar yaklaşabileceğimiz bir yapım olmuş.