Yapımcı - YayıncıFireFly Studios - Global Star Software
Çoklu Oyuncu: Yok
Oyun Türü: Strateji
Merlin Puanı76
ArtılarBol materyal üretebilmek, kalemizi korumak için geliştirebileceğimiz değişik stratejiler, 2 değişik konseptli Campaign
EksilerSesler vasat, Tutorial yetersiz kalabilir, görevler tekrar edebiliyor
Kaleler bir oyunda hiç bu kadar önemli bir hal almamıştı. Gelişebildikçe
gelişip, kanımızın son damlasına kadar savaşmalı ve düşmanların kalemize bayrak
dikmelerini engellemek mecburiyetindeyiz. Çünkü bütün bir devlet oradan
yönetiliyor, devletin başı olan Lord’umuz hayatını burada idame ettiriyor.
Ufuktaki düşmanlar buradan belirleniyor, Lord bütün emirlerini buradan
dağıtıyor. Eğer bir devletin kalesi düşerse, o zaman işler hiç iyi gitmez ve
düşman bizi çok çabuk indirebilir. İşte Strongold 2’deki hikaye, tamamen bu
kalıp üzerine kurulu. Bir yandan kalemizi korumaya ve güçlendirmeye çalışırken,
diğer yandan hem ekonomik, hem de askeri olarak gelişip düşmana kök söktürmemiz
gerekiyor.
Çok uzaklarda biriken bir ordu
RTS türündeki oyunumuzda, ana kalemizin dışında, bir de ana karakter rolündeki
Lord’umuz bulunuyor. Görevleri yaparken bize koşulan şartlardan en önemlisi,
Lord’un kesinlikle ölmemesini sağlamak. Bu yüzden, oyun esnasında bu ikisine
özellikle önem vermemiz gerekiyor. Ana menüde “Play” tuşuna bastığımız zaman,
karşımıza 2 çeşit campaign türü geliyor. “The Path of Peace”i seçtiğimizde,
burada savaş namına pek birşey yok. Amacımız sadece, kalemizi ekonomik yönden
geliştirmek ve köylülerimizin mutluluğunu maksimum yükseltmek. “The Path of
War”da ise, olay genel olarak savaştan ibaret oluyor. Bazı görevlerde, bir grup
teröristi öldürmemiz yeterken, görevler ilerledikçe, daha zorlu olarak hem
kalemizin ekonomik yönüyle ilgilenmeli, hem de ordumuzu kurup savunma / saldırı
moduna geçmeliyiz.
The Path of Peace’i seçtikten sonra da karşımıza 3 opsiyon geliyor. Sim Campaign
ile, çeşitli senaryolarda başarı sağlamaya çalışıyoruz. Bu kısımda savaş
olmadığı için, görevler genelde bir binayı zamanında inşaa edebilme ya da
belirli miktarda bir ürünü toplayabilme gibi çeşitlerden oluşuyor. Free Build
modunda, herhangi bir senaryo kaygımız bulunmuyor. Elimizde sınırsız kaynağımız
var ve bütün inşaa edebileceğimiz binalar da açık. Burası bir nevi alıştırma
kısmı gibi. Çeşitli stratejiler deneyebilir, kalemizi ne gibi binalar ve
taşlarla koruma altına alabileceğimizi belirleyebiliriz. Burada son olarak bir
de Custom Maps kısmı var, burada kendi haritalarımızı yaratıp oynayabiliyoruz.
Diğer bölüm The Path of War’un da kendine has kısımları var. Campaign kısmında
“Lost King” hikayesini oynuyoruz, bölüm bölüm ilerleyerek yine bize verilen
görevlerde başarı sağlamaya çalışıyoruz. Burada aslında görevler ilerledikçe,
ekonomi öğeleri de devreye giriyor. İlk önce ekonomimizi sağlam hale getirip iyi
bir ordu kurmalı, daha sonra da maruz kalacağımız saldırılara karşı koymamız
gerekiyor. Aynı şekilde, bizden de saldırılar beklenecek. Kingmaker kısmında,
kendi görevlerimizi tasarlıyor ve bunlar içerisinde mücadele ediyoruz. Siege
ise, sıkı bir kale saldırısını içeriyor. Custom kısmı, yarattığımız ve
yaratabileceğimiz haritaları içeriyor. Hepsinden önemlisi ise, daha önce
Stronghold oynamayanların alışması için The Path of War ve Peace’ten farklı
olarak bulunan bir Tutorial var, ancak ne kadar yeterli orası bir muamma.
Genelde yaptığım gibi ilk olarak Tutorial’a bakmayı tercih ettim. Burada temel
mantıktan ve yapmamız gerekenlerden bahsediliyor ve uygulamalı olarak da bizlere
yaptırılıyor. Oyuna başlar başlamaz yapmamız gerekenler hakkında fikir sahibi
oluyoruz, ancak Campaign’lere ilk başladığımız anda aslında buradaki bilgilerin
tam olarak yeterli olmadıklarını anlıyoruz. Belki de yapımcılar, geri kalan
öğeleri kendimizin keşfetmesini bekliyor olabilirler ancak bu süre içerisinde
Campaign’deki durumumuz pek de iyiye gitmiyor. Daha öğretici bir Tutorial
hazırlanması sağlıklı olurdu. Bu durum beni fazlaca soru işaretine itti ve
Tutorial’e dönüp, “Acaba birşeyi yanlış mı öğrendim?” gibilerinden stres yaptım.