Triangle Strategy inceleme : Triangle Strategy, az sayıda örneğini gördüğümüz sıra tabanlı stratejik rol yapma oyunları türünü seven oyuncular için güzel bir sürpriz oldu. İlk bakışta oyun hakkında çok ipucu vermeyen ismi bir yana, daha önce Bravely Default ve Octopath Traveler gibi oyunlarda çalışmış olan Tomoya Asano’nun elinden çıkmış olmasıyla dikkatleri çekiyor oyun.
Final Fantasy Tactics ve PSP’ye çıkış yapmış Jeanne d'Arc (müthiş bir oyundur) gibi oyunları çok seven bir oyuncu olarak Triangle Strategy’ye giriş yaptım. Kabul ediyorum Elden Ring oyunu yüzünden biraz gecikmeli oynadım. Oyun nasıl, hangi tür oyunculara hitap ediyor ve beklediğimiz kadar iyi mi, birlikte inceleyelim.
Hikayemiz içerisinde üç farklı krallık bulunan Norzella kıtasında geçiyor. Ziraat faaliyetleri ile güçlü olan bereketli Glenbrook, zengin maden kaynakları ile bilinen Aesfrost ve kıtanın en değerli kaynağı olan tuz üzerinde tam kontrol sahibi olan Hyzante. Uzun zamandır savaş içerisinde olan üç krallık arasındaki gerginliğin azalmaya başladığı bir dönemde başlıyor hikayemiz.
Hikayemizin ana karakteri Serenoa, Glenbrook Krallığı’nın soylu evlerinden biri olan Wolffort ailesinin varisi ve barış çalışmalarında önemli bir yere sahip. Serenoa, Aesfrost krallığından gelen prenses Frederica ile evlenerek barış için yapılan çalışmaların güçlendirilmesi için seçilmiş kişi. İkili bir araya geldikten kısa bir süre sonra beklenmedik bir saldırı ve ardından başlayan Aesfrost işgali ile kıtadaki savaşlar tekrar başlar.
Ben Triangle Strategy’nin dünyasını biraz Game of Thrones serisine benzettim. Büyünün ve doğaüstü güçlerin bulunduğu bir dünyada, politik mücadeleler ve keskin bir iyi - kötü tanımından uzak karakterleri odak noktası yapmış bir hikaye. Dünyası gayet güzel ve ayrıntılı bir şekilde hazırlanmış, farklı grupların kendilerine has kültürleri, diğerleriyle ilişkileri gibi detaylara dikkat edilmiş oyuncuya sunulmuş.
Hikaye oldukça detaylı, bazı yan görevler ve bölgedeki diğer insanlar ile konuşarak daha ayrıntılı bilgi edinmek ve buna buna göre hikayenin şekillenmesinde rol oynamak mümkün. Hikayeyi seçimlerle şekillendirme kısmı iki diyaloğu değiştiren basit bir özellik olarak kalmamış, verdiğimiz her kararın kısa ve uzun vadedeki etkilerini görüyor, hikayeyi nasıl ilerlettiğini tecrübe ediyoruz. Seçimler hakkında daha ayrıntılı bilgiyi incelemenin ilerleyen kısımlarında yazacağım.
Tercihimize göre şekillenebilen hikaye ve başarılı bir şekilde hazırlanmış dünyası ile Triangle Strategy oldukça iyi gözüküyor ama hikaye anlatımı kısmı herkese hitap etmeyecektir. Oyunun açılış saatleri oldukça ağır geçiyor, bir sürü yan karakter var ve neredeyse hepsini derinlemesine tanıma şansı ediniyoruz. Diyalog ağırlıklı bir oyun olmasına rağmen, yazılan diyalogların hepsinin iyi olduğunu söyleyemem. Bazı diyaloglar, özellikle açılış saatlerinde, oyuncuyu sıkıp “Haydiii savaşa gidelim artık!” düşüncesine sokabiliyor.
Triangle Strategy sıra tabanlı taktiksel rol yapma türünde bir oyun demiştik. Oyunun büyük bir kısmı, kıtanın haritası üzerinde gerçekleşen olayları izleyip, bölgedeki insanlar ile konuşarak bilgi toplamak ile geçiyor. Kıta savaş halinde olduğundan biz de mücadelelerden payımızı alıyoruz. Peki savaşlar eğlenceli olmuş mu? Olmuş!
Her bölümde kimisi hikayeye bağlı, kimisi de opsiyonel olan çeşitli savaşlara dahil oluyoruz. Satranç tahtası stilinde, karelere ayrılmış haritalar üzerinde ekibimiz ve rakip arasında geçen zorlu mücadeleler gerçekleşiyor. Savaştaki ünitelerin her biri kendine has özelliklere ve zayıf noktalara sahip. Ayrıca haritanın yükseklikleri, ünitelerin yerleştirildiği noktalar ve birbirlerine olan uzaklıkları da önemli yere sahip. Ek olarak ünitelerin bulundukları zeminin durumunu değiştirip avantaj sağlamak da mümkün.
Savaşa katılacak olan üniteleri dikkatli seçmek, mücadele sırasında iyi yerleştirmek ve mücadele için iyi taktikler belirlemek gerekiyor. Yukarıda bahsettiğim saha avantajlarını rakipler de kullanıyor ve bazı karakterlerin rakibin düzenini bozacak yetenekleri de var. Savaşlar sırasında elinizdeki tüm avantajları değerlendirip rakibi durdurmanız gerekiyor, bunun için kimi zaman takım arkadaşlarınızı feda etmek zorunda kalabiliyorsunuz.
Ekibimize katabileceğimiz karakterlerin hepsi farklı sınıflara sahip, bu sayede savaş tarzınıza göre ekibinizi kurabiliyorsunuz. Okçular, büyücüler, kılıç - kalkan ustaları gibi standart sınıfların yanında daha alışılmadık meslekler de bulunuyor. Düşmanları sözleriyle dövüp savaştan çekilmeye ikna etmek gibi enteresan bir taktik kullanan Wordsmith ve savaş alanına tuzaklar kurmak, yüksek yerlere ulaşmak için merdiven açmak gibi özelliklere sahip Artisan gibi mesleklere sahip karakterleri de ekibe katmak mümkün.
Oyunda yaklaşık 30 farklı karakteri ekibimize dahil edebiliyoruz. Bunların her biri farklı seçimler sonucu ekibimize katılıyor ve bütün karakterleri bir kerede toplamak mümkün değil. Serenoa’nın sahip olduğu Morality ve Liberty gibi özelliklerin derecesine göre katılanların dışında, yalnızca belli kararlar verdiğimizde gelen üyeler de var. Oyunun New Game+ seçeneği olduğundan, ikinci oynayışta daha farklı kararlar verip, bütün üyeleri bir araya getirmek mümkün.
Takım arkadaşlarının ekipmanlarını upgrade etmek, savaşlardan sonra terfi etmelerini sağlamak, savaşta ihtiyaç duyulacak eşyaları satın almak gibi seçenekler için kampa gidebiliyoruz. Her karakter kendi sınıfına sahip ve bunu değiştirmemiz mümkün değil ama kalabalık kadro sayesinde çok da rahatsız edici bir durum değil. Savaşa birlikte katıldığımız karakterler ile aramızdaki bağın güçlenmesi, yapacağımız seçimler sırasında onları daha rahat ikna etmemiz konusunda da avantaj sağlıyor.
Az önce yapacağımız seçimlerde takım arkadaşlarımızı da ikna etmekten bahsetmiştim, o konuya değinme zamanı geldi. Oyundaki seçimler gerçekten hikayenin gidişatını etkiliyor ve sonuçlarını hem mücadelelerimizde hem de hikayenin geri kalanında görebiliyoruz.
Scales of Conviction adı verilen sistem, yapacağımız seçimler sırasında karşımıza çıkıyor ve takımın genel kararına göre bir seçim yapmamızı sağlıyor. Serenoa’nın en güvenilir yardımcıları ile ortak bir karar vermesi gerekiyor. Bazı noktalarda yapacağımız kritik seçimler için yardımcılarımız ile bir araya geliyor ve ne yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. Mesela elimizdeki bir soyluyu rakibe teslim edip daha az sayıda düşman kuvvetine karşı mücadele edebiliriz ya da güçlü bir ordu ile savaşmak uğruna geri adım atmayı reddebiliriz. Bu seçimler için verilen kararlarda ekip üyeleri farklı fikirlere sahip ve onları ikna etmemiz gerekiyor.
Karar veriyoruz dedim ama Serenoa’nın kendi oy hakkı yok, yardımcıları asıl kararı verirken, Serenoa yalnızca onları kendi tercih edeceği yönde ikna etme şansına sahip. Bunun için önceden etrafı gezmiş, diğer insanlarla konuşmuş olmanız bir avantaj. Bu sayede yardımcılarınıza bilgi verip kendi tercih ettiğiniz yönde karar vermelerini sağlayabiliyorsunuz. Benim gibi bir bölümde insanlar ile konuşmayı unutup karar verme aşamasına geçince istediğinizin aksi karar almalarını çaresiz bir şekilde seyretmeniz de mümkün. “Oyunu biz aldık, yardımcılar bizim yerimize oynuyor.” diye sinirlenebilirsiniz bu durumda.
Bir karakteri ikna etmek için onu tanımalı ve doğru şekilde fikrinizi sunmalısınız. Her bilgi her karakterin hoşuna gitmeyecektir, bu yüzden iyi düşünmeniz gerekiyor. Strateji kısmını sadece savaşta değil, burda da uygulamaları çok hoşuma gitti. Dümdüz her bulduğunuz yeni bilgiyi masaya vurup kendi istediğiniz sonuçları elde etmeniz mümkün değil.
Sıra tabanlı savaşlar zaten çok keyifli, bir de yardımcıları seçimler konusunda ikna etmek için araştırma yapıp doğru seçimleri yapmak üzerine bir kısım olması çok iyi olmuş. Üstelik New Game+ sayesinde tekrar gelip diğer seçenekleri de seçerek farklı kısımlar görme şansımız var.
Triangle Strategy alıştığımız türde bir oyun değil. Taktik strateji rol yapma oyunları arasında bile kendine has özellikleriyle öne çıkan bir oyun olmuş. Görsel açıdan iyi gözüküyor, çoğu diyalog seslendirilmiş, savaş sistemi keyifli ve karar verme aşamasında bütün iplerin elinizde olmadığını görmek hoş bir özellik.
Seslendirme iyi demişken, oyunu Japonca seslendirme oynadığımı belirtmem gerek. Çoğu oyunda olduğu gibi, bu oyunda da İngilizce seslendirme konusunda bir boş vermişlik hissiyatı var. Karakterler ruhsuz, sesler uyumsuz ve can sıkıcı. Hiç olmazsa Japonca seslendirme seçme şansı sunulmuş olması da güzel.
Her biri keyifli ve özel bir mücadele olan büyük savaşların sayısı çok olmayabilir. Diyalog ağırlıklı bir oyun olmasına rağmen metin yazımı kimi yerlerde ortalamanın altında ve bazen insanı yoracak kadar fazla uzun olabilir. Yine de Triangle Strategy oynarken çok keyif aldım.
Octopath Traveler oynarken eksik bulduğum bir çok şeyin bu oyunda olmadığını görmek güzel oldu. Karakterlerin biraz daha özelleştirilebilir olmasını isterdim ama bunu sayı ile kapatmayı başarmışlar. Alışılagelmiş oyunlardan sıkıldıysanız, çok fazla metin okumaya ve çevreyi araştırmaya hayır demiyorsanız, savaşlarda kafa patlatıp strateji oluşturacağınız bir oyun istiyorsanız Triangle Strategy’yi rahatlıkla önerebilirim. En az 40 saat sürecek ve “öbür seçimlerde ne oluyordu acaba” dedirtecek kadar dolu bir oyun.
Yalnızca Nintendo Switch için çıkış yapmış olan Triangle Strategy, Nintendo’nun dijital mağazası üzerinden 60 dolar fiyat etiketi ile satışa sunulmuş durumda. İçerik olarak fiyat etiketinin hakkını fazlasıyla verdiği şüphesiz.