ArtılarYenilikler doyurucu seviyede, WoW işte daha ne olsun!
EksilerGörsel olarak yenilik yok, görevlerde yeni fikirlere ihtiyaç var, bir de oyuna kaptırınca incelemeyi yazmayı unutuyor insan (!)
Oynamış olan herkesin, World of Warcraft’la ilgili en az bir anısı vardır.
İlk çıktığı zaman üç aylık aralıklarla parti parti Türkiye’ye gelen ürünü alma
şansı bulanlar, ilk başladıkları acemilik dönemini asla unutamaz. Devasa online
rol yapma oyunu olarak Türkçeleştirilen MMORPG türüne o zamana kadar uzaktan
bakan birçok kişi, albenisi yüksek olan, ancak bir o kadar da karmaşık ve
kendine özgü ifadeleri bulunan (OMG, LOL, WTB ve hatta WTF gibi) online oyunlara
‘Warcraft’ ismini tanımanın verdiği cesaretle giriş yaptı. İçeride gümbür gümbür
eğlencenin olduğu bilinmeyen bir mekâna girerken kapıdakilere “Abi ben
Warcraft’ı tanıyorum.” demek gibi oldu çoğumuzun durumu.
Süslü paketini açıp kurulumu yaptık ve hesaplarımızı aktive ederek gaza getirici
giriş videosunu izleyip karakter seçme ekranına geldik. Vay canına! O güne kadar
hikâyelerini dinlediğimiz, minik karakterler şeklinde savaş alanında gördüğümüz
herkes buradaydı: Aceminin dostu insanlar, havalı Night Elfler, cüceler (Dwarf),
daha cüceler (Gnome)… Bazılarının ‘kötüler’ olarak adlandırdığı, oysa tek
suçları Alliance tarafı gibi düşünmemek olan Horde tayfası da heybetli Orcları,
devasa Taurenleri, pis kokan Undeadları ve dişlek Trolleri ile oynanmaya hazır
halde bekliyordu. Apar topar karakteri belirleyip ortamlara aktık. Hatta ilk
kasabada etrafta ağaç kesen işçileri görünce yanımızdakine “Olm harbiden ordayız
işte, bildiğin Azeroth burası. Ben bunların 4 piksellik hallerini de bilirdim.”
şeklinde caka sattık.
Zaman geldi geçti, World of Warcraft dünyası büyüdükçe büyüdü. İlk Onyxia’nın
kesildiği haberi, internet sitelerine bomba gibi düştü. Ardından diğer büyük
bosslara da acımayıp kıydılar. Herkes set set zırhları ve silahları giyinip
kuşandı. Molten Core büyük guildlerin haftalık antrenman sahası haline gelirken,
asil Ragnaros da iyice maskaraya döndü. Çeşitli eklentiler ve güncellemeler
zamanla yeni zindanların ve yeni zırh setlerinin kilidini açtı. Ancak bir süre
sonra kaçınılmaz olarak, Azeroth topraklarında hüküm süren tek şey ‘doygunluk’
oldu. Bu noktaya gelineceğini hiç şüphesiz önceden fark etmiş olan Blizzard
yetkilileri de, mükemmel bir zamanlama ile (Tamam biraz gecikti kabul) ilk resmî
eklenti paketi The Burning Crusade (TBC) ile WoW oyuncularının iştahlarını açtı.
Paket dediğin böyle olur!
Açıkçası ilk duyurulduğunda, TBC için heyecanla karışık tedirginlik sarmıştı
beni. Star Wars Galaxies gibi oyun sistemini nahoş biçimde değiştiren, güzel
olanı zorla bozan bir eklentiyle karşılaşmaktan korkuyordum. Ancak ofiste bir
Cuma günü elimize ulaşan paketleri kurup bitmez tükenmez güncellemeleri
yaptıktan sonra (Bu kısım biraz sıkıcı, evet) bir süre uzak kaldığım World of
Warcraft dünyasına girince karşılaştığım tablo beklediğimden hayli iyiydi.
The Burning Crusade’de Blizzard, “Bozuk değilse tamir etme” felsefesini
benimsemiş biraz. Resmi forumlarda ve sitesinde yaptığı anketler veya
kullanıcıların bahsettiği konuların neredeyse tümüne değinilmiş. Hali hazırda
güzel olan noktaları da bozmamaya dikkat etmiş. Sonuçta da ortaya StarCraft:
Brood Wars veya Diablo: Lord of Destruction gibi, A kalite Blizzard yapımı bir
ek paket çıkmış.
İşin teknik kısmına geçtiğimizde, ilk olarak gözümüze çarpan, karakter yapma
ekranında gözümüze çarpan iki yeni isim. Horde tarafına Blood Elf ırkının
ekleneceği uzun zamandır bilinse de, Alliance’in yeni silahı Draenei’ler
birçokları için son dakika sürprizi oldu. Belki dış görünüşlerinin hiç dost
canlısı olmamasından, belki de yerine gelebilecek daha iyi alternatifleri olduğu
inancından, Draenei diyarı Exodar, Blood Elf memleketi Silvermoon’a göre sinek
avlıyor. Yaptığımız araştırma ve görevlerde aldığımız bilgiler doğrultusunda,
Exodar şehrinin, Kalimdor’a mecburi iniş yapan uzay gemilerinin kalıntılarından
kurulduğunu öğreniyoruz. Warcraft’ta uzay gemisinin ne işi var demeyin. Büyü ve
teknoloji konusunda hayli uzmanlaşan Erenar soyundan gelen Draenei ırkı, uzay
gemileri ile farklı dünyaları ziyaret ediyor.