1/2

The Last of Us ikinci oyunu gerçekten hikayenin büyüsünü bozacak mı?

Furkan Güler 24.12.2017 - 15:28
İkinci oyun, ilk oyunun büyüsünü bozacak mı?

The Last of Us ismi ile ilk olarak 2011 yılında tanışmıştık. Görkemli bir sunum yerine bir televizyon kanalının verdiği yılın video oyunları gecesinde sürpriz bir şekilde tanıtılan ilk The Last of Us’a, sadece Naughty Dog’un elinden çıkacağı için heyecanlandığımı söyleyebilirim. Hali hazırda PlayStation 3 platformunda Uncharted serisi sayesinde oldukça büyük bir fan kitlesine ulaşan tecrübeli ekibin bir sonraki oyununun neye benzeyeceğini ve bizlere ne anlatacağını oldukça merak etmiştim. Çünkü Uncharted ile oyuncuya her sekansında başka bir aksiyon sahnesi sunan ve güç fantezisi yaşatan bir oyunun tam tersi olarak The Last of Us oldukça soğuk bir havaya sahipti. Esprili ve neşeli ana karakterimiz olan Nathan Drake’in aksine insanlardan haz etmeyen, yaşadığı olaylar sonucunda öfke kontrolü olan ve sinirli bir yapıda olan Joel Miller tiplemesi ile oyuncuların karşısına çıkan geliştiriciler, tabiri caiz ise hepimizi ters köşeye yatırdı.

The Last of Us serisinin devam oyunları serinin hikayesine zarar verecek mi?

Senaryoyu ve karakterlerin arka plan hikayelerini Uncharted: Drake's Fortune ve Uncharted 2: Among Thieves’in yazarı Neil Druckmann’a emanet eden Naughty Dog, Uncarted’ın aksine bu sefer oyuncuları tamamen hikaye anlatımı ile etkilemek istiyordu. Keza istediğini elde eden Naughty Dog, belki de daha önce eşi benzeri görülmemiş bir hikaye kurgusu ile oyunculara merhaba dedi. 
Daha oyunun ilk dakikalarında vurucu sahneler ile oyuncuyu geren ve hikaye akışını çok güzel bir şekilde devam ettiren The Last of Us, Joel’un kızını kaybetmesini fazlasıyla şiddetli bir biçimde oyunculara göstermişti. Daha ne olup bittiğini anlamadan oyunun ilk 15 dakikasından sonra kızının ölü bedenini kollarında tutan bir baba figürü ile karşı karşıya kalmıştık. Oynanış anlamında video oyun dünyasına pek fazla yenilik getiremeyen The Last of Us, işte tam da böyle sahneleri ile adını oyuncuların hafızasına kazımayı başarmıştı. Hikaye devamında Ellie’nin kımıl zararlısı ergen tripleri, Joel’un her ne pahasına olursa olsun kızı gibi gördüğü Ellie’yi (haksız bile olsa) koruyup kollaması ve bazı sahnelerin gerçekten de insan doğasını birebir gözler önüne sermesi, The Last of Us’ı başyapıt yapan en büyük unsurlar oldu.
The Last of Us neden devam etmemeli?
Olası bir kıyamet senaryosunda insanların beklediğimizin aksine vahşi, şiddete meyilli ve yaşamayı hak etmeyen yaratıklar olarak oyunculara gösterilmesi, belki de oyunun sonunda Joel’un verdiği kararı haklı çıkarıyor. Oyun boyunca yanımızdan ayrılmayan, içerisinde bulunduğumuz dünyanın yanında insanların ne kadar iki yüzlü ve yalancı olduğunu bizden daha iyi bilen Ellie’yi, aslında arka planda bize eşlik eden bir rehber olarak görüyordum. İki karakter arasında oluşan duygusal bağı kusursuz bir şekilde ekrana yansıtan Naughty Dog geliştiricileri ve Neil Druckmann’ın kaleminden çıkan senaryo sayesinde, Sony’nin kendisi de PlayStation 3’ün son demlerini fazlasıyla kârlı geçirdi.