Orta Dünya kahramanını arıyor
"Gondorlular, Rohanlılar, kardeşlerim... Gözlerinizin içinde, kalbimde yeşermesine izin vermediğim korkuyu görüyorum. Gün gelir, insanlar cesaretlerini yitirebilir, dostlarına sırt çevirebilir ve tüm kardeşlik bağlarını koparabilir. Ama o gün, bugün değil. Düşmanın zaferi ve harap olmuş siperler bekler insan çağının çöküşünü. Ama o gün, bugün değil. Bugün savaşacağız, bu dünyadaki tüm sevdiklerimiz adına..." Gerek kitapları, gerek film ve oyunlarıyla herkesin yakından tanıdığı bir dünya Yüzüklerin Efendisi’nin Orta Dünya’sı. Tolkien tarafından büyük emeklerle yaratılmış bir kitaba dayanıyor hepsi, ama genelde kitaptan uyarlama filmleriyle tanındı bu efsane. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ardından çok sayıda video oyunu da geldi, ama bir çoğu Tolkien'in kemiklerini sızlattı. Tabii böyle bir kaynağın MMORPG oyunu halini almaması da garip olurdu. Uzun zaman üzerinde çalışıldıktan sonra 2007 yılında Lord of the Rings Online da çıktı. Getirdikleriyle kısa sürede çok beğenildi, birçok site ve dergi tarafından 2007 yılının en iyi MMORPG'si ünvanına layık bile görüldü. 10 Eylül 2010 itibariyle Free2Play oynanışa geçti ve biz de hemen incelemesine koyulduk.
Gerçekten ücretsiz mi? Uzun zaman önce oyunun Free2Play'e geçeceği duyurulmuştu. Yapımcılar bu şekilde hem oyuncu çekecekti hem de oyuna hareket getirecekti. 10 Eylül'de de hesaplar açıldı, insanlar Orta Dünya topraklarını arşınladı. Daha önce Beta Key'leriyle deneyen oyuncular da olmuştu tabii. İlk bakışta klasik Free2Play özellikleri göze çarpsa da işin aslı biraz farklı. Macera "Quest (Görev)" odaklı ilerlediği için, seviye atladıkça bir noktadan sonra oyun bize yeni Questler vermiyor. Bunları da "Turbine Points(TP)" aracılığıyla "Quest Pack" şeklinde satın alabiliyoruz. Yani 20-25 level gibi bir seviyeye geldikten sonra Quest Pack almak zorunda kalıyoruz. Kısacası kısmen Free2Play olmuş diyebiliriz Lord of the Rings Online için. En azından aylık Premium ücreti vermeden sadece TP satın alarak da eşit şartlarda oynanabilir veya 20 levele kadar ulaşıp kafanızda devam edip etmeme konusunda bir fikir oluşur.
Başlamadan evvel Başlamayı düşünenler için genel bir takım uyarılar yapmak gerekiyor. Öncelikle dediğim gibi oyun "Quest" sistemi üzerinden ilerliyor. Knight Online-Silkroad Online gibi farming-grinding, yani sürekli yaratık kesme temelli oyunlara alışmış Türk oyuncular için zor veya sıkıcı gelebilir. Tabii yine grind peşinde koşturabilirsiniz, ama epey zorlanacaksınız. Çünkü Lord of the Rings Online (LotRO)'de yaratık slotları oldukça geniş dağılmış bir şekilde ve re-spawn (yeniden dirilme) süreleri de kısa değil. Anlayacağınız, macera sizi bir şekilde Quest'lere mahkum bırakıyor ki bence bu şekilde hem daha eğlenceli hem de RPG ruhuna daha uygun. Yine ek olarak en azından ortalama bir İngilizce şart diye düşünüyorum. Olayları anlama açısından, Quest'leri tamamlamak için ve diğer oyuncularla iletişim kurmak için mutlaka lazım oluyor İngilizce. Zaten bu tarz oyunlarda sosyal yön de fazla olduğundan diğer oyuncularla konuşmak kaçınılmaz oluyor. Yardım almanız gereken bir nokta olur veya can sıkıntısından konuşacak biri ararsınız, herkesin başına gelir. Zira sunucularda Türk oyuncu fazla yok. Yüzüklerin Efendisi ve Orta Dünya temalı olduğunu bir kez daha hatırlatayım. Yani daha çok kitabın ve filmlerin fanlarına hitap eder tarzda bir oyun, elbette diğer MMORPG severler de zevk alacaktır. Ayrıca oyunun boyutu da biraz büyük gelebilir.