ArtılarYeniden oynanabilirliği çok yüksek, grafik ve yüz animasyonları çok iyi, karakterlerin tepkileri yüzlerinden bile belli oluyor, karakterlerin birbirinden farklı yetenek ve özellikleri
EksilerSavaştaki yapay zeka o kadar da iyi değil
Uzun süredir beklenen yapımların bir bir karşımıza çıkmaya başlaması ve oyun
piyasasına gelmiş olan hareketlilik, bizi de tatlı bir telaşa itmiş durumda. Bu
aralar piyasalara sürülmekte ve sürülecek olan en baba oyunları zamanında
incelemek için, yazar arkadaşlarımız arasında da tatlı bir rekabet başlamış
durumda. Herkesin kendine göre beklediği oyunlar ve türleri bulunuyor ve çıktığı
zaman da incelemek için güzel bir rekabet başlıyor. Son zamanlarda artık
oyuncuların sabırsızlanmaya başladığı ve “Artık gelse de görsek” modlarına
girdiğimiz yapım Oblivion, aniden kucağımıza düşüverdi. Daha doğrusu kucağıma
desek daha doğru olur. En merak ettiğim yapımlardan biriydi fakar “Kesin alıcısı
olur” diye düşünüyordum. Ancak, şans eseri bu şeref bana nail oldu ve Elder
Scrolls serisinin 4. oyunu Oblivion’a uzun bir bakış atma şansına sahip oldum.
Fakat, ben ne kadar uzun bakış atmış olmuşsam olayım, inanılmaz bir ayrıntı
silsilesi var ve heralde yaptığınız en ufak bir hareketin, bir yapıma bu kadar
esnek biçimde yansıdığını kolay kolay göremeyebiliriz. Oblivion, bu konuda
gerçekten çok farklı.
Aksilikler silsilesi
Hikaye şu şekilde gelişiyor, olay Tamriel ülkesinin Cyrodiil isimli başketinde
cereyan ediyor. İmparatorumuz, kimliği belirlenemeyen bir suikastçi tarafından
öldürülüyor ve biz de bu olaya şahit oluyoruz. Bunun yanında, Tamriel ülkesinde
cehennem olarak kabul edilen Oblivion’un kapıları açılıyor ve oranın demon’ları
Tamriel’e girip halka saldırmaya başlıyorlar. Tabii bununla birlikte bize de
klasik bir görev düşüyor; imparatorun katilini bulmakla beraber, ülkemize ve
hatta başkent Cyrodiil’e saldıran istilacılara karşı mücadele etmek.
Serinin geçmiş oyunlarına göre kendisini inanılmaz derecede geliştirmiş ve
ayrıntı olayının neredeyse son noktasına gelinmiş. Karakter yaratma olayından
tutun da, grafiksel gelişim ve oynanış son derece enteresan bir hale gelmiş.
Eklenen bu inanılmaz ayrıntılar ve grafiksel gelişim, sahip olduğumuz
bilgisayarlarımız konusunda da bizi kuruntuya düşürecek cinsten. Çünkü,
inanılmaz bir sistem gereksinimine ihtiyaç var, hatta ortalama ya da yüksek
olarak kabul ettiğimiz bilgisayar sistemlerini bile tereddütte bırakabiliyor.
Yükledikten sonra oyuna giriş yaparken, sistem performansını ve grafik
seviyesini kendine göre ayarlıyor ve buna göre belki bir bakıma bizleri
rahatlatabiliyor. Ancak, tabii ki maksimum performans almak istiyorsak, en
azından 3 Ghz’lik bir işlemciyi gözden çıkarmamız gerekiyor. 1 GB’lık RAM, hatta
daha fazlasının sistemimizde bulunması lazım. Ekran kartı konusuna girmiyorum
bile, kallavi bir kartınız yoksa, Oblivion’dan verim alamayacaksınız demektir.
Oldukça katı kuralları olmasına rağmen, bilgisayarımızda Medium özellikler ile
çalıştırdık ve Oblivion dünyasındaki yolculuğumuza başladık. Daha en başta
karakter yaratma ekranına geldiğimiz zaman dumura uğramaya başladık. Öncelikle
kendimize istediğimiz race’den bir karakter seçiyoruz. Öncelikle bu race’leri
tanıtalım, ardından da karakter yaratma ekranı hakkında bilgiler verelim;
Imperial: Diplomasi ve ticaret konularında kendisini geliştirmiş
olan bu karakterimizin zırhları son derece gelişmiş ve sosyal ilişkilerinde de
başarılı. Savaş yetenekleri de ön planda ve Cyradill’in şehirlilerini teşkil
ediyorlar.
Khajiit: Akıllı ve hızlı olan bu race, akrobasi özelliklerini ve
doğallıklarını kullanarak rahatça hırsızlık yapabiliyorlar. Ayrıca karanlıkta
çok rahat görebilme özelliğine de sahipler.
Nord: Skyrim’de yaşayan bu şehirliler çok uzun boylular. Güçlü
olmanın yanında soğuğa karşı dayanıklıkları bulunuyor ve oldukça yetenekli
savaşçılar.