Tricked n Tuned

Bazı zamanlar televizyon programlarında olur. Ev içinde kullanılmayan, atılacak eşyalar vardır. Bunları alırlar keserler, biçerler, yapıştırırlar... sonrasında ortaya bir sürü başka eşyalar çıkar. Amaç tasarruftur. Emek harcalar, yaparlar ederler. Bazı zamanlar yapımcıların da ellerinde ufak bir senaryo, eski bir grafik motoru, eski hurda parçalar kalır. Yaratıcı adamların eline bu malzemeler geçerse, eski bile olsa bu parçalardan işe yarar bir oyun çıkabilir. Bu durumun tam tersi olursa, işte karşımızda taklit ve donuk bir oyun olur.

NFS’nin başarısız klonu

Tricked n Tuned sokaklarda yarışıp, para kazanmaya çalıştığımız bir oyun. Yaptığımız yarışa dalmak, birinci olmak, sonra da hüp diye paraları içmek. Kazandıklarımız ile arabayı cicili bicili yapıp, kızlara hava atmak. Bunlar yapılıyor mu? Yapılıyor, yalnız farkı, bunları oldukça kötü bir biçimde sizlere sunması. İlk olarak dikkatimizi çeken grafikler, kare ve dikdörtgen halleri ile bizlere geometri öğretiyor. Sadece iki adet kaplamanın birleştirilmesi ile oluşturulan haritalar, insanın gözlerini bozabiliyor. Araba namına pek bir olay yok! Çocukluğumda kibrit kutularından araba yapar, arkadaşlar arasında kendimizce yarış simülasyonu oynardık. Açıkcası Tricked resmen bana o günleri yaşattı. Özellikle Nos’a abandığınız zaman, arabanızın egzosundan çeşme suyu gibi çıkan bir efekt var, dillere destan olmuş. Oyundaki grafik ayarının sadece çözünürlükten ibaret olduğunu da belirtirim. Başka bir şey de bulunmuyor!

Ses konusunda da ne yazık ki fazla umut vermiyor. Her arabada hep aynı ses var, model filan fark etmiyor. İstediğinizi alın, kulağınızda hep aynı ton olacaktır. Menüde ve arada çalan bir iki parça var. Bunlar fena sayılmaz, ama belli bir süre sonra sıkabiliyorlar. Parça sayısı az olduğundan kendilerini tekrarlatmaları olmuyor.

Tekrar

Arabaların parçalanması gibi herhangi bir olay yok. Aynen NFS’de neler gördüysek bu oyunda da onları görüyoruz. Çevremizdeki bazı parçalar dökülüyor ediyor, ama gel gelelim arabada tık yok.

Oyunumuzda dört adet yarış tipi bulunuyor. İlk ikisi aslında kolay, size rakip iki araba ile kısa bir süreliğine yarışıyorsunuz. Üçüncü tipte ise bir araba mezarlığındaki hurdaların üstünden rampalar vasıtası ile atlamanız oluşturuyor. Dördüncü ve son olan büyük final, hem de ne final. Küp şeklindeki arabalardan oluşan trafikte, rakibiniz ile yarışıyorsunuz. Trafiğin hareket etmediğini belirtirim.

Yapımı isterseniz en zor seviyede oynayın, rakiplerden cacık olmuyor, her şekilde geçiyorsunuz. Sürekli olarak birinci oluyorsunuz. Yarışmalara ambargo koyup, paraları da cebe indiriyorsunuz. Kazandığınız paralar ise performansınızı pek fazla etkilemeyen arabanızın Upgrade’lerine gidiyor. Yeni motor, lastik, süspansyon... istediğinizi alın. Birincisi arabanız fabrika çıkışı bile süper hızlı, ikincisi rakipleriniz sizi zaten zorlamadığından pek bir işe yaramıyor. Parayı isterseniz Neon lambası, boya badana, ışıklandırma kısaca imaja yatırabilirsiniz. Bu sadece görsel olarak ekranlara geliyor, o kadar.

Ben yaptım sen eyleme

Bir adet Multiplayer’mız da bulunuyor. Net üstünden oynamak istediğimde hiç bir insan evladını göremedim. Bırakın oyuncuları, oyunun yapımcılarını bile Multiplayer’da bulamazsınız.

Tricked bir Canopy firması ürünü. Bu canım firma bir hayli ilginçtir, Quake 2’ye ekstra senaryo yapıp, başarılı olmuşlardır. Arkasından ise bir çok Absürd oyun çıkarmışlardır, Atomic Mutant buna örnek. 1960’lı yılların korku filmleri gibi bir oyundu, radyo aktiviteye maruz kalmış bir hayvanın, büyük bir yaratığa dönüşmesi veya uzaylıların mekanı basmasını ele alıyordu. Yapmamız gereken yaratığı kontrol edip, şehri yerle bir etmekti, ilginç fikirli bir oyundu. Böyle garip deneyimlere de imza atan yapımcılar, ne yazık ki NFS’yi klonlayayım derken, kolonyalı bir hale getirmişler. Cıvık olmaz tadından yenmez, en iyisi mi bu oyundan uzak durun!