Çok büyük bir şehirdesiniz. Karanlık bir ara sokakta yürüyorsunuz.
Duvarlarda şu rengarenk grafikler, yerlerde uçuşan gazete kağıtları var. Bir
önceki günden kalmasına rağmen sis, sadece kuvvetli ışıkları görmemize neden
oluyor. Hava çoktan karardığı için sokaklar bomboş. İnsanlar muhtemelen
uykularının REM devresindeler. Bir his, bir endişe hakim adımlarına. Her an bir
şeylerden kaçacakmışsın gibi sürekli arkana bakıyorsun. Neyse ki sokak
lambalarının aydınlattığı caddeye varmana az kalmış. İçindeki endişe yerini
güven duygusuna bırakıyor yavaş yavaş. Yinede emniyeti elden bırakmayıp, sık sık
dönüp ardına bakıyorsun. İki yaşlı bir dilenci sana doğru geliyor. Neyse ki bir
tehlike yok. Derin bir nefes alıp tekrar önüne döndüğünde: Olamaz! Ajanlar!
Matrix’in 1999’da vizyona girmesiyle serüven başladı. O dönem beyaz perde de
fırtınalar koparmak, film için hakettiği bir neticeydi. Böylelikle serinin devam
niteliğindeki filmleri Reloaded ve Revolutions çekildi. Beklenilen eleştirileri
almayan bu 2 film ile birlikte yapımcılar, serüveni monitörde yaşatmayı denedi.
Maalesef Enter the Matrix’de 2003 yılında piyasalarda olan tüm “Matrix” isimli
ürünlerin başına geldiği gibi beklediği ilgiyi görmedi. Bunun sebebi olarak
oyunun, başarısız oynanabilirliği ve insanı bunaltan mekanlarda geçmesini örnek
gösterebiliriz fakat en önemli etken, Reloaded ve Revolutions filmlerinin
aldıkları olumsuz tepkiler oldu. Halbuki bir filmin oyunu çıkartılacaksa
başarılı olmuş bir yapımın ardından çıkartılmalı. Hatırlayınız ki 1998 yılında
vizyonlarda olan “Er Ryan’ı Kurtarmak” filminden sonra çıkartılan Medal of Honor
oyunu, “Saving Private Ryan” filminin oyunu olmamasına karşın, Normandia
Çıkartmasını içerisinde barındırması sebebiyle o dönem çok iyi eleştiriler
almıştı.
Efsane üçleme sona ereli 1 yıla yakın zaman geçti. Bu süre zarfında oyunculara,
Matrix Online(MXO) adı altında bir Mmporg oyunu duyuruldu. 18 Ocak 2005’te
çıkması planlanan oyun maalesef ilkbahara ertelendi. Fakat Monolith Prod firması
öylesine komplike bir oyun hazırlıyor ki beklediğimize değecek doğrusu. Firmanın
geliştirdiği Lithtech motoru kullanılacak oyun, üçlemenin sonrasında geçiyor. En
önemli özellik olan dövüş tekniklerinin çok geliştirildiği oyunda, Matrix
serisinde izlediğimiz hareketler yapılabilecek. Dövüşlerde Wire-Fu tekniğinin
kullanıldığı MXO’da çok çarpıcı hareketler ve manevralar yapılabiliyor. Matrix
Online’da ilerledikçe yeteneklerimiz artacak ve yeni sitiller kazanacağız.
Başlangıç seviyesindeki bir oyuncu iyi bir dövüş çıkartırken, bazı eksik yönleri
olacak. Halbuki ileri seviyedeki bir oyuncu gökdelenlerin tepesinde dolaşıp,
kurşunlardan kaçabilecek. Ayrıca silahlar size yeni manevra ve teknikler deneme
fırsatı tanıyacak.
Morpheus: Onların bölgesinde dolaşan ve onlarla savaşan herkes ölür
Oyunda üçlemedeki karakterlerin bazılarını tesadüf eseride olsa görebileceğiz.
Neo ve Trinity olmasa bile, başta Morpheus olmak üzere Locke’tan Zee’ye,
Seraph’tan Persephone’a kadar bir çoğunu görebileceğiz. Böylelikle Matrix
evrenin mihenk taşları yerinde duruyor demektir.
Başlangıcı olan herşeyin sonu vardır
Matrix Online bize çok geniş bir dünya vaad ediyor. Gece ve gündüz etkileşimli
MXO evreni, hava şartlarıyla da birlikte oldukça gerçekçi bir sanal ortam
hazırlıyor. Öyleki binlerce oyuncunun aynı anda bulunacağı şehirlerde,
gökdelenlerden gece kulüplerine, metrolardan karanlık ara sokak ve geçitlere
kadar pek çok ayrıntı mevcut. Buna ek olarak filmden tanıdığımız mekanlarda
oyuna dahil edilmiş. Böylelikle MXO, oyunculara gerçekten Matrix’in
içindeymişsiniz hissi vermeyi amaçlamış. Tüm bunlar yukarıda olurken, yer
altında insanlarla makineler arasında gizli bir savaş yaşanacak ve tüm bunlar
dış dünyayı etkileyecek.