EksilerKötü oynanabilirlik, SWOS'un başarısından çok uzak olması
Sensible Soccer ile oyuncular ilk olarak 1992 yılında Amiga’da tanıştılar. Ben ise 1993’de PC’de tanışmıştım. Yanlış hatırlamıyorsam o zaman oynadığımız en kalite futbol oyunu Kick Off idi. Sensible Soccer’ı 286’ma ilk kurduğumda çalışmamıştı. Bu oyun sayesinde Config.Sys ayarlarını yapmayı öğrenmiş, şimdi doğru düzgün hatırlayamadığım Emm386 satırlarını Config.Sys’ye ekleyerek expanded(ya da extended) memory’yi aktif hale getirerek oyunu açabilmiştim. Açınca ne oldu? Bu mudur dedim ilk maçıma başladığımda?
Sensible Soccer oldukça basit grafikler ve oynanabilirlik ile fizik kurallarını alt üst eden bir futbol sunuyordu. Belki de ilk defa top futbolcuların ayağına yapışmıyordu. Beklide ilk defa topa falso verebiliyorduk. Topun zıplaması, abartı falsolar, kalecilerin acaip uçuşları, hele hele futbolcuların kendilerini 3-5 metre ileriye atarak kafa vurmalarını ya da kayarak müdahale etmelerini görünce bir an hayal kırıklığına uğramıştım. Ama sonrasında hayatımda en çok zevk aldığım oyun oldu Sensible Soccer. Kısa sürede namı salındı. Grafikler kötüydü. Oynanabilirlik olarak gerçekçilikten çok uzaktı ama Sensible Soccer için anahtar kelime “zevk” idi. İnsanın oynadıkça oynayası geliyor ve bir türlü başından kalkamıyordu. Futboldan nefret eden oyuncuları dahi bilgisayarın başında bağlamıştı Sensible Soccer.
Bizim için ise ayrı bir önemi vardı. İlk defa bir Türk takımı (tabii ki Galatasaray) ilk Sensible Soccer’da yer almıştı. Sonrasında 1994’de çıkan SWOS ile oyun neredeyse bütün dünyayı kapsadı. Gerçek takımlar, gerçek kadrolar ve bu kadrolar değiştirilebiliyordu. Bütün futbolcular kendi renkleri ve saç renkleri ile oyunda yerlerini almıştı. Şöyle bir hatırlayın, sizde benim gibi mahalle ya da sınıf takımınızı Sensible Soccer’da yaratmadınız mı?
1998’e kadar efsane devam etti. 1998’de ise maalesef serinin son oyununu oynadık. Şimdi ise Codemaster ve efsanenin yaratıcısı John Hare gelmiş bize seriyi devam ettirdiklerini, aynı zevki yaşatacaklarını söylüyorlar. Ne EA, ne de Konami, Sensible’ın başarısının yanına bile yaklaşamadı. Acaba yapımcılar dediklerini yapabildiler mi?
Oyunu ilk açtığımızda karşımıza klavye ve çözünürlük ayarlarını yapabileceğimiz bir ekran geliyor. Sonrasından başarısız bir video ile oyunumuza başlıyoruz. Oyunun ana menüsünden dostluk maçına, hazır kupa organizasyonlarına(şampiyonlar ligi, dünya kupası vs.), ya da kendi hazırladığımız kupa ya da liglere girebiliyoruz. Bunun yanı sıra, takım ya da futbolcu yaratabiliyor ya da mevcut olanlar üzerinde değişiklik yapabiliyoruz.