Team One'ın Unutamadıkları
Merlinin Kazanı
3.06.2010 - 12:31
Unuttu dediler! Bir anlıkmış dediler! - İşte unutmadığımızın kanıtı!
Hergün yeni oyunlar çıkıyor! Team One olarak, elimizden geldiğince inceleyip
sizlere tanıtmaya çalışıyoruz. Ancak bu sektör öyle bir hale geldi ki, kaliteli
oyun bulmak, samanlıkta iğne aramaya benziyor. Öyle ki büyük bir keyifle
oynanmaya başlayan bir çok oyun, kısa sürede unutulup gidiyor. Tabi tüm oyunlar
böyle değil! İçlerinde bazıları var ki Team One onları kalbinde yaşatıyor. Artık
sizlerle, bu bahsi geçen oyunları paylaşma vaktinin geldiğini düşünerek, Team
One’ın unutamadıklarını kaleme aldık. Bu fikir ortaya çıktığında Kazan
Dairesi’nde aramızda geçen muhabbetlerde son derece hoş idi.
Murat: Ya ben bunu yazıyorum ama neydi şu Commodore’da disket taktığımız
aletin adı?
Emre: Commodore’de yükleme yaparken sayaç 40’a geldiğinde oyun karşınıza
geliyordu. Atari 800XL’de ise aynı oyunu yüklemeyi 100’e kadar saydıktan sonra
tamamlıyordu.
Aykut: O ne? Bu hangi oyun? Baldır Deş mi? Ama ben sadece futbol oynadım.
Aslında Kick Off vardı Amiga’da. Abi o elindeki sopa ne?
Arda: Nerde o Sensible Soccer? Bulsak emülatörle falan bi şekilde
oynasak. Birde Çekirge Cengiz vardı. Shangia Warrior’da ki baş karakterim.
Hepimizin Commodore döneminden unutamadığı anıları varmışta biz bilmiyormuşuz.
İşte Team One’ın bir türlü silip atamadıkları:
Aykut Göker
Düşünelim bakalım neleri unutmamışım? Prehistorik-2’yi hatırlattı geçenlerde
Erdem bana. Ne oynardım küçükken o oyunu! Kaç defa bitirdiğimin haddi hesabı
belli değildir. Ancak her defasında büyük keyif alarak oynuyordum. Şimdi ise hiç
bir oyuna yeniden başlayasım yok. Hayatımın geri kalanını bu konuyu araştırmakla
geçireceğim(!) O günlerde oynadığım bir başka oyunda Larry-1’di. Bu adamın
küçüklüğünü ben bilirim(!) O zamandan belliydi ne kadar çapkın olacağı! Bir de
Prince of Persia 1 ve 2 vardı ki! İnanın oynaması ayrı zevk, bitirmesi ayrı bir
zevkti. Tıpkı hiç bitmesini istemediğiniz bir rüya gibi! Onları da defalarca
bitirmiştim. O dönemler şimdiye nazaran daha çeşitli yarış oyunları oynuyordum.
Bunlardan en çok aklımda kalan Stunts’tı! O döneme göre fevkalade güzel
grafikleri ve çok başarılı hazırlanmış, parkur yaratma ekranı ile unutulmazlar
listemde daimi olarak kalacaktır. Tabii Street Rod’u da unutmamak lazım. Gerek
1. gerek 2. oyunu olsun, seçilebilecek çok fazla aracın bulunması ve
otomobillere yapılan modifiye seçenekleriyle, Underground’ı bana çok önceden
yaşatmıştı. Hatta EA’nin Underground’ı hazırlarken, Street Rod’dan esinlendiğini
de düşünmüşümdür hep. Ancak Underground’da bile bulunmayan bir özellikte,
arabasına yapılan yarışlardı! Kazanan büyük sevinç yaşarken, kaybeden arabasının
arkasından el sallamakla yetiniyordu. O dönem dövüş oyunları büyük bir rekabete
sahne oluyordu. Ataricilerde harıl harıl Street Fighther oynanırken, evdeki
makinamda Mortal Kombat-1 ile tanışmıştım. Grafikleri nasılda gerçekçi gelmişti
anlatamam. Kendimi adeta bir serüvenin içinde buluvermiştim. Shang T-sung’u alt
ettiğimde ise dünyalar benim olmuştu. Tabii ardından PC’ye çıkan tüm MK’ları
oynadım. Her birinden ayrı bir tat aldım ancak içlerinde Mortal Kombat:
Trilogy’nin başka bir yeri vardır. Lafı daha fazla uzatmadan bir futbol efsanesi
olan Sensible Soccer’ı da listeme ekleyeyim. Herhalde anlatmaya gerek yok!
Tanıyanlar iyi bilir, tanımayanların neler kaçırdığını...