1/3

Serious Sam 2

Erdem Maşlak 3.06.2010 - 12:31
"Be serious" dedik di mi be Serious!!!
“...Nerede kalmıştık? NEREDE HAA!!!” der Sam -Serious- Stone ve cebinden güllesini çıkarıp fitili ateşlemesiyle düzinelerce Kleer’den oluşan orduyu yere sermesi bir olur(kabul, “Nerede kalmıştık” demeyebilir; ama en azından “Let’s Rock”, “Come get Some” ya da “Sam I am” falan demiştir kesin). Sonrasında da ortalarına geçip yere onların kanlarıyla kendi ismini yazar(aslında bu konuda da pek emin değilim. Sam öldürür; ama vahşet değildir onun işi, eğlencedir). En sonunda da minigun’ı gökyüzünü doğrultup piercing boşa dönene kadar metal yağdırır ve artık gökyüzünün canı çıkar; peşine de boğazını yırtarcasına bir çığlık patlatıp olduğu yerde tepinip durur(bak bunu yapacağından az çok eminim işte)...

Yazıya başlamadan evvel kendimce, kendi aklımca oluşturduğum bir şeylerden bahsetmek istiyorum; daha doğrusu aklımda oluşturduğum, ama gerçekleşmeyeceğini bildiğim, benimse asla ve asla gerçekleştiremeyeceğim bir projeden, düşünmesi bile beni çok heyecanlandıran bir ütopyadan. Son zamanlarda eğlenerek oynadığımız aksiyon oyunlarının en karizmatik iki kahramanı Duke ve Sam Stone’dan, hatta bu ikiliden, hem de her ikisinden birden! Soruyorum size, bu ikili kadar bir insanın kanını kaynatıp iliklerine kadar hiperaktivite dolduran başka bir kahraman biliyor musunuz!? Bazılarınız hemen Painkiller’dan Daniel Garner’ı hatırlatıp kendilerini unuttuğumu düşüneceklerdir(FPS’den bahsediyorum; Prince kabulüm değildir). Unutmadım; ama Dan gibi cool takılan bir kahraman ile ne Duke’ün o ağzı bozuk sert karakteri birbirine uygun, ne de Sam’in o eğlenceyi silahlarıyla birleştiren hızlı yapısı onda var. Painkiller’in akıcı ve eğlenceli oyun dünyası gerçekten de şahane; ama Daniel ile bunların hiçbiri uyuşmuyor. Ben Painkiller’i severim, ama Daniel’dan daha iyisini hak ediyor o oyun. Yoksa siz FPS’de karakterleri önemsemiyor musunuz? Bence önemseyin; görüyorsunuz ya, önemseyince Sam Stone ve Duke Nukem çıkıyor ortaya.

Benim yapmak istediğim proje ikisini bir araya getirmek. Ne kadar ütopik! Ama bir o kadar da heyecan verici; aynı oyun içerisinde Duke ve Sam’i aynı anda kontrol etmek, ya da co-op görevlere çıkmak ve beraberce alien temizlemek. Benim istediğim bu! Harika olurdu; dediğim gibi, düşündüğümde bile kalbim hızlı atmaya başlıyor.

Beheaded Kamikaze the Kafasız Altıpatlar

Bu gereksiz muhabbetleri bırakıp Serious Sam 2 üzerinde yoğunlaşalım artık. İkinci oyun değil bu, sakın ismine aldanmayın. İlk Serious Sam oyunu olan The First Encounter 2001 senesinin başında, ikincisi ise ondan yaklaşık bir sene sonra The Second Encounter adıyla piyasaya sürülmüştür ve, her ne kadar birbirine oldukça benzese de ikincisinin birincisinden daha iyi olduğunu söylemem mümkün. İlk oyun antik Mısır’daydı ve son boss’u da öldürdükten sonra ikinci oyunun başında kahramanımızı Sirius yıldızına giderken bulmuştuk. Hatırlıyorum da, oyunun başında “Serious goes to Sirius” falan yazıyordu; harikaydı.