Japon oyunlarına önyargıyla yaklaşan biri olduğumu itiraf etmeliyim. Ancak Sengoku Basara: Samurai Heroes’ye önyargıyla yaklaşmadım. Tam tersine bu oyuna bir şans vermeliyim düşüncesiyle güzel Blu-Ray diskini PS3’e taktım. Karşıma çıkan video oldukça ilgi çekiciydi. Zaten Japon yapımı oyunlar, aynı manga ve anime’lerde olduğu gibi, sinematiklere çok fazla önem veriyor. Bunun en güzel örneği de Final Fantasy.
Videonun ardından hemen hikaye moduna dalış yapıyoruz ve 15 farklı oynanabilen karakter arasından oynayacağımız karakteri seçiyoruz. Ekrandaki karakterler oldukça çeşitli ve farklı kombolara sahip. Adeta bir dövüş oyunundan beklenebilecek sayıda karakter Sengoku Basara’da bulunuyor. Hikayemiz genel olarak Japonya’nın ortaçağında geçiyor. Bütün karakterler Japonya’nın belli bölgelerine sahip. Amacınız bölgeleri yavaşça ele geçirerek ülkeyi tamamen idareniz altına almak. Bu sırada da düşmanlarınızı alt etmeniz, bazen onlarla ortak çalışmanız gerekebiliyor.
“İyi günler. Sengoku Basara?”
Genel olarak bir hack ‘n slash oyunu olan Sengoku Basara, oyunculara seviye atlama, silah ve zırh yapma, farklı kombolar uygulama gibi imkanlar da tanıyor. Ancak ne yazık ki bunların oynanışa etkisi çok az. Genel olarak haritada ilerliyor, normal askerleri öldürüyorsunuz. Ardından ortaya çıkan daha güçlü askeri öldürdüğünüzde, haritanın o bölgesini ele geçirmiş oluyorsunuz ve kendi askerleriniz ortada dolaşmaya başlıyor. Bütün haritayı bu şekilde ele geçirmeye çalışıyor ve haritanın sonundaki “boss”u da öldürdükten sonra bölge sizin oluyor. Savaşlar sırasında bazen bölgelerinizi kaybetmeniz ve geri dönüp kazanmaya çalşmanız bir nevi oyuna hareketlilik katıyor. Ancak savaşlar çok tekdüze devam ettiğinden her bölümde aynı şeyi yapmak bir yerden sonra sıkıcı bir hal alıyor. Etrafınızdaki düşman ve müttefik askerlerin de vurdumduymazlığı, bu sıkıcılığı bir üst seviyeye taşımaya yetiyor.
Karakterler her bölümde tecrübe puanı kazanarak seviye atlıyor. Güçlendikçe yeni silah ve zırhlar kullanabiliyorsunuz. Ancak farklı silah ve zırh kullanma seçeneği, sadece önünüze gelen en güçlü silah ve zırhı kullanmak yönünde olduğu için pek de çeşitlilik bulunmuyor.
“Buyrun benim?”
Grafik açısından neredeyse 3 sene önceki PS3 oyunlarının kalitesinde olan Sengoku Basara bu yönüylede 1-2 bölümden sonrası için isteğinizi de köreltiyor. Ancak ara videoların kalitesine söyleyecek bir sözümüz yok. Oldukça güzel kotarılmış ara sahneler, başlı başına film olarak izlenebilecek kalitede.
Sesler ve seslendirmeler bir oyundan beklenenin ötesinde bir şey veremiyor. Tipik Japon seslendirmeleri yine bu oyunda karşımıza çıkıyor. Müzikler de aynı tarzda ve açıkçası bize hitap eden cinste değil. Kim bir savaş oyununda arcade müzikleri dinlemek ister ki?
Sengoku Basara: Samurai Heroes, özellikle Japon anime ve manga hayranlarının ilgisini çekecek olsa bile, vasat oynanabilirliği ve tekdüze yapısıyla sadece 1-2 saat ilginizi çekebilecek bir oyun. Zaten o kadar dayanabilirseniz, Japon olduğunuzdan şüphe etmeye başlarım. Uzak durun demiyorum, ama üzerinde durmanıza gerek yok.