Trackmania Sunrise - Demo İnceleme
Erdem Maşlak
3.06.2010 - 12:31
Nerede benim Majorette'lerim??!!
Küçükken çok arsız bir çocuktum ve sırf bu yüzden annem ile babam beni evden
çıkarıp da gezmeye götürmeyi pek istemezlerdi. Maksimum 8 yaşımdaki halimden
bahsediyorum ve o zamanlar, şimdiki gibi bilgisayar ile o kadar haşır neşir
değildim. Ama buna rağmen Commodore64’e kafa ayarı yapmasını biliyordum. Ve
tasolarım! En son saydığımda 1000’e yakındı. Her neyse! Yine ailem, elleri
mahkûm gidilecek yere benimle giderlerdi; ama eve döndüğümüzde en az bir tane
Majorette, sayemde oyuncakçıdan alınmış olurdu. Majorette denen şey; küçücük
demir parçasını orijinal otomobillerin neredeyse tamamen aynısına biraz da
kaliteli şekilde oyuncağa dönüştürüveren bir firma. Gerçi o oyuncak arabalara o
ismi ben takmıştım. Majorette aşağı, Majorette yukarı. Siz ise onlara alelade
bir şekilde “oyuncak araba” da diyebilirsiniz; ama ben, bu şaheserler ile
koskoca bir çocukluğu geçirdiğim için onlara efsane derim. Ve öyle ki, 200’den
fazla Majorette’im vardı benim. Oynamadığım bir gün, eğlenmediğim bir saniye
bile hatırlamıyorum. Ve TrackMania bana nedense onları hatırlatıyor sürekli.
TrackMania’m var artık benim!
Aslında TrackMania’dan bahsederken araya oyuncak arabalar sıkıştırmak biraz
abes. Room Zoom gibi bir oyun hakkında konuşurken oyuncaklardan konuyu
açabilirdik; ama burada biraz alakasız durdu gibi. TrackMania’nın oyuncaklar ile
alakası kurulabilecek tek noktası; yol parçalarını birleştirip kurduğumuz,
üzerine de elektrikle çalışan arabaları yerleştirip uzaktan kumanda ile
arkadaşlarımızla oynadığımız oyundan öteye geçemez. Çünkü ilk oyunun en büyük
özelliklerindendi kendi yolumuzu kurup da üzerinde yarışma olayı. Elbette bundan
da ibaret değildi. Maziyi hatırlatan araçlar çok etkileyici ve eğlenceliydi. Yol
üzerindeki çeşitli hızlandırıcılar ile resmen kördüğüm olmuş yollarda son sürat
ilerlemek ne büyük bir adrenalin kaynağıydı. Oynarken zevk aldığım oyunlar
arasındadır TrackMania, o kadar yeni ve biraz da basit olmasına rağmen.
Oyunun ikincisi de aslında duyurulalı çok uzun bir süre olmamıştı.
“PistÇılgınlığı: Günışığı” ne anlama geliyordu? Oyunun full versiyonu çıkana
kadar yapımcılar demosu ile yetinmemiz için internet aracılığı ile piyasaya
sürdüler. 220 MB’lik dosyayı yükledikten sonra bu kez biraz daha modern araçlar
ile muhteşem bir arcade yarış oyunu oynayacağımı biliyordum. Oyun açıldı ve sade
bir arabirim ile yarışa giriş yaptım. Görünenler gayet sevindiriciydi. Çünkü ilk
oyundan aklımızda kalan çoğu özellik Sunrise’da yoktu(?!).