Balıkçılık oyunlarıyla ya da simülasyonlarıyla aranız iyi midir? Ultimate Fishing Simulator 2 adı her ne kadar simülasyon olsa da, gerçekçi bir deneyimin yanı sıra eğlence arayan oyuncular için de çeşitli deneyimler vaat ediyor. Özellikle av ve balık tutma oyunlarının altın çağını yaşadığımız 2022 Ağustos ayında, güçlü bir rakipten sadece 9 gün önce yayınlanacak olan oyunu gelin birlikte inceleyelim.
Ultimate Fishing Simulator 2 inceleme içeriğinde detaylara dalmadan önce sizlere oyunun genel yapısı hakkında biraz bilgi vermem gerekiyor. Başta yüzeysel olarak değineceğim bütün konuların detaylarına da yazının ilerleyen kısımlarında yer vereceğim. Her şeyden önce, UFS2 özellikle balıkçılık geçmişi olan oyuncular tarafından Fishing Planet'e bir alternatif olarak görülüyor. Bu da oyun üzerinde herkesin beklentilerini biraz artırıyor. Tabi geliştiricinin bizlere sık sık vurguladığı gibi oyun erken erişim oyunu olarak yayınlanacak. Benim oynadığım sürüm ise, erken erişimin de öncesinde bir sürüm olduğundan oyundaki hatalardan bahsetsem de, bunlara şimdilik geçici gözüyle bakacağımı belirtmeliyim.
Genelde avcılık ve balıkçılık oyunlarının hedef kitlesi bellidir. Bu tür oyunlar bu hobilere merakı olan ve bu konuda az da olsa bilgi sahibi olan insanlar için üretilir. Tabi Ultimate Fishing Simulator 2 için bu durum biraz daha farklı. Hedef kitleyi genişletmek adına oyunda normal ve gerçekçi olmak üzere iki farklı zorluk derecesi bulunuyor. Kolay modda oynamak isteyen oyuncular, oltayı attıktan sonra su altı kamerası ile aşağıda neler olup bittiğini görebiliyor. Takdir edersiniz ki bu olay, simülasyon olmaya çok uzak bir deneyim sunuyor ancak mevcut deneyimi de oldukça eğlenceli bir hale getiriyor. Yani balıkçılık ile arası olmayan, oyunun nasıl işlediğini anlamayan oyuncular için ilk etapta kolay mod kesinlikle tavsiye edebileceğimiz bir durum olacaktır. Daha sonra yetenekler ve oyuna hakimiyet arttıkça, zorluğu da değiştirebiliyorsunuz.
UFS2 ile ilgili belirtmem gereken bir detay ise, avcılık oyunlarının hemen hemen hepsinde gördüğümüz kupa evi. Tuttuğunuz ödüllü balıkların (cinsi, büyüklüğü ve rengiyle belirlenebiliyor) yerleştirilebildiği stantlar bulunuyor. Tabi yine ödüllü olmayan nispeten küçük balıkları da alıp akvaryumunuza atabiliyorsunuz. Akvaryumdaki bu balıkları besledikçe büyüyorlar ve istediğinizde onları da satabiliyorsunuz. Yani büyük balıklar tutma konusunda zorlu bir deneyim yaşıyorsanız, küçük balıkları yetiştirip büyüterek de satabiliyorsunuz. Yine de bir balıkla suyun içinde saatlerce güreş tuttuğunuz bir deneyimin yanında, bu özellik biraz Stardew Valley oynuyormuşsunuz hissi yaratıyor. Olmasa eksikliğini hissetmezdik ancak olması da güzel olmuş diyeceğimiz türden bir özellik olarak karşımıza çıkıyor.
Bir diğer yandan, oyunda ilerleme hissi de mevcut. Tuttuğunuz balıkları sepete atmak ya da suya geri bırakmak gibi seçenekleriniz mevcut. Elinizde tutmayı seçerseniz aldığınız tecrübe puanı azalırken balıktan para kazanma şansınız olacak. Şayet suya bırakırsanız, deneyim puanı oldukça artıyor ancak balıktan beş kuruş para kazanamıyorsunuz. İleride ekipmanlarınızı geliştirmek ve yeni yemler satın alabilmek için paraya ihtiyacınız olduğunu da göz önünde bulundurursak, bu dengeyi sağlamak için bazen çok küçük balıkları bile alıp satabileceğinizi belirtelim.
Oyunda belli seviyelere geldiğinizde yeni haritalar açılıyor ve ancak o zaman yeni balık türlerini avlayabileceğiniz bölgelere seyahat edebiliyorsunuz. Bunun bir yerde "Bu sistem 90'larda kalmadı mı ya!" dedirttiğini ancak oyunun temel yapısı ele alındığında gerekli olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Her seviye atladığınızda yeni oltalar, makineler, misinalar ve yemlerin kilidi açılıyor. Birkaç seviyede bir de, yeni bir haritada oynayabiliyorsunuz. İlk etapta kullanabildiğiniz yem ve olta takımlarıyla ancak 1 kilogramın altında balıklar avlayabiliyorsunuz. Ancak biraz ilerledikten sonra kendinizi 7 kilogramlık canavar bir Turna'yı suyun dışına çekmek için ter dökerken bulabiliyorsunuz. Başta can sıkıcı gibi görünse de ilerleme hissini diri tuttuğu için seviye sistemini güzel işlediklerini söyleyebilirim.
Gittiğiniz her haritada yeni balık çeşitleriyle karşılaşıyorsunuz ve hepsi için farklı avlanma metotları denemeniz gerekiyor. Bazı balık türlerini sadece belli yemlerle avlayabiliyorken genelde yırtıcı balıklar için at-çek oltalarını kullanıyorsunuz. Hepsinin kullanımları da oldukça gerçekçi ve keyifli olmuş. Eğer kolay modda oynuyorsanız özellikle sahte yemlerin suyun altında nasıl hareket ettiğini ve doğru hareket ettiğinde balıkları nasıl çektiğini de birinci elden görme şansınız oluyor. Normalde saatlerce misinanın suyun üstünden nasıl geldiğini izleyerek balığın vurup vurmadığını anlamaya çalışan ve bundan keyif alan biri olarak, su altı kamerası özelliğini kullanırken ne kadar büyük bir keyif aldığımı fark ettim.
Pratikte görmek isterseniz sizler için hemen aşağıya bir oynanış videosu bırakıyorum:
Balıkçılık ile ilgilenenler çok iyi bilecektir ki doğru olta setini yapmazsanız yarısını suda bırakabilirsiniz. Ultimate Fishing Simulator 2 de eğer dengeli bir olta seti yapmadıysanız bunu size güzelce ödetiyor. Kamışınızın çekebileceği ağırlıkla, makinenin çekebileceği ağırlığın birbirine yakın olması önemli. Buna ek olarak misinanızın da kapasitesi, bu diğer iki ekipmanın gücüne yakın olmalı. Hepsini yaptıktan sonra bile kalama ayarını doğru yapmazsanız, oltanız elinizde kalabiliyor. Tabi bu oyunun başlangıç seviyelerinde size verilen setlerde zaten yapılmış, sadece ufak değişiklikler yaparak dengeyi daha da kuvvetli hale getirebilirsiniz. Naçizane tavsiyemdir; olta takımınızın en zayıf halkası daima misina olsun, zira en ucuz parçası o olacaktır. Bırakın kopsun, kamışınızın kırılıp makinenizin dağılmasından iyidir.
Oyunda at-çek oltaları için sahte yemler bulunurken mantarlı oltalar için de yine doğal ve canlı yemler bulunuyor. Hedeflediğiniz balığı avlamanız için doğru yemi ve doğru kancayı seçmeniz de çok önemli. Ultimate Fishing Simulator 2 burada da doğru gerçekçilik ayarını yakalamayı başarmış. Balıklar, diyetlerinde olmayan yemlerle fazla ilgilenmiyorlar. Bu sayede siz de doğru yemi seçtiğinizde istediğiniz balık türünü rahatlıkla yakalayabiliyorsunuz. Tabi bunun için balığın yaşadığı ortamı da iyi bilmekte fayda var. Her haritanın farklı kısımları var. Bir tarafta su üstü yeşillikleri yoğunken, diğer tarafta derin bir açıklık bulunuyor. Örneğin tatlı su levreği yakalamak istiyorsanız, doğru yem ile yeşilliklerin olduğu tarafta avlanmak sizin için daha iyi bir seçim olacaktır. Bu tür seçimlerin sonuçlarını oyunda çok rahat hissedebildiğinizi belirteilm.
Diğer yandan sahte balıklar ile at-çek usulü avlanırken bunu hissetmek çok mümkün değil. Yırtıcı balıklar suyun altında parlayan hemen hemen her şeye saldırıyorlar. Ancak eğer ödüllü balıklar yakalamak istiyorsanız, yine yırtıcılarda da doğru sahte balık türünü kullanmakta fayda var. Örneğin Turna Balığı avlamak istiyorsanız, spinner sahte yemlerini kullanmanız sizin için daha iyi olacaktır. Eğer bu tür bilgiler için talep gelirse, ilerleyen günlerde sizin için yeni rehberler de hazırlayabilirim.
Görsel kalite ve performans arasındaki denge kurulmaya kalkıldığında simülasyon oyunları hep sınıfta kalıyor. Ultimate Fishing Simulator 2 de öyle muazzam bir görsellik sunmamasına karşın performans konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Su ve su altı grafikleri oldukça iyi ve gerçekçi olsa da, çevre ve yeşillikler konusunda görselliğin çok iç açıcı olmadığını belirtelim. Buna karşın performans da hemen hemen her durumda düşebiliyor. Takılmalar olmasın diye üçüncü parti bir yazılım ile oyunda gösterilen saniye başına kare hızını sınırlayarak bir çözüm ürettim ancak geliştiricinin de buna bir çözüm üretmesi gerekiyor. Tabi oyun erken erişimin de erken bir sürümünde bana geldiği için bu konuyu fazla dert etmedim. Sadece 2 günde oyuna irili ufaklı 3 yama geldi ve çıkış öncesi düzeltmeleri de devam ediyor. Muhtemelen nispeten daha büyük bir ilk gün yamasıyla çıktığında bazı sorunlar çoktan gitmiş olacaktır.
Sadece grafik ya da performans değil, oynanış olarak da bazı kritik hatalar mevcut. Örneğin su altı kamerasından yeminizi izlerken çevredeki su yosunlarının arasında buga girmiş balıklar görmeniz mümkün. Yeminiz onlara çarpsa dahi asla oralı olmayan ve orada takılmış bir sürü balık var. Haliyle onlar oradayken, yenileri de spawn edilmiyor ve sizin oyun deneyiminizi su yosunlarına dolamış oluyorlar. Bu oyunun çekirdek içeriklerinden biri olduğu için çok kritik bir hata. Geliştiricilere gerekli geri bildirimleri sağladık ve bu konunun da çözülmesini bekliyoruz. Zira çözülmezse, ilerleyen dönemde oyunun fişini çekebilecek konulardan birisi.
Oyunu parçalara ayırıp inceledikten sonra tekrar bir bütün haline getirecek olursak, eğer daha önce erken erişim oyunları oynadıysanız ve bunun ne kadar sancılı bir süreç olabileceğini biliyorsanız, Ultimate Fishing Simulator 2'ye şans verebilirsiniz. Ancak büyük sorunları olmayan, cilalanmış ve bitmiş bir proje görmek istiyorsanız bir süre daha UFS2'ye hiç yaklaşmayın derim. Oyun 22 Ağustos'ta -bu incelemenin yayınlandığı günden 1 gün sonra- piyasaya sürülecek. Erken erişim döneminin yakından takipçisi olacağım ve tam sürümde de yine bir inceleme ile oyuna dair son görüşlerimi sunmayı hedefliyorum. Ultimate Fishing Simulator 2 inceleme içeriğinden size aktaracaklarım bu kadardı, bir başka yazıda görüşmek dileğiyle! Sevgi ve oyun ile kalın.