Silent Hill & Silent Hill 3

Bu yazının hazırlanmasında emeği geçen; Devran Yardım ve Arda Gündüz’e teşekkürler...

HİKAYE

Silent Hill’in hikayesini biçimlendiren kesinleşmiş olaylar ilk oyundan çok uzun zaman önce meydana geldi. Silent Hill 2’deki dokümanlara bakıldığında, burada bir zamanlar yaşamış olan eski yerli bir Amerikan Kültürü (bir Kızılderili kabilesi) efsanesinin varolduğu anlaşılmaktadır. Kasaba ismini, bu eski insanların yeri “Sessiz ruhların mekanı” olarak adlandırdıkları bu eski kültür efsanesinden almaktadır. Aynı zamanda bu kabileye göre orası suya, kayalara ve ağaçlara sızdığı düşünülen ölü akrabaların ruhlarıyla çevriliydi. Kabilenin en kutsal ayinlerini yapmalarından yüce bir ruhsal gücün varolduğu anlaşılıyor.

Sonunda, sonradan bu yere yerleşenler, yerli Amerikalıları kovarak küçük bir kasaba inşa ettiler. Bazı nedenlerden dolayı yerliler, turistlerin yerleştiği bu yeri terk edip tamamen ortadan kayboldular. Kısa bir süre sonra başka bir turist grubu aynı mekanda Silent Hill kasabasını buldu. Her şeye rağmen Silent Hill kasabası sonunda tuhaf olayların meydana geldiği bir kasaba olarak kaldı. Örnek olarak; Silent Hill 2’deki bir gazete parçasında anlatılan bir olaya göre 1918’de turist dolu bir gemi yoğun sis tabakasında yok oldu. Göldeki geniş çaplı polis araştırması geri dönmeyi başaramayan gemi hakkında bir tane delil bile bulamadan sona erdi.

Bilinmeyen bir noktada, dini bir mezhep Silent Hill bölgesine yerleşti ve bu kişiler tuhaf inanışlarını uygulayabilecekleri bir kilise buldular. Bu olay, adı kötüye çıkmış olan Salem Cadısı’nın araştırmalarda bulunduğu 1690’lı yıllar ile aynı zamana rastlayabilir. Jennifer Carroll, yani üyelerden biri büyücülükle suçlanmış ve Silent Hill’de idam edilmişti. Ondan sonra dini grup açık bir şekilde dağılmış, ama sır içinde geleneklerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Daha sonra bir noktada, mezhebin destekleyicileri Jennifer Carroll için Toluca Gölü’nün güney tarafındaki Rosewater Parkı’nda bir anıt yaptılar. Anıtın üzerindeki yazıtta “ Burada asla unutulamayacak bir şey oldu...” cümlesi okunmaktadır.

OYUNLA İLİŞKİLİ OLAYLAR

Orijinal Silent Hill’in açılış sahnelerinden önce; Silent Hill’deki sapmaya uğramış bir din gibi bilinen tarikat üyelerinin inanışına göre bir çocuğu kurban ettikleri zaman Tanrı’yı doğurabileceklerdi. Bu doğacak olan tanrının, yeryüzündeki insanlığı yok edip yeniden yaratacağını, böylece acıyı ve üzüntüyü yok edeceğini düşünüyorlardı. İşte bu durumda Tanrı’yı doğurmak için kurban edilecek olan çocuğun yaratılıp yaratılamayacağı imkanını araştırmaya başladılar.

Tanrı, Hıristiyan olmayan ama daha eski olan bu mezhep tarafından tapıldı. Mezhebin efsanesine bakıldığında onların tanrıları dünyada önceden bir defa görünmüş ve bir kadın onu doğurduğunda geri dönmeye söz vermiş...

ALESSA'NIN DOĞUMU

Sihirli büyüler yaptığı halde bu müfrit mezhebin başı olan Dahlia Gillespie, Alessa isimli bir çocuk yarattı. Bu çocuğun içinde tanrılarının çocuğun doğru zamanını ve uygun yaşını embriyosel formda beklemede olduğu düşünülmüş olabilir. Bununla birlikte Alessa’nın kişisel güçleri vardır; bir sözcükle öldürebilmek, gündüzü geceye çevirebilmek ve insanları akıl hastasına çevirebilmek gibi...

Sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçirmiş olan Alessa kendisini cadı diye çağıran diğer çocuklar tarafından dışlanmıştı. (Dökümanlar bölümündeki ‘’K.Gordon’un Defteri’’nde bu olay açık bir şekilde anlatılmaktadır.) Bu sıkıntıların yanında Alessa, annesi Dahlia’ya kadar olan mezhebin bütün maksatlarından korktu. Alessa 7 yaşına geldiğinde güçlerini mezhebin yararı için kullanmayı reddetmeye ve Dahlia’dan kaçmanın yollarını aramaya başladı. Çünkü onu yaratan ve yetiştiren kadın artık Alessa’yı kullanmaya başlamıştı.

ALESSA KURBAN EDİLDİ

Zalim düşüncelerinden dolayı Dahila bir çocuğa ihtiyacı olmadığını fark etti. Dahlia’nın sadece Alessa’nın içindeki güce ihtiyacı vardı. Sonunda Alessa’yı odasına hapsetti ve odayı ateşe verdi. Alessa yangında kötü bir şekilde yanmasına ve komaya girmesine rağmen kurtulmayı başardı. Dahlia ve tarikat üyeleri Alessa’nın vücuduna baktıklarında ruhunun yarısının tanrılarının yarısını alarak öyle ya da böyle kaçtığını fark ettiler.