1/4

Video Oyunları ve Kişisel Gelişim

Tolga Canatan 20.08.2012 - 15:32
Onlar bir çözüm olabilir mi?
Bundan yıllar önce (- hayır, ortaçağda değil) video oyunları sadece insanları eğlendirmek için geliştiriliyordu. Parlak ekrandan fırlayan piksel kafalı karakterleri sempatik kılan şeyler, sıkı bir oyun sever olmanın dışında, boş zamanları çabucak geçirme isteği, mutlu olma çabası ve bir miktar da bağımlılıktı. Pacman’i düşünün. Eğlenmekten başka ne için tasarlanmış olabilirdi ki ?

Zihinsel gelişim
İşten eve dönünce biraz kafa dağıtmak ya da iki saniye olsun oturmayan yaramaz çocukları susturabilmek için en iyi yoldu video oyunları.(- tabii çok kıymetli Commodore’u minik ellere emanet edebilirseniz.) Yıllar yılları takip etti ve sektör günümüzdeki halini aldı. Artık video oyunları çocukları oyalamanın ötesinde işlevlere sahip. Her ne kadar oyun severlerin geneli bunun için kullanmasa da, oyunların en etkili kişisel gelişim aracı olabilecekleri defalarca kanıtlandı. Aksini savunan ya da diğer bir değişle ebeveynlerin yanlış kanaatlerini sömüren medya ordusu olsa da, bilim adamları video oyunlarının doğru kullanıldığı taktirde kişisel gelişime yardım edebileceğini söylüyor.

Video Oyunları ve Kişisel Gelişim
Tabii burada bir hususunda altını çizmekte fayda var ; ‘doğru kullanmak.’ 10 yaş civarındaki çocukların herhangi bir yönlendirmeye ihtiyaç duymadan sağlıklı karar vermeleri pek beklenemez. Her ne kadar bu günlerde işler değişse de, video oyunlarını oynayan kişiler arasında 10 yaş grubunun payı da yadsınamaz. Dolayısıyla bu yaş grubundaki çocuğun kendi kendini yönlendirmesi suretiyle herhangi bir video oyununun faydalı bölümlerini lehine kullanması pek muhtemel değil. İşte tam bu nokta da konuya ‘ebeveynler’ katılıyor. Değerli anne – babalar video oyunlarını gereksiz bir takım haberleri kaynak göstererek durmadan kötülemek yerine, faydalı yönlerini keşfetmeye çalışıp bunu çocuklarına göstermeye çalışarak, hem çocukların eğlence anlayışını köreltmemiş olur hem de modern çağın eğitim yöntemlerine ayak uydurmuş olurlar.

(-Tabii ki kimseye tavsiye verme vb söylemlerde bulunma gibi bir hakkım yok. Olamazda zaten. Amacım, üzerinde hiç düşünmeden ‘böyle gelmiş, böyle gider’ mantığıyla hareket eden kişilerin de ilgisini bu konuya çekebilmek. Kaldı ki yeni nesil ebeveynlerin çoğu bu konuda oldukça bilinçli.).