ArtılarEğlenceli oynanış, Veil modu ve özellikleri
EksilerYapay zeka bazen sorun olabiliyor
Her şey istenildiği gibi gidiyordu. Önce Avrupa, sonrasında da tüm dünya,
tamamen Nazi hakimiyeti altına girmek üzereydi, ama yetmiyordu. Hitler, mutlak
gücün silahlarla değil, düşüncelerle, ama zeki düşüncelerle sağlanabileceğine
inanıyordu. Nitekim dış güçler de, her daim Nazilerin gizli planlar
yaptıklarından şüpheleniyordu, haksız da sayılmazlardı. Büyük bir iyilik veya
kötülük için yol göstermeye gerek yoktur. Tek bir ışık, tek bir adım yeterlidir.
Dünya üzerindeki şeytani ordusuyla dehşet saçan lider, cehennem şeytanlarını da
dünyaya getirerek mutlak bir kötülüğün altına imza atmak istedi ve bilim
adamlarını toplayarak kaleye, yani Wolfenstein Kalesi’ne kapandı. Bir süre sonra
gökyüzünü dev bir ışık aydınlattı, karanlık günler yakındaydı...
Kötülüğün ilk adımları
Wolfenstein ismi, oyun olarak ilk kez 1981 yılında duyuldu. Muse Software
tarafından geliştirilen Castle Wolfenstein, Apple II platformu için
çıkarılmıştı. Adolf Hitler'e düzenlenmesi planlanan bir suikastı konu alan
yapım, ayrıca "Gizlilik" temasını kullanan ilk yapım olma özelliğine sahip. Bu
isim, yıllar sonra id Software tarafından da kullanılacak ve yine bir ilke imza
atılacaktı. Yani ilk FPS oyunu Wolfenstein 3D ortaya çıkacaktı. Takvimler
1992'yi gösterdiğinde yapım piyasaya sürüldü. İki oyunun da geliştiren firmalar
farklı olmasına rağmen Castle Wolfenstein, id Software'ın ürününe ilham kaynağı
olmuştur. Bu sebeple serinin temelini Castle Wolfenstein'ın oluşturduğunu
söyleyebiliriz.
"Yapımın başlarında karşımızdaki düşmanlar normal insanlar, ancak ilerledikçe doğaüstü rakiplerle ve süper askerlerle de çarpışıyoruz."
İki projeden söz etmiş olsam da, bu isim altında çıkan üye sayısı daha fazla.
Üçüncü büyük yapım olan Return to Castle: Wolfenstein, 2001 yılında piyasaya
sürülmüş ve Quake 3 motorunun nimetleriyle gayet kaliteli görsellere sahip bir
oyundu. Yine William "B.J." Blazcowicz'i yönetiyor ve Nazilerin deneylerini
başarısızlıkla sonuçlandırmak için mücadele veriyorduk.
Henüz daha Doom 3 çıkmadan, yeni bir Wolfenstein hakkında söylentiler ortalarda
gezinmeye başlamıştı. id'nin o zamanki yeni motoru Doom 3 (id Tech 4), inanılmaz
görseller vadediyordu ve bu teknolojiyle birlikte sadece Doom 3'ün değil,
Wolfenstein'ın da geliştirileceğine inanılıyordu. Fakat buna rağmen id
yetkilileri, "Böyle bir çalışmamız yok" diyerek, durumu geçiştirmişti. İlk
belirtiler ise, Doom 3'ün piyasaya çıkmasından 1 yıl sonra geldi. Oyuna ait
olduğu iddia edilen ilk konsept çizimleri ortaya çıktı. Bu gelişmelerin ardından
uzunca bir süre yeni yapımdan yine haber alınamadı. Son hamle ise id
Software'dan geldi ve yeni bir Wolfenstein’ın hazırlandığı kesinleşti. Nihayet
eski dostumuz tekrar piyasalarda.
Tüm Nazilere karşı tek bir Amerikalı
1943 yılı Nazi Almanya’sı durmadan çalışmalara devam etmektedir. Profesörler,
gizli deneyler sırasında Black Sun isimli bir güç keşfediyor. Bu güç, silahların
daha fazla hasar vermesine ve insanlarda fiziksel gelişmelere neden oluyor. Her
zaman "Süper asker" tutkusu olan Naziler de, Heinrich Himmler komutasındadır.
Ancak bu durumdan haberdar olan bir grup insan, gizli bir örgüt kuruyor ve
deneyleri sonlandırmak için bizi, yani yöneteceğimiz karakter "B.J."
Blazcowicz'i bölgeye davet ediyor.