Item: Street Fighter V
Rating: 88
Author: İsmet Ergül

Artılar Oyuncu dostu oynanış. Başarılı ve dikkat çekici görseller. Cross-platform karşılaşma. Sunucuların sorunsuz çalışması. PS3 Arcade Sticklerini desteklemesi

Eksiler Yetersiz hikaye modu. Yeni gelecek karakterlerin ayrıca para ile satılması

Özel İnceleme

Cevaplar, karşılaşmanın kalbinde yatıyor.

2008’de piyasaya sürülen Street Fighter IV, serinin hayranlarının yıllarca beklediği oyun olmayı başarmıştı. Yapımcılığını Yoshinori Ono’nun üstlendiği Street Fighter IV, Street Fighter II’nin hemen sonrasını konu almakla birlikte hem Street Fighter II’den karakterlere sahipti, hem de Street Fighter Alpha’daki karakterleri bizlere sunuyordu. Oynanış açısından her ne kadar yeni gelen oyunculara zor bir oynanışı sunsa da, Street Fighter hayranları için ilaç niteliğindeydi SF IV. Zamanla Super ve Ultra versiyonları ile yeni karakterleri bünyesine katan ve güçlerini dengeleyen Street Fighter IV, 8 senelik serüvenine artık son veriyor. EVO 2016 dövüş turnuvasında yer almaması ile raflara kaldırılacağını bizlere gösteren SF IV’ün başarısı Capcom için yeterli olmuş görünüyor ki, Street Fighter V’in yapımcı koltuğunda daha deneyimli bir şekilde oturan Yoshinori Ono bulunuyor. Street Fighter IV’ten ve de Ono’dan başarılı olan Capcom, Street Fighter V için izni Ono’ya vererek böyle çalışmaları da başlatıyor.

2014 yılındaki PlayStation Experience’da resmi olarak duyurulan Street Fighter V, PlayStation 4 ve PC için geleceğini belirtmişti. Capcom’un Dimps ile birlikte geliştirdiği SF V, Unreal Engine 4 ile geliştirilerek seriye yenilikler getireceği bu etkinlikte duyurulmuştu. Ayrıca, PlayStation 4 ve PC oyuncuları birbiriyle dahi karşılaşabileceğini belirten Ono, biz Street Fighter hayranlarını kalbimizden vurmuştu. Seriye yepyeni karakterler sunacağını söylenirken, ikonik bir Street Fighter karakterinin de tekrardan görüneceği söylentileri kafaları karıştırmıştı. Kim bilirdi, cağnım Charlie Nash’imin Frankenstein gibi geri döneceğini?

Öncelikle söylemem gerekir ki, Street Fighter V içinizdeki heyecanı karşılayacak ve sizlere hayal kırıklığı yaşatmayacak.

Yıllar geçti, betalar denendi ve yeni karakterler eklendi. Hazır şurada Street Fighter V’in çıkmasına çok az bir süre kala, heyecanla oynanış videolarını izleyeyim derken, kendimi birden oyunu oynarken, hatta incelerken buldum. Uzun uzun sizlere Street Fighter V’i anlatmadan önce, sizleri selamlayarak kendi köşeme geçiyorum.

Öncelikle söylemem gerekir ki, Street Fighter V içinizdeki heyecanı karşılayacak ve sizlere hayal kırıklığı yaşatmayacak. Unreal Engine 4’ün karakter yapısı ile rengarenk görsellere sahip olan Street Fighter V’in karakterleri, haritaların renkleri harika görünüyor. Bizlere hemen ülkemizi soran Capcom, Street Fighter V’e özel bir profil oluşturmamızı istiyor. Ülkemizi ve profil ismimizi seçtikten sonra gayet basit bir arayüz bizleri karşılıyor ve bizleri Street Fighter V’in şarkısı olan Survivor ile baş başa bırakıyor.

Hikaye, versus, hayatta kalma, challenge, training, dükkan ve çoklu oyuncu modlarını sunan bu menüde Street Fighter V profilimizi şekillendirebiliyor ve istediğimiz oyun moduna atılabiliyoruz. Çoklu oyuncu modlarından, hikayeden veya elde ettiğimiz başarımlardan kazandığımız unvan ve profil tasarımları ile Street Fighter V profilimizi de basit bir şekilde özelleştirebiliyoruz. Yarattığımız dövüş profili ile anında bizleri Avrupa bölgesinde bir sıralamaya sokan Street Fighter V, toplam oyuncular arasında hangi sırada ve de hangi kümede olduğumuzu da bizlere sunuyor. Sabırsızla oyunun resmi çıkışını beklerken, altın kümenin hayallerimi süslediğini söylemeden edemeyeceğim. Öte yandan sağ üstte gördüğümüz Z ve F isimli simgeler ise oyun içinde sahip olduğumuz paraları simgelerken, bu birimler ile dükkandan ileride oyuna eklenecek karakterleri satın alabiliyoruz. Mart ayında bizlere sunulacak olan Alex için de şimdiden geri sayımı başlatmakta fayda var!

Capcom, daha önce yaptığı açıklamalar ile, Street Fighter V’in herhangi bir yeni versiyonunun çıkmayacağını belirtmişti. Onun yerine güncellemeler ile her ay yeni bir karakter ekleyeceğini belirten Capcom ve Ono, bu karakterleri oyun içi para veya ödemeler ile alabileceğimizin de altını çizmişti. Aynı League of Legends veya Heroes of the Storm’da olduğu gibi, ya yeni gelecek karakterler için oyun için para kasacağız, veya cüzdanımızı Street Fighter V ekranına fırlatacağız. 16 karakter ile başlayan Street Fighter V’in her ay yeni bir karakter eklemesi her ne kadar hoş olsa da, çoğu oyuncu bu özelliğin oyunda bulunmasından bir hayli şikayetçi.

Street Fighter V’in dövüş profili sistemini bir hayli beğendiğimi belirtmeden edemeyeceğim. Bizlerin oyun içindeki istikrarını, diğer oyuncularla etkileşimimizi ve gücümü gösteren bu profil, her karakteri ne tarzda oynadığımızı da kayıt altına alıyor ve karşılaşma anında rakibimize sunuyor. Eğer Ken’i fazlasıyla agresif oynuyorsanız, rakibiniz profilinizi ve oynanışı tarzınızı gördüğü an daha savunmacı bir oynanış tarzına bürünebiliyor. Ancak, siz ‘görürse görsün yiğidin malı meydandadır!’ derseniz, o sizin bileceğiniz iş tabii.

Eğer profilinizi hazırladıysanız, sırada hikaye modumuz var. Street Fighter Alpha’nın devamında geçen hikayemiz Street Fighter III’ten önce yer alıyor. Her karakterin hikayesini ayrı ayrı ele alan Street Fighter V, burada iyi bir iş çıkardığını bizlere sezdirse de, ne yazık ki bu konuda sınıfta kalıyor. Hikaye modunu açtığınızda her karakterin ayrı bir hikayeye sahip olduğunu görüp sevinsek de, karakter seçtiğimiz an hayal kırıklığına uğruyoruz, lakin hikayeler fazla yetersiz ve bizlere kısa karşılaşmaları oynatıyor. İçindeki kötülüğü hisseden ve ustası Gouken’den ders alan Ryu, Satsui no Hadou’yu bastırmanın yollarını ararken sadece dört rakiple karşılaşarak hikayesini sona erdiriyor. Öte yandan, ölümden geri dönen ve M. Bison’dan intikam almayı amaçlayan Charlie Nash’in hikayesi ise sadece üç karşılaşma sürüyor. Toplamda bizlere 59 karşılaşmaya sahip olan bir hikaye modunu sunan Street Fighter V, hikaye modunun anlatımını ise anime tarzı çizimlerle bizlere sunuyor.

Oyunun çizimleri ilk başta her ne kadar başarılıymış gibi görünse de, her nedendir bilinmez, kalitesi giderek kötüye gidiyor. Laura’nın bedeni gitgide ‘uzaylıymışçasına’ çizilmeye başlanınca bahsettiğim şeyin aslında ne olduğunu fark edeceksiniz. Çizimler artık aceleye mi gelmiş bilemiyoruz, ancak Akira’nın çizimlerini andıran, başarılı ara sahnelere sahip bir Street Fighter V’i oynamak hepimizin hakkı. Ne yazık ki oyunun en büyük eksisi bu sayın dövüşçüler. Capcom da bunu fark etmiş olacak ki, sinematiklere sahip hikaye modunu Haziran ayında bizlere sunacak.

Geldik asıl önemli soruya. Street Fighter IV ve Street Fighter V arasındaki fark ne? Bu soruya verebileceğim ilk yanıt, Street Fighter V’in çok daha oyuncu dostu bir oyun olması. Oyunu ilk denediğim vakit ‘bu hareket artık daha kolay, hatta bu da öyle, bu da öyle, e bu da öyle!?!’ demek oldu. Oyunun fazla kolay olduğunu düşünebilir, ancak Street Fighter V yine de o tipik SF acımasızlığını barındırıyor ve bunu en iyi seviyeli maçlara girdiğiniz an hissediyorsunuz. Çoklu oyuncu modunu sizlere anlatmadan önce, oyunun mekaniklerini ve karakterlerini SF IV ile karşılaştırarak sizlere anlatmak istiyorum.

Eğer SF IV’ü oynamayı deneyip, oyuna küstüyseniz hemen geri dönün ve SF V ile barışın, lakin Yoshinori Ono’nun da istediği gibi SF V seriye yeni başlayacak olanlar için harika bir başlangıç. Eski nesil oyuncuların yabancı olduğu mekaniklere sahip olan SF V, birçok eski mekaniği de bünyesinden çıkarmış. Bunların başını Super Combo’nun olmaması alıyor. Evet, Super Combo artık Street Fighter V’te yok, hatta ultra combo dahi seçemiyoruz karakterimizi seçtiğimiz anda. Artık karakterlerimizin ultra combosu ‘Critical Art’ isimli bir saldırıya dönüşmüş ve her karakterin sadece bir adet critical saldırısı var. Dövüş sırasında rakibimize verdiğimiz hasar ve rakipten aldığımız hasar ile artan EX kutusunun tamamen dolması ile atabileceğimiz Critical Art, neredeyse yüzde elliye yakın bir hasarı düşmanımıza aktarıyor, tabi eğer kaçmaz veya savunmazsa. SF IV’teki ultra combo mekaniğini unutmamız gerek anlaşıldığı üzere. Peki ya Ken oynayıp, Shoryureppa hareketini yapmak istiyorsanız ne yapacaksınız? Bunun da cevabı kolay.

Street Fighter’daki vuruşlarımız hafif, orta ve ağır olarak üçe ayrılıyor. Hafif yumruk veya tekme en hızlı olup en az hasarı veriyorken, ağır yumruk veya tekme ise en yavaş vurup olmakla birlikte en çok hasarı rakibime veriyor. Böylece, hafif yumruk ile yaptığımız hareketler farklı bir şekilde ortaya çıkarken, orta ve ağır yumrukla yaptığımız hareketler ise farklı bir şekilde ortaya çıkıyor. Eğer, hafif veya orta tekme ile Ken’in ‘Tatsumaki Seppukyaku’ hareketini yaparsanız aynı Ryu gibi dönen bir Ken’i görüyoruz. Ancak, ağır tekme ile yaptığınız zaman Ken’in havaya yükseldiğini ve daha farklı bir saldırı yaptığına da tanık oluyoruz. Bu özellik, neredeyse bütün karakterlerde bulunuyor ve oynanış açısından bizlere farklı teknikleri de beraberinde getiriyor. Ryu’da bulunmuyor ancak, Ryu yine bizim aynı Ryu…

Shoryureppa nedir? Nasıl atılır? Sorusuna cevap vermeyi elbette unutmadım! Critical Art’ın yapmak için EX kutusunun tamamen dolu olması gerektiğini belirtmiştim. Ancak, Critic Art yerine saldırılarımızı güçlendirmek için de EX kutusunu kullanabiliyoruz. Karakterlerimizin sahip olduğu özel saldırıları EX kutumuzdaki bir kutuyu kullanarak güçlendirebiliyoruz ancak bu tür saldırıları gerçekleştirmemiz için hafif, orta ve ağır tekme veya yumruğa aynı anda basmamız gerekiyor. Örneğin, Hadouken’i yapıp hafif, orta ve ağır yumruğa aynı anda basarsanız Ryu’nun attığı Hadouken daha hızlı bir şekilde rakibimize ilerleyip daha fazla hasar verebiliyor. Bu noktada da, eğer Ken ile Shoryuken’i EX enerjisi ile kullanırsanız, bizim Ken ünlü Shoryureppa saldırısını gerçekleştiriyor. Bu açıdan, Street Fighter V bizlere birçok hareket yapma imkanını sunarken, oyuna da eğlenceli bir hava katıyor.

Orta yumruk ve orta tekmeye aynı anda basarak yapabileceğimiz V-Skill’in işlevi her karakterde farklı.

Gelelim Street Fighter V’in asıl özelliği olan V-Trigger ve V-Skill’e. Her karakterin farklı bir V-Skill ve V-Trigger’a sahip olmasıyla birlikte, farklı oynanış tiplerini ortaya çıkartan Street Fighter V, oyunun dövüş mekaniklerinin hem eğlenceli hem de detaylı olması için bir hayli çalışmış. Orta yumruk ve orta tekmeye aynı anda basarak yapabileceğimiz V-Skill’in işlevi her karakterde farklı. Ryu, ünlü Street Fighter oyuncusu Daigo’nun EVO turnuvasında yaptığı ‘savunma’ hareketi ile gelen hareketleri savunabiliyorken, Charlie Nash ise ona doğru gelen ‘projectile’ dediğimiz Hadouken gibi saldırıları emebiliyor. Chun-li ve Rashid gibi karakterler ise V-Skill hareketini rakibine karşı kendini konumlandırmak için kullanabiliyor, öte yandan V-Skill’i kullanmak için karakterimiz herhangi bir enerji ve V-Trigger’ı kullanmıyor.

V-Trigger ise işin daha ‘renkli’ kısmı. Ağır yumruk ve ağır tekme ile aktifleştirebildiğimiz V-Trigger, genel olarak karakterlerimize belirli bir süre için saldırılarında güç veriyor. Charlie Nash, Vega ve R. Mika gibi karakterlerin V-Trigger’ları tek kullanımlık olsa da, Chun-li, Laura, M. Bison ve Karin gibi karakterlerin V-Trigger’ı bizlerin vuruşlarını güçlendirirken, yeni hareketleri yapabilmemize de olanak sağlıyor. V-Trigger’ı aktif bir Chun-li’nin tekmeleri daha güçlüyken, Vega da rakibine ani bir şekilde pençesiyle saldırarak hasar verebiliyor. Oyunun seyrini değiştirmek ve kendi tarafımıza çekmek için V-Trigger doğru anlarda çok iyi bir seçenek olabiliyor.

Yazımın başında Street Fighter V’in oyuncu dostu bir mekaniğe sahip olduğundan bahsetmiştim. Bunun asıl sebebi ise genellikle karakterlerin hareketlerini rahatça yapabilmemiz. Neredeyse her karakterin hareketini ( Bu listeye M. Bison, F.A.N.G., Chun-Li, Zangief ve Necalli girmiyor) hadouken veya shoryuken atıyormuş gibi yapabiliyoruz. Yukarıda parantez içinde saydığım karakterlerin biraz daha zor olmasının sebebi ise charge attack’lara sahip olması diyebilirim. Charge attack’lar, belli bir yönde 2 saniye girmeniz ve aksi yöne aniden giderek yumruk veya tekme saldırısı yapmanız ile gerçekleştirilen hareketlerdir ve bu saldırılara örnek olarak Guile ve Charlie Nash’in Sonic Boom’u örnek verilebilir. Ancak, Charlie Nash’in yaptığı Sonic Boom artık Hadouken’den farksız. Eski nesil oyuncular bu kısmı okuduğunda ‘oyun çok kolaylaşmış’ diyebilir, ancak ben bu özelliği oyuncu dostu olarak yorumlamayı tercih ediyorum. Deneyimli ve alışkın oyuncular seviyeli maçlarda başarılı combolar ve refleksleri ile rahatça maçları kazanabiliyorlar.

Serinin bizlere tanıştırdığı yeni karakterlerden bahsedecek olursam, aralarında şu an en tehlikeli gördüğüm F.A.N.G. diyebilirim. Hem V-Trigger’ı hem de saldırıları ile rakibini zehirleyebilen F.A.N.G., düşmanının yavaş yavaş hasar almasına imkan sağlıyor. Laura her ne kadar gücü ve verdiği hasar ile dikkat çekse de, Rashid’in yaptığı hareketler hem görsel, hem de oynanış açısından bir hayli hoş. Charlie Nash her ne kadar yeni bir karakter olmasa da, bu yeni kimliği ile yeni bir karaktermiş gibi incelemeyi hak ediyor aslında. Pek hızlı olmayan Nash, V-Trigger hareketi ile düşmanının arkasına ışınlayarak yakın vuruşlara hızlıca başlayabiliyor ve bu vuruşlarını da Critical Art ile sonlandırırsa rakibine kısa sürede yüzde elliden fazla hasar verebiliyor.

Oyunun ‘hayatta kalma’ modunda, oyunun karakterlerine karşı sıra sıra dövüşüyoruz, ancak bu modun özelliği ise geriye kalan sağlığımız ile bir sonraki tura devam etmemiz. Kazandığımız turdan elde ettiğimiz puanlar ile sağlığımızı yenileyip, defansımızı arttırabilirken, rakibimizin hasarını da azaltabiliyoruz. Ancak satın aldığımız her bir destek seçeneği ile puanlarımız bir hayli azalıyor.

Challenge modu ise bizlere SF IV’teki challenge modunu hatırlatıyor. Karakterlerimiz ile belirli hareketleri yapmaya çalışırken, yeteneklerimiz ve tepkimiz de bir hayli gelişiyor. Yine de, challenge modunun yeni oyuncuları zorlayacağını söylemem de fayda var. Street Fighter V’te eğer iddialı bir oyuncu olmak istiyorsanız, yolunuz uzun ve zorluklarla dolu. Ancak inanın, seviyeli maçlardaki elde edeceğiniz her galibiyet de bir o kadar tatlı.

Yoshinori Ono PlayStation Experience’da oyunun PC ve PS4 arasında cross-platform’a sahip olacağını belirtmişti. Cross-platform için oyunculardan dövüş profili yaratmasını isteyen Street Fighter V’te, karşı platformdaki arkadaşınızla karşılaşmak için sadece profil adını yazmanız gerekiyor. Capcom, sözünü verdiği cross-platform özelliğini başarıyla bizlere sunuyor.
Çoklu oyuncu modunun bir hayli başarılı olduğunu söyleyebilirim. İstersek Capcom Fighters Network’ten karşı platformdan arkadaşlarımızla oynayabiliyor, sıralamamıza bakabiliyor ve önceki maçlarımızı izleyebiliyoruz. Battle Lounge ise, bizlere arkadaş grubumuz ile oynayabileceğimiz bir lobi kurmamıza yardımcı oluyor. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, dövüş lobisinde herhangi bir seviyeli maç karşılaşması yapamıyoruz, gerçekleştireceğimiz bütün karşılaşmalar casual match olarak belirleniyor ve ona göre profilimizde yerini alıyor. Öte yandan, henüz oyun resmi olarak çıkmasa da oyunun sunucularının bir başarılı olduğunu da belirtmek istiyorum. Karşılaşma anında herhangi bir lag ve internet sorunuyla karşılaşmamakla birlikte, kesinti de yaşamadım.

Şimdilik bizlerin karşısına 11 adet harita ile çıkan Street Fighter V’e ileride harita eklenip eklenilmeyeceği henüz bilinmiyor. Haritaların başarılı atmosfere ve görsellere sahip olduğunu belirtmekle birlikte, bazı haritaların özel ‘K.O.’ görsellerine sahip olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Bustling Side Street isimli haritada eğer rakibinizi sol veya sağ köşede yüksek hasar veren bir vuruş ile yenerseniz, rakibinizin karakteri haritadan çıkarak K.O. oluyor. M. Bison’ın otobüs koltuğuna sıkışıp karşılaşmadan mağlup olması, bir hayli ilginç.

Street Fighter V, seriye kattığı yeni özellikler, karakterler ve görselleri ile başarılı bir yapım olmakla birlikte, mutlaka deneyim edilmesi gereken bir dövüş oyunu olmayı başarmış. Oyunun hikaye modu her ne kadar şimdilik yetersiz olsa da, Capcom bu durumu Haziran ayında düzeltecek gibi görünüyor. Eğer Street Fighter serisine başlamak istiyor, veya SF IV yüzünden seriye küstüyseniz, Street Fighter V seriye yeniden başlamak için en doğru seçim ve anı sizlere sunuyor.

Yorumlar 85