Tomb Raider 1, 2, 3, 4, 5, The Movie derken Lara’yı öldürdük. Ama kedileri bile kıskandıracak kadar cana sahip Lara geri döndü. Bunun en büyük sebeplerinden biride, Core Design’ın 1996'da Lara Croft'u yarattığı günden bu yana oyunun tüm serilerinin yaklaşık 30 milyon kopya satması gibi gözüküyor. Tomb Raider oyun endüstrisinin gelmiş geçmiş en popüler oyunlarından biri olduğuna göre, seriye yeni bir halka eklenmesi de kimseyi şaşırtmamıştır herhalde. Serinin yeni oyunun adı Tomb Raider: Karanlıklar Meleği.
Lara’yı da korkuttular
Core Design yetkilileri, her ne kadar Lara’nın ölümden nasıl kurtulduğunu açıklamasalar da geri dönüşünü müjdelediklerinde yaptıkları hatayı anlamışlardı. Ölümden döndürdükleri Lara tamamı oldukça değişmiş. Son oyunun üzerinden geçen 1.5 yıl, Core Design’a, yeni bir grafik motorunun hazırlanması için yeterli süreyi tanımış olmalı, çünkü Lara Croft hiç bu kadar iyi görünmemişti. Oyunla ilgili bir yargıya varmadan önce şunu bilmelisiniz ki bu oyun, 6 yıldır alıştığınız gibi önceki versiyonların yalnızca grafik olarak geliştirilmiş bir benzeri değil. Evet, grafiklerde belirgin bir gelişme var; ama değişen yalnızca bu değil. Karanlıklar Meleği serinin daha onceki oyunlarının hiçbirine benzemiyor. Firmanın kurucusu Adrian Smith : "Sadece görünüş açısından daha iyi bir Tomb Raider oyunu yaratmak bizim için çok kolay olurdu" diyor ve ekliyor, "...ama o zaman oyunun fanatiklerini hayal kırıklığına uğratmış olurduk". Smith ve ekibi bu düşünceden yola çıkarak, serinin 4. oyununu piyasaya sürdükten hemen sonra yeni bir tür Tomb Raider oyunu tasarlamaya başlamışlar.
Bunun sonucunda, şimdiye kadar yapılanlardan çok daha karanlık bir yapıya ve atmosfere sahip olan; aynı zamanda RPG (role playing) ve adventure türü oyunlardan da esintiler taşıyan oyunu bize sunmak üzereler. Başrolde de yenilenmiş bir Lara Croft görüyoruz.
Türk filmi mübarek
Oyunun konusu Türk filmlerini kıskandıracak zenginlikte. “Fakir ve genç delikanlı, zengin bayana aşık olur” demiyeceğim. Ama en az bunun kadar bilinen bir konu ile karşı karşıyayız. İftira altında kalmak ve bundan kurtulmaya çalışmak. Lara, Paris’te yaşamakta olan Werner Con Croy’dan bir telefon alır. Kendisinden 14. yüzyıl tablolarını bir müşterisi için bulmasını istemektedir. Bunun üzerine Lara Paris’e gelir. Olayların başlangıç noktasıda burası olur hail ile. Werner Con Croy öldürülmüştür. Ama işin daha ilginç yanı, onun Lara tarafından öldürüldüğü düşünülmektedir. Ne demiştim? Türk Filmi Mübarek. Lara’nın bu olaydan kurtulabilmesi için tek çaresi vardır. Gerçek suçluları bulmak. Peşindeki gazeteci ve polis ordusundan kurtulabilmek için Paris’in arka sokaklarında kaçmaya başlar. Birde bakmışınız, artık siz oynuyorsunuz.
Oyun, bizi Paris ve Prag gibi egzotik yerlere götürüyor. Ama Tomb Raider'ın 4. serisinin sonunda Lara Croft ölmemiş miydi? Tabii ki hayır. Fakat Lara'nın ölmeyip de o durumdan nasıl kurtulduğu hala muallakta. Karanlıklar Meleği 4. bölümün hemen kaldığı yerden başlamıyor, aradan belli bir zaman geçmiş ve bu aradaki zamanda Lara'ya ne olduğunu sadece Core yetkilileri biliyor, bunu macerada açıklamayıda planlamıyorlar. Sanırım düzgün bir geçiş bulamamışlar. Yine de Karanlıklar Meleği'nde Lara'nın yaşamındaki bu kayıp bölümle ilgili bazı ipuçlarına rastlayacağımızıda eklemeden edemiyorlar.
Karanlıklar Meleği, aslında birbirinden son derece farklı ve bağımsız üç oyundan oluşuyor. Üç’üde ayrı bir oyun mekanizmasına sahip. Geleneksel Tomb Raider stili daha çok 2. oyunda görülecek. Burada artık Lara'yla bütünleşen şeylere rastlıyoruz: kayıp şehirler, görkemli yapılar, çevrede bol aksesuar falan. Lara, Paris ve Prag gibi yerlere bu bölümde seyahat ediyor ve bu bölümde oyunun yeni karakteri olan Kurtis'le tanışıyor.