“Aynalar asla yalan söylemez sadece bazen sessiz kalırlar”
“Hava her zamanki gibi boğucu. Her ne kadar etrafta hiç bulut olmasa da Fabletown’un atmosferi her zaman için sizin moralinizi bozacak bir şeyler buluyor. Bizler eskiden sizin yatarken okuduğunuz kötü adamlar ve kahramanlardan oluşan bir topluluğuz. Siz hayaller aleminde dolaşırken sizlere ilham olan varlıklarız, geceleri ebeveynlerinizin anlattığı hikayelerin baş kahramanları, büyülü yaratıklarız. Mutluyuz, kendi evimizde, kendi hayatımızı yaşıyoruz. Görevimizi görev gibi değil yaşam biçimimizmiş gibi yapıyoruz. Ya da en azından bir süre önce öyleydi. Sonra her şey bir anda ‘gerçek’ oldu. Artık ‘mundane’ dediğimiz varlıkların Manhattan diye adlandırdığı bir yerdeyiz.”Telltale’ın Fables adlı çizgi romandan uyarlayarak ortaya çıkarttığı yeni oyunu The Wolf Among Us’ın ikinci bölümü Smoke & Mirrors bizlerle. Masallardaki Büyük Kötü Kurt olan Bigby’yi kontrol ettiğimiz oyunumuzun ikinci bölümünde Fable cinayetlerini araştırmaya devam ediyoruz ve Telltale’ın hikayesinde yeniden şaşırmaya devam ediyoruz.
Küçük hikayeler, büyük resim“Hala inanamıyorum. Bu nasıl olur? Neden? Ondan ne istediler? O sadece kendisi ve diğer Fable’lar adına iyi bir şeyler yapmak için çalıştı. Bütün enerjisini bizlere daha iyi bir hayat sunmak, derdi olanlara çare bulmak için harcadı. Hayrı! Bu haksızlık, bu kesinlikle büyük bir haksızlık! Bu kadar iyi birisinin böyle bir sona layık olmaması lazım. Bizim dünyamızda böyle bir şey olmazdı. Bizim dünyamızda hep mutlu sonlar olurdu. Ben onların bir parçası olamasam da bu bana bile huzur verirdi. Çünkü o huzurun zıttı bendim ve benim sayemde huzurun ne olduğunu anlarlar, mutluluğu tadarlardı. En sonunda mutlu olurlardı. Bizim dünyamızda... Ama bu lanet yer bizim dünyamız değil!”Faith adlı ilk bölümü şok edici bir sonla başlayan The Wolf Among Us’ın ikinci bölümü Smoke & Mirrors da yine aynı şok edici bir açılışla başlıyor. Öncelikle henüz oyuna hiç başlamamış olan kişiler için SPOILER vermeden hikayenin en başından başlayalım.
Bu zamana kadar okuduğunuz ya da dinlediğiniz tüm masallardaki kahramanlar zorunlu olarak gerçek dünya ile tanışmıştır. Onlar için oldukça farklı olan bu dünyada hiç alışmadıkları bir yaşam tarzına ayak uydurmak zorunda kalmış ancak pek çoğu bu konuda başarısız olmuştur. Maddi sıkıntılar, yaşam zorluğu, kötü insanlar derken Fable’lar masalın bittiğini acı bir şekilde fark ederler.
Normalde masallardaki formlarında olan Fable’lar insanların arasında rahatça dolaşabilmek adına glamour adında bir sihir kullanırlar, lakin bu dünyada hiçbir şey karşılıksız olmadığı gibi glamour’un da bir bedeli vardı ki o da dünyayı yöneten şey olan para!
Gelin görün ki glamour o kadar da çıtır çerez bir “ürün” değildir ve parası olmayan Fable’lar için iki seçenek vardır. Ya hepsinin gerçek formu ile etrafta dolaştığı, şehirden oldukça uzakta bulunan Farm’da yaşamak ya da yasadışı yollardan, oldukça kötü şartarda üretilmiş, kalitesiz fakar çok daha ucuz glamour’ları kullanmak. Çünkü olur da “mundane” denen biz insanların yaşadığı bölgede gerçek formu ile dolaşan bir Fable olursa o zaman Kötü Kurt’la yüzleşmek zorundadır.