1/2

Sudden Strike 3: Arms for Victory

Tunay Şahin 3.06.2010 - 12:31
Ünlü serinin son oyunuyla 2. Dünya savaşı devam ediyor!
Platformlar PC
Sudden Strike 3: Arms for Victory
Merlin Puanı 75
Artılar Multiplayer, ince ayrıntılar, birçok detay yer alıyor, gerçek olaylara dayanan senaryo modu
Eksiler Yapay zekada bir iki hata, grafikler zamanın gerisinde seyrediyor
Sudden Strike 1 gerçekten etkileyici bir oyundu. RTS olmasına rağmen stratejilerdeki klasik çevreden malzeme toplamak, bina yapıp adam basmak gibi hep bilindik oynanış yoktu. Bunun tam tersi sadece emrimize birimler veriliyordu ve görevi yapmaya çalışıyorduk. Haritada ilerlerken nereden saldırı geleceği belli olmuyordu. Dikkatli bir biçimde adımımızı atmamız lazımdı. Tek bir birim bile çok önemliydi. Sudden Strike Forever isimli genişleme paketiyle beraber oyun çok daha iyi hale geldi. Tabii ki yapımın başarısından sonra devamının gelmesi de kaçınılmaz oldu. Sudden Strike 2 ile seri başarısını pekiştirdi. Kendine ait bir oyuncu kitlesi bile yarattı. Çoğu kişi üçüncü yapımı bekledi. Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen Sudden Strike 3’ten (SS3) pek haber çıkmamıştı. Sonunda geliştirildiği duyuruldu. Fanlar rahat bir nefes alırken, sessiz bir şekilde piyasaya da sürüldü.

Savaşın acımasız yüzü

SS3’te bizleri sade bir menü karşılıyor. Singleplayer’a girdiğimiz zaman Campaign ve Custom Scenario seçenekleri mevcut. Custom Scenario’da bir tane normal görev ve Tutorial kısımları bulunuyor. Eğer yeni başlayan bir oyuncuysanız size tavsiyem Tutorial’ı bir kere oynamanız. Böylece SS3’ün işleyişi, birimler, oynanabilirlik açısından nasıl olduğunu öğrenebilirsiniz. Eski Sudden Strike oyuncuları ise yapıma başlarken pek zorlanmayacaklardır. Çünkü genel olarak eski oyunlardaki mantık korunmuş. Asıl Singleplayer görevlerini ise yine gerçek olaylar oluşturuyor. Iwo Jima’daki Japonlar ve Amerikalılar arasındaki savaşı oynayabiliyoruz. İstersek Amerikan tarafından Iwo Jima’ya saldırabiliriz veya tam tersi olarak Japon ordusunu alıp savunma yapabiliriz. Aynı şekilde Almanları seçip Avrupa’daki çatışmaları yaşayabiliyoruz. Normandiya Çıkarması’nı yeniden canlandırabiliriz. Singleplayer görevleri toplamda 5 adet. Az bir sayı gibi durabiliyor. Ancak savaşlar gerçekten uzun sürüyor. Bunun nedeni ise SS3’ün önceki oyunlarla aynı giden oynanışı. Zaten seriyi normal strateji oyunlarından ayıran yapısı da, sadece verilen birimlerle gerekeni yapmak. Her zamanki gibi belli üniteler emrimiz altına giriyor. Birimler oldukça çeşitli. Normal askerler, tanklar, toplar, mühendisler, subaylar, savaş gemileri, casus uçaklar vs… var. Gerekli bir şekilde adamlarımızı kullanmak zorundayız. Özellikle oyunun yapısının genel olarak birimler üstüne kurulmasından dolayı mikro yönetim oldukça önemli. Elimizdeki birimlerin çeşidine göre, stratejimizi akılcı biçimde planlamak, savaşı lehimize çevirecektir. Aynı şekilde yaptığımız yanlış müdahaleler oyunu kaybetmemize bile yol açabiliyor. Bunun acısını özellikle Normandiya Çıkarması’nda yaşamıştım.

Oyunda en ilgi çekici mücadeleler aslında denizde geçiyor. Savaş gemilerinin birbirleriyle kapışmaları SS3’te en çok hoşuma giden yan oldu. Bir taraftan karadaki acımasız mücadele sürerken, diğer yandan denizlerde de bu durum devam ediyor. Özellikle Iwo Jima görevinde ister Japon veya Amerikan olun, eğer deniz üstünde ağırlığınızı koyarsanız oyunu alabilirsiniz. Bu senaryoda deniz gücü gerçekten önemli. Yapımda dikkat çeken en önemli kısım, yine birimlerimizdeki detaylar. Hangi birimde ne tür silah olduğu, mermisine kadar tüm detaylar belirtilmiş. Önceki Sudden Strike oyunlarında olan bu ayrıntı, üçüncü yapımda es geçilmemiş. Zaten serinin beğenilmesindeki en önemli kısımlardan biri detaylarıydı. Bu konuda oldukça memnun kaldım.