Oyun geçmişi Amiga’lara dayanan arkadaşlar hatırlayacaklardır. Bir SWAT vardı
o zaman, sağa doğru ilerlemeli ve önümüze çıkanı indirdiğimiz bir yapımdı. Şimdi
olsa şimdi de onu oynarım desem, abartmış olmam. O zamana göre konuşursak, ne
kadar zevkli oyunlardı. Senelerden sonra, şimdi de oynamaya kalksak, başında
uzun saatler geçirebileceğimizi garanti edebilirim. Ne de olsa onlar eski
dostlar. Artık önümüze çıkan birçok yapımda olduğu gibi, teknoloji girdabı
SWAT’ı da içine çekti ve zamanın da ilerlemesiyle onu bambaşka bir hale getirdi.
Artık PC’lerde boy gösteriyor ve 3D grafiklere sahip oluyordu.
Gelişim güzeldir
PC’de boy gösteren SWAT serisinin ilk olarak 3.’sünü oynamıştım. Grafiklere
diyecek lafım yoktu, ama birkaç adamdan oluşan timi yönetmeye çalıştığımızda
çektiğimiz eziyetin de haddi hesabı yoktu. Eziyet lafı biraz abartı kaçabilir
ama arayüzle kontrollerin zor olması, hem oynama hızımızı düşürüyor, hem de bizi
zor durumda bırakıyordu. SWAT 3, en azından bende bu izlenimleri bırakmıştı.
Şimdi SWAT 4 üzerinde uzun bir zamandır çalışılıyor. 5 adamlı bir timin
lideriyiz ve birbirinden zorlu görevler boyunca mücadele etmemiz gerekiyor.
Taktiksel bir oyunda gizlilik ve stratejik düşünmenin önemi fazladır. Kendimizle
birlikte, yanımızdaki elemanların da hareketlerinden ve yapmaları
gerektiklerinden sorumluyuz. Bakalım, SWAT 4, seriye neler getiriyor ya da neler
götürüyor.
SWAT 4’de, 14 görev boyunca mücadele edecğiz. Bu rakam ilk başta az gibi gelse
de, bölümlerin geniş olması, bunu telafi edecektir diye tahmin ediyorum. Daha
önce de belirttiğimiz gibi, 5 kişilik bir timin lideriyiz ve operasyonlarda hem
kendi, hem de adamlarımızın yapmaları gereken şeyler tamamen bizim
sorumluluğumuz altında. Görevler çeşitli olacak. Çeşitli derken, aslında
taktiksel oyunlarda rastlayabileceğimiz olağan görevlerden bahsediyoruz.
Rehineleri kurtarmak, ya da kötü adamın birine suikast düzenlemek gibi. Tabii,
bu görevler esnasında bizim de canımızı almak isteyen birçok terörist olacak.
Takımın lideri olan biz öldüğümüz zaman, görevler de otomatik olarak
başarısızlıkla sonuçlanacak. Başlamadan önce, yapmamız gerekenlerle ilgili bir
brifing alacağız. Daha sonra da, adamlarımızın meziyetlerine göre, onları
gerekli alet-edevat ve silahla donatacağız. Her karakterin kendine göre öne
çıkan özellikleri bulunuyor. Biz de, hem bölümün getirdiği şartları ve
adamımızın özelliklerine göre donanım seçmeliyiz. Bölümlere girerken,
stratejimize göre başlangıç yapabileceğimiz birden fazla nokta olacak. Bunu
ayarlamak da, görevlerdeki başarımızı direkt olarak etkileyecektir.