Arthas, Azjol-Nerub’un kapılarına geldiğinde kendini cücelerin ateşi altında buldu. Bu cüceler liderleri Muradin’in öldüğünü gören cücelerdi. Şimdi ise Muradin’in bir alt rütbesindeki Baelgun Alevsakal onların başındaydı. Sapphiron’u dışarda bırakan Arthas, sadece Baelgun’un cüceleriyle değil, hayatta kalan nerubian’larla da savaştı. Anub’arak’ın yardımı yadsınamazdı. Kendisi Arthas’ın yolunu kapatacak olan birçok engeli etkisiz hale getirdi.
Arthas Baelgun’la karşı karşıya geldiğinde, cüce onu kayan toprağın krallığın altındaki kadim bir şeytanı uyandırdığını söyledi. Arthas ve Anub’arak krallığın daha da derinine inmeye devam ettikçe, bu şeytan daha da belirgin hale geldi – Yüzü Olmayanlar, sadece efsanelerde anlatılan hırçın ve güçlü bir ırk. Arthas ve Anub’arak, inanılmaz bir güçte olan Unutulmuş’u bile yenmeyi başardılar.
Üst Krallık’a doğru ilerlediklerinde bulundukları tünelin bir kısmı deprem nedeniyle kapandı ve Arthas’la Anub’arak’ı ayırdı. Genç kral karşısına çıkan birkaç bubi tuzağını kendi yetenekleriyle aşmak zorunda kaldı. Ancak Anub’arak sonrasında kazarak Arthas’ın yanına geldi ve tekrar bir araya geldiler. Bir araya geldiklerinde Crypt lordu genç ölüm şövalyesine neden Ner’zhul’un onu şampiyonu olarak seçtiğini anladığını söyledi. Azjol-Nerub’dan yüzeye çıkarken Lich King, Arthas’la bir kez daha iletişime geçti ve Donuk Taht’taki bir çatlak nedeniyle enerji sızıntısı olduğunu ve gücünün zayıfladığını söyledi. Ner’zhul Arthas’ın güçlerini yeniledi, çünkü sıradaki dövüşte bu güçlere ihtiyacı olacağını biliyordu.
Yüzeye ulaştıklarında ise onları Illidan’ın güçleri bekliyordu. Vashj’ın naga’ları ve Kael’in kan elfleri de Arthas’ın yardımcılarını karşılamaya hazırdı. Anub’arak’ın yardımıyla birlikte Arthas, düşman güçleri arasından sıyrılıp sihirli bir şekilde dört Icecrown Obelisk’ini aktif hale geçirdi ve Donuk Taht’ın kapılarını açtı. Ancak Illidan onu bekliyordu.