Peter Molyneux bu piyasada değil de, başka bir işte çalışsaydı; oyun piyasasında böyle müthiş fikirlere sahip oyunları kim yapacaktı acaba? Yaptığı oyunları bir düşünsenize; Populus, Theme Hospital, Black & White, Fable... Hepsi de sıradışı özelliklere sahip, kendi türlerinde oldukça başarılı oyunlardı. Gerçekten de oyun piyasası Peter Molyneux ve ekibine yatıp kalkıp şürtemesi lazım. Lionhead şimdi çok daha farklı bir projeyle uğraşıyor. Ne olduğunu biliyorsunuz; The Movies!
The Movies aslen bir tycoon oyunu. Biliyorum, tycoon kelimesini duyunca mideniz bulanmaya başaladı. The Movies sinemanın 20. yüzyıldan günümüze dek süren zaman çizgisini konu alıyor. Tabii ki yapacaklarımız diğer tycoon oyunlarındaki çalışma sistemine benzemeyecek. Sinema sektörünün her türlü zorluğuyla kendimiz uğraşacağız. Sahne dekorları mı dersiniz, yoksa oyuncuların kaprisleri mi, hepsiyle biz uğraşacağız!
3-2-1 Motor!
Özelliklerine geçmeden önce şunu belirtmekte fayda var; oyunu Peter Molyneux’nün firması geliştirse de; işin başında Lionhead firmasının önde gelen yapımcılarından Adrian Moore bulunuyor. Molyneux’yü sorarsanız, o şu an Black & White 2’yle ilgilendiğini söylüyor. Ayrıca yapımcılar The Movies hakkında “Oynamaktan yapmaya fırsat bulamıyoruz ki!” diyor. Sanırım bu söz bizim için de geçerli olacak. “Oynamaktan yazmaya fırsat bulamıyoruz” dersek, şaşırmayın.
Tahmin edebileceğiniz gibi, başladığınızda hemen bir bol efektli aksiyon filmi çekemeyeceksiniz. Çünkü, sinema endüstirisinin daha gelişmediği hatta sinemanın ne olduğu bilinmediği bir zamanda başlayacaksınız. Bu yüzden film dünyasındaki çoğu terimi kendiniz icat edeceksiniz. Zaman ilerledikçe setleriniz gelişecek, gelişmiş özel efektleri kullanabileceksiniz. Ayrıca çektiğiniz filmin konusunun, çektiğiniz zamanla uyumlu olması gerekecek. Bu demek oluyor ki, sinema endüstrisinin ilk günlerinde bir öpüşme sahnesi çekerseniz, izleyicilerin de size karşı ayaklanma yapmalarını da göze almış olacaksınız. Zaman geçtikçe halk bunlara alışacak, izleyici sayısı yükselecek; siz de yeni tür filmler çekeceksiniz. Gerektiği zaman riski göze alacak ve bu endüstriyi geliştireceksiniz.
Olmuyor, olmuyor! Bir daha deniyoruz!
Çekimlere başlamadan önce size filmin hangi türde çekileceği ve senaryonun ana hatları sorulacak. Aklınıza gelebilecek her türde film çekerken harmanlayıp, karma karışık bir yapıt da üretebileceksiniz. Kendi Star Wars’unuzu ya da kendi Matrix’inizi yapabileceksiniz. Çekim esnasında da filminize müdahale etme şansınız olacak. Bir aşk filminde hassas dengeyi, bir aksiyon filminde şiddet dozajını siz belirleyeceksiniz. Bu da başarıyı doğrudan doğruya etkileyecek. Bir aksiyon filminde hiç şiddetli bir bölüm bulundurmazsanız eleştirmenler sizin korkulu rüyanız olacaklar.
Setleri hazırladınız diyelim, sırada ne var; aktör ve aktristleri ayarlamak. Gerçek hayattan da bildiğiniz üzere, aktör ve aktristler sinir bozucu düzeyde kaprislidirler. The Movies’de de aynı durum olacak. Ünlü oyuncuları çağırırsanız, her dakika cebinizden para gidecek, tanınmamış oyuncuları çağırırsanız da filminiz hasılat yapmakta zorlanacak. Filmlerin başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biri de oyuncu kadrosu olduğu için, bu konuya dikkat etmemiz gerekecek. Aktör ve aktristleriniz bunalıma girerse oyunculuğu düşecek, daha da kötü duruma düşerse çekimlere bile gelmeyecek ama sizin paranız azalmaya devam edecek. Bu durumda biz oyuncular da büyük bir ihtimalle monitöre kafa atmaktan baş ağrısı çekeceğiz!