Splatoon 3, 2015 yılında Nintendo’nun Wii U konsolunda ortaya çıkan ve o günden beri kendine has oynanışı ile oyuncuların dikkatini çeken serinin son oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Genç yaştaki oyuncuların da rahatlıkla oynayabileceği bir savaş oyunu olarak görebileceğimiz Splatoon 3, önceki oyunlara göre ne gibi yeniliklere sahip, Nintendo Switch’in gücünü tam olarak kullanabiliyor mu gibi soruları bu incelememizde cevaplayacağız.
Splatoon 3 ahtapot-kalamar türündeki insansı varlıkların yaşadığı bir dünyada geçen, rakip takımların bölgeleri kendi rengine boyayarak ele geçirmeye çalıştığı mücadelelere sahne olan bir oyun. Bu dünya niye böyle, neden fırçadan mitralyöze kadar envai çeşit boya saçan silah hazırlanmış, bunları bilmiyorum. Bildiğim şey kısıtlı bir süre içerisinde bölgenin büyük kısmı kendi takımımızın renklerine boyanmazsa mücadeleyi kaybedeceğimiz. Diğer sorular için sizi hikaye moduna alabiliriz.
Splatoon öncelikle çok oyunculu içeriklere önem veren bir seri olduğundan, incelemeye bu içerikler ile başlayacağız. Serinin asıl mücadelelerinin döndüğü Turf War bu oyunda da mevcut. Belli bir rotasyon ile karşımıza çıkan 12 farklı harita üzerinde gerçekleştireceğimiz mücadelelerde, 3 dakika içinde rakip takımın alanını boyarken, kendi bölgemizi korumaya çalışıyoruz. Genelde daha az sayıda harita ile çıkış yapan serinin 12 farklı harita ile gelmesi hoş olmuş, sürekli aynı haritayı oynuyor hissine kapılmıyoruz. 12 haritanın bazıları tamamen yeni, bazı haritalar ise eski oyunlardan geliyor.
Oyuna yeni eklenen Tricolorf Turf Wars ise adının da belli ettiği gibi, üç takımın birbirine girdiği bir oyun modu. İki takıma karşı mücadele etmek hem daha kaotik hem de çok keyifli oluyor. Splatfest dahilinde bu mücadelelere denk gelirseniz kaçırmayın.
Oyunun Co-Op modu da diyebileceğimiz Salmon Run, ufak tefek değişiklikler ve yeni mücadeleler ile bu oyunda da oynanabilir durumda. Takım olarak çalışıp bosslardan düşen yumurtaları teslim etmeye çalışmak hem silahlara alışmak hem de diğer oyuncularla birlikte eğlenmek için güzel bir yol. Farklı bossları farklı taktikler ile yenmeye çalışmak gayet eğlenceli ve eskisi gibi sadece belli zamanlarda oynamak zorunda değiliz.
Splatoon 3 silah çeşitliliği konusunda da fena gözükmüyor. 11 farklı kategori altında 50’den fazla farklı silah kullanımımıza sunulmuş. Eski oyunlardaki 9 silah sınıfına ek olarak şarj edildiğinde patlayan oklar bırakan Stringer ve araba sileceğine benzeyen yakın-orta menzilli Splatana silahları da seçeneklerimiz arasında. Stringer konusunda çok fazla tecrübem olmadı ama Splatana sınıfı ile mücadeleye girmek gayet keyif verici oluyor.
Oyuna eklenen özel silahlar-yetenekler de var. Her biri farklı bir özelliğe sahip olan bu silahların arasında Zipcaster adında, duvardan duvara ninja gibi gitmenizi sağlayan bir ip ve yengeç tank (evet yengeçten oluşan bir tank) gibi enteresan ve yerine göre çok kullanışlı şeyler bulunuyor. Bölgeyi boyayarak doldurduğunuz bu özel silahları-yetenekleri kullanıp maçın gidişatını değiştirmek mümkün.
Splatoon 3, serinin önceki oyunlarında fazla öne çıkmayan tek kişilik hikaye kısmına biraz daha önem vermiş. Önceki oyunda olduğu gibi, kanalizasyondan ulaştığınız hikaye modunda oyunun farklı bir yönü ortaya çıkıyor. Hem silahlarınızı kullanmayı öğreniyor hem de çeşitli bulmacaları elinizdekiler ile çözmeye çalışıyorsunuz.
Splatoon 2’nin hikaye modunu oyunu uzun süre oynadıktan sonra tesadüfen keşfetmiş ve özellikle boss savaşlarını eğlenceli bulmuştum. Yine de üzerinde fazla uğraşılmış bir mod gibi gelmemişti. Bu defa daha fazla vakit harcanıp dünya hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlayan bir mod ortaya çıkarmışlar. Fakat biraz ara sahneye hayır demezdim.
Bazı bölümleri biraz zorlama gelse ve asıl önem verilen kısmın online tarafı olduğu belli olsa da, tek kişilik hikaye modu oynamaya değer bir eklenti olmuş. Serinin gerçek anlamda yenilenmiş diyebileceğim asıl kısmı burası. Hikayeden de bahsetmek isterdim ama tecrübe etmenin daha iyi olacağını düşünüyorum.
Ana bölgemiz olan Splatsville’da Nintendo Tableturf Battle adında bir kart oyununa da ulaşabiliyoruz. Bu kartları satın almak ya da oyun içinde kazanmak mümkün. Oynanış ise Turf Battle gibi, belirli sayıda hamle yaparak alanı ele geçirmeye çalışmak üzerine. Küçük ama eğlenceli bir mod olmuş. Meta taktikler kasmaya uğraşmadan, hızlı bir şekilde eğlenmek istiyorsanız deneyebilirsiniz.
Splatoon 3 aslında Call of Duty ve Battlefield benzeri bir oyun, önceliği tek kişilik modları değil de diğer oyunculara karşı gerçekleştirdiğimiz mücadeleler oluşturuyor. Bu yüzden oyunun çok oyunculu tarafında büyük değişiklikler beklemek yanlış değil. Şu haliyle eklenen yeni silahlar ve haritalar yeterli gözüküyor ama ikinci oyun ile aralarında çok büyük bir fark yok. Aslında ikinci oyundan buna geçiş yapmanız için en geçerli sebep, oyuncu kitlesinin hepsinin buraya geçmesi olacak. Yine de oyunun ilerleyen zamanlarda getireceği haritalar ve silahlar ile bu bir problem olmaktan çıkacaktır.
Önceliği online mücadele olan bir oyunun sorunsuz bir deneyim yaşatması beklenir değil mi? Ben olsam oyunlara girip çıkarken bir problem yaşamamayı isterdim, bu oyundan beklentim de bu şekildeydi. Ne yazık ki bu başarılmış gibi durmuyor. Hem bağlantı sorunları hem de garip bir grup sistemi var, şimdi bahsedeceğim.
Arkadaşlarınızı lobide görebiliyor ve onların bir sonraki oyununa dahil olabiliyorsunuz ama bu sistem garip çalışıyor. Ben lobide bulunan arkadaşımın bir sonraki oyununa katıldığımda aynı takımda olmak yerine karşılıklı savaşabiliyoruz. Bunun olmaması için aynı takıma girip baştan oyun aratmak gerekiyor, diğer türlü şans işi. Bir de kimi zaman arkadaşınıza bağlanmayı başaramayıp komple lobiden atıyor, bu da yeni bir loading anlamına geliyor, sebebini çözemedim.
Oyunun bağlantı sorunları da var. Bir oyuna girdiniz, çok güzel bir ekip denk geldi, herkes süper oynuyor ve bu takım ile devam etmek istiyorsunuz. Oyun bunun için “ekiple devam et” seçeneği eklemiş ve herkesi aynı lobiye gönderiyor. Burada yeni oyun bulunana kadar bekliyoruz ve hop, herkes lobiden dağılıyor. Sebep yok, bağlantı mevcut, oyun bulunmuş ama biz düştüğümüz için birbirimizi kaybediyoruz. İster arkadaşınızla oynayın isterseniz yabancılarla, düşmeden arka arkaya maç atmaya çalışma denemelerini saymaya başlayacaksınız. Bizim rekorumuz arka arkaya 4 maç, sonra yine birbirimizi aramaya başlıyoruz.
Maçın ortasında bir oyuncu düşerse, ya da kendi isteğiyle oyundan çıkarsa (ki bunun olduğunu sanmıyorum) düşen oyuncu kaybetmiş sayılırken diğer oyuncular için o maç yok sayılıyor. 3 dakika mücadele verip tam kazanacağınız sırada biri düşerse joy-con kemirmeye başlayabilirsiniz. Benimkiler zaten sorunlu, o yüzden fazla hasar vermemeye çalışıyorum. Bari son yarım dakikada bir şans verselerdi, 3 dakikayı boşa geçirmeseydik.
Splatoon 3 serinin en iyi ve en gelişmiş oyunu olarak Nintendo Switch’de yerini almış durumda. Neredeyse her alanda gelişmeler mevcut, sorunlu online bile öncekine göre daha iyi. Tek kişilik hikaye modu genellikle eğlenceli, online tarafında oynayabildiğiniz sürece keyif alıyorsunuz, karakter gelişimi çok güzel. Belki bir de matchmaking konusunda şikayet edebilirim, yeni açtığım karakteri ilk maçtan yüksek seviye rakiplerin karşısına koymak pek adil değildi.
En az iki yıl boyunca ücretsiz ve ücretli geliştirmeler ile daha da iyi hale geleceğini düşündüğüm Splatoon 3, özellikle online mücadeleleri seviyorsanız kaçırmamanızı önereceğim bir oyun. Önceki oyunlar gibi hissettiriyor ve bir fark yokmuş gibi geliyor ama yapılan geliştirmeler ile en iyi oynanış deneyimini bu oyunda alıyorsunuz. Ayrıca girişteki harita tanıtım videolarını artık podcast olarak dinleyebiliyoruz, tipleri çok sevsem de o konuşmaları beklemekten sıkılıyordum, çok sevindirici bir haber oldu.
Nintendo Switch Online üyeliğiniz yoksa oyunu almanızı kesinlikle önermiyorum, çevrimiçi özelliklere erişmek için bu hizmete ihtiyacınız var, aksi takdirde oyunun hikaye modu dışında yapacak bir şey bulamazsınız. Herkese önerebileceğim bir oyun değil ama genç yaştan mücadeleci oyunlara dalsın istediğiniz bir yakınınız varsa öneriyorum.
Valorant gibi oyun oynarım