Artık PlayStation'da bir klasik haline gelmiş olan Silent Hill üçüncü oyunuyla bizleri yine görebileceğimiz en korkunç kabuslardan birinin içine karşı konulamaz bir şekilde sürüklemeyi başarıyor.
Hatırlayacağınız gibi ilk iki oyunun hikayeleri birbirinden tamamen bağımsızdı; ilk oyunda Harry Mason'ın küçük kızı Cheryl'ı araması, ikinci oyunda ise James Sunderland'in ölen eşi Mary'i bulmak için Silent Hill'e gelmesi konu ediliyordu. Bu iki oyun arasındaki hemen hemen tek ortak nokta ise olayların Silent Hill'de geçmesiydi. Fakat bu son oyun beklenenin aksine önceki iki oyun gibi ayrı bir oyun olarak değil, ilk oyunun hikayesinin devamını takip eder bir şekilde hazırlanmış. Durum böyle olunca da ilk oyunu oynayıp bitirmemiş olanlar için Silent Hill 3'ün senaryosu akıllarda sık sık soru işaretleri bırakacak.
Heather'ın başına gelenler
Yeni karakterimiz Heather oyuna ilginç bir şekilde nasıl geldiğini bilmediği Lakeside Amusement Park'ta başlıyor. Tabi buranın ne tür yaratıklarla dolu olduğunu anlaması ve ölmesi uzun sürmüyor. Daha sonra Heather tanıdık bir şekilde büyük bir alış veriş merkezindeki hamburgercinin birinde uyanıyor ve olanların bir kabus olduğunu anlıyor? Belirtmekte fayda var; Heather'ın uyandığında bulunduğu yerin Silent Hill ile alakası yok, yani Heather başka bir kasabada. Daha sonra Heather uyuyakalmış olduğu masadan kalkıp telefona gidiyor ve evini arayarak babasına eve doğru yola çıktığını haber veriyor. Bundan hemen sonra Heather'ın hiç tanımadığı garip görünümlü dedektif Douglas Cartland, Heather'a ismiyle sesleniyor ve Heather'la doğumu hakkında konuşmak istediğini söylüyor. Tabi bu durum karşısında Heather şaşırıyor ama hiç oralı da olmadan hamburgerciden ayrılıyor ve en kısa sürede eve gitmek için yola koyuluyor. Yalnız koskoca alış veriş merkesinde hemen her yerin kapalı olması ve ortalıkta kimseciklerin olmayışı nedeniyle Heather bir şeylerin ters gittiğini anlıyor. Zaten Heather'ın aynı kabusundaki gibi burada da ne oldukları tam belli olmayan yaratıklarla karşılaşması uzun sürmüyor.
İlk bölümü bu alış veriş merkezi ve çevresinde geçen oyun başlarda Silent Hill'in o sisli ve esrarengiz havasını tam anlamıyla yakalayamıyor, bunun nedeni de oyunun bu bölümlerinin Silent Hill dışında bir yerde geçmesi kuşkusuz. Hatta ilk başlarda senaryo sizi hayal kırıklığına bile uğratabilir; fakat daha sonra yolunuzun Silent Hill'e düşmesiyle hikaye öyle bir hal alıyorki bir bakıyorsunuz senaryoya yeni karakterlerin dışında ilk oyunun baş kahramanları Harry ve Cheryl'dan Dahlia ve Alessa'ya kadar bir çok karakter karışmış. Yani oyun ilerledikçe senaryo çok ilginç bir hal alıyor ve oyunda tüm bu eski karakterlerden (güzel hemşire Lisa'dan bile) bir şeyler buluyorsunuz; yalnız bu detayları yakalamak için de ilk oyunu oynamış olmak çok büyük önem kazanıyor. Aslında oyunun sürprizlerini ve heyecanını kaçırmamak için senaryonun detayları hakkında daha fazla bilgi de vermemek lazım.