Başlık No: |
İçerik |
1 | Yüzüklerin Efendisinin Tarihçesi |
2 | Yüzüklerin Efendisi oyunlarına kısa bir bakış |
3 | Kahramanların bazılarını kısaca tanıyalım! |
4 | Battle for Middle Earth Öninceleme |
Yüzüklerin Efendisinin tarihçesi:
İkinci Dünya Savaşı tüm haşmeti ile devam ederken, tüm olup biteni farklı gözle
gören bir İngiliz Profesörü vardı. Savaşta en yakın arkadaşlarını kaybederek
yaralı bir biçimde evine gönderildiğinde, ilerde çocuklarına savaşın nasıl bir
şey olduğunu anlatmanın bambaşka bir yolunu bulmuştu. Hayatı ve savaşları kendi
gözünde gördükleriyle aktarmanın en güzeli masal olabilirdi diye düşündü J.R.R.
Tolkien.
Profesörlüğünün ilk yıllarında “The Hobbit” isimli romanı, eleştirmenlerce
alaylı bir dille karşılanmıştı. Özellikle İngiltere gibi edebi eserler konusunda
taviz vermeyen bir ülkenin son derece saygın dil bilimleri profesörünün, masal
türü eserinin çıkması elbette şaşırılacak bir olaydı. Önce eleştirildi, sonra
ise üzerinde pek fazla durulmadan kenara itildi. Tolkien gibi idealist bir
yazarın eleştirilere kulak asacağı ve hayalindeki büyük projesini bir kenara
iteceği yoktu. Tasarlanması uzun yıllar süren Orta Dünya konseptini
oluşturduktan sonra 3 ciltlik “The Lord of the Ring” (Yüzüklerin Efendisi)
serisini yayınlaması hiçte uzun sürmedi. İlk iki cildin aynı dönemde çıkması hem
roman eleştirmenlerini hem de Tolkien gibi profesör olan dil bilimcileri resmen
çileden çıkardı. Saygınlığını bir kenara itip, sözüm ona “masal” türünde eserler
vermeyi tercih etmesine şiddetle karşı çıkanların sayısı hiçte az değildi.
Yüzüklerin Efendisi, tüm İngiltere’yi kısa sürede ikiye böldü. Romanı, hayat
felsefesi görecek kadar benimseyip sevenler olduğu gibi, yerin dibine sokanlarda
olmuştu. Hayalindeki dünyayı tamamlamak için geri dönülmez bir yola çıkan
Tolkien, Orta Dünya ile ilgili çalışmalarını sonuna dek sürdürmeye kararlıydı.
Ne zaman ki Yüzüklerin Efendisi Amerika’ya tanıtıldı ve satılmaya başlandı, işte
o zaman efsane ile ilgili tüm olumsuz tablo tersine döndü. Özellikle Amerikalı
gençler tarafından oldukça fazla beğenilen, romandan öte tam bir ütopya olarak
kabul edilen kitap ve yazarı Tolkien baş tacı edildi. Savaştan yeni çıkmış,
değişime hazır gençler tarafından bir çırpıda okunup biten roman, Tolkien’i
mektup yağmuru altında bıraktı. Herkes daha fazlasını istiyordu. Orta Dünya’nın
tarihçesini daha derinlemesine irdelemek, büyücülerin akıbetini daha detaylı
olarak öğrenmek istiyorlardı. Yüzüklerin Efendisi’nin devamı belki gelmedi ama
Fantezi tarzı romanların çıkmasına ve çoğalmasına vesile oldu.