ArtılarBeklediğimiz DeathSpank mizahı, eğlenceli grafikler, görevler ve diyaloglar.
EksilerBeklemediğimiz şekilde zorlu çatışma mekaniği, eğlenceli olmayan savaşlar, yenilik adına hiçbir şeyin olmaması.
Ron Gilbert zihnindeki hamura harikulade bir şekil verip fırına atınca ortaya DeathSpank gibi leziz bir tatlı çıkmıştı. Bir yıl kadar sonra, HotHead Games pişmiş kurabiyeyi tekrar fırına atınca da sonuç The Baconing oldu. Haftalardır merakla beklediğimiz DeathSpank’in eğlence dolu yeni macerası The Baconing’i kurup oynamaya başladığımda, bir an yanlışlıkla ilk iki oyundan birini kurduğumu sandım. Grafik anlamında yenilik beklemek, DeathSpank ruhuna belki ters düşebilir, ancak The Baconing’de ilk iki oyunla aynı olan sadece grafiklerle sınırlı kalmıyor.
Başlangıçta bilmediğimiz herhangi bir olayla karşılaşmıyor; Spanktopia’da canı sıkılan iyilerin dostu, kötülerin düşmanı sakar kahramanımız DeathSpank, Thongs of Virtue macerasından hatırlayacağımız “erdemin altı donunu” üst üste giyer, saf kötülük ile birlikte kendisinin zıttı olan Anti-Spank’i de serbest bırakır ve olaylar gelişir. Ancak olayın sonrası da, bu projede yer almayan, DeathSpank’in fikir babası Ron Gilbert’in mirasını alabildiğince sömürmeye yönelik bir çalışmayı andırıyor.
İki boyutlu çevre üzerine yapılmış karikatür tarzı 3D çizimler, sabit izometrik kamera, bir oyun kumandası ile çok daha rahat kullanılan kontroller, fal kurabiyeleri ve hatta ışınlanma noktaları olan kulübe tuvaletler ve hatta “Wise Cow”, kısacası DeathSpank’in bütün mekaniği Gilbert’ın çalışmasına bir Ctrl-C çekip, “yapıştır” komutu ile The Baconing’e aktarılmış. Eğer tamamıyla her şey aynı kalsaydı, The Baconing ortalamanın üstünde bir eğlenceye sahip, iyi bir çalışma olabilirdi. Ancak dövüş mekaniğinde yapılan bazı değişiklikler, oyunun kimliğine ihanet ediyor.