1/2

Vivisector: Beast Inside

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Dr. Moreau'nun Adasında neler oluyor?
Platformlar PC
Vivisector: Beast Inside
  • Yapımcı - Yayıncı Action Forms - 1C
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Aksiyon
  • Web Sitesi
Merlin Puanı 50
Artılar Klasik bir romanı temel alıyor, gerilimli müzikler var, parçalanma efekti fena sayılmaz, karakterimizi sınırlı olsa da geliştirme imkanımız var
Eksiler Grafikler mazide kalmış, çizgisel oynanış, kontrollerdeki bir kaç problem, Multiplayer yok
Uzun zamandan beri takip ettiğim üç adet Rus oyunu vardı. Hellforces, You are Empty ve Vivisector: Beast Inside, Rus yapımcıların kendi imkanları ile geliştirdiği projelerdi. Hellforces ne yazık ki hayal kırılığı yarattı. You are Empty hakkında eskiden haberler gelirdi, galerisi yenilendi veya şu eklendi vs... diye. Artık ondan da yeni bilgiler gelmiyor, sanki yapımcılar projeyi rafa kaldırmışlar gibi ses seda yok! Üçlemenin diğer halkası Vivisector ise kendini bir demo ile bizlere gösterdi ve nihayetinde piyasaya sürüldü. Bana da oynayıp, size anlatmak kaldı.

Dr. Moreau’nun Adası

Vivisector, H.G.Wells’in ünlü romanı Dr.Moreau’nun Adası’nı temel alıyor. Oyun kitaptan 100 yıl sonrasında geçiyor. Askeri bir operasyon için romandaki adaya gönderiliyoruz. Ekip arkadaşlarımız ne olduğu belirsiz bir takım hayvanların saldırısına uğruyor. Bir tek biz canlı olarak kurtuluyoruz. Bir an önce bu ıssız adadan kaçmamız gerekiyor, fakat bunu yaparken adadaki karanlık sırları da keşfediyoruz.

Menü arabirimi ameliyat masasındaki bir yaratık şeklinde tasarlamış. Mesela grafik ayarlarına girdiğiniz zaman bir göz kapaklarını kırparak bize bakıyor. Ses ayarlarına geldiğiniz zaman kesilip biçilmiş bir kulak ekrana yansıyor. Ameliyat masasında operasyon geçirmekte olan bir yaratık şekli, menü için iyi tasarlanmış. Gerekli ayarları yaptıktan sonra maceraya dalıyoruz.

Yapım şu hali ile bakıldığı zaman eskide kalmış gibi duruyor. Grafikler bana Quake 3’ü hatırlattı. Modellemeler ve kaplamalar bundan bir kaç sene öncesine ait gibi. Efektleri açmama rağmen pek fazla bir fark olmadı. Açıkcası bir F.E.A.R veya Call of Duty 2’den sonra Vivisector’ün grafikleri çamur gibi gelebilir. Tropikal bir adada olmamıza rağmen, renkler çok karanlık. Tamam gerilimli bir oyun, ama yemyeşil bitki örtüsüne sahip olan bir ada da böylesine karanlık gösterilmezdi.

Parçala kedi

Seslendirmeler genel olarak fena değil. Silah efektleri bir acayip, bazı zamanlar kulağınızı tok diye doldursalarda, bazı zamanlar ciddi derecede kulağınızı çınlatabiliyorlar. Bölümlerde çalan parçalar gerilim dolu ortama ayak uyduruyor. Karanlık bir binaya girdiğiniz de bir anda sessizlikten yükselen müzik, insanı tedirgin edebiliyor.

Firmanın bir şeyler denediği veya yapmak istediği ortadaymış. Karşınıza çıkan hilkat garibesi bir yaratığa ateş ettiğiniz zaman vücudundan parçalar kopuyor. Hatta kopan yere bakarsanız, kemiklerini görebiliyorsunuz. Göğüs kısmına ateş edin, bir bakmışsınız kaburgalar karşınızda duruyor. Çok iyi olmamasına rağmen bu özellik grafiklerin azizliğine uğruyor. Ayrıca her düşman da bu ameliyat işini gerçekleştiremiyoruz. Genel olarak oyun boyunca karşılaşacağımız askeri tiplemeler bundan nasiplenmiyor. Düşmanlarınızın ölümleri program hatalarına kurban gidebiliyor. Tamam normal olarak salakça ölümleri olmasa da, bazı örnekler var. Yetmiş beş derecelik yamuk bir açılı tepede, düşmanı öldürdüğüm zaman, adam aşağı yuvarlanmadı.