ArtılarCo-op desteği, Strong Arm modu, daha fazla silah ve araç, genişletilen içerik, grafikler ve sesler
EksilerYapay zekanın duraksadığı anlar var, bir iki ufak problem
Rockstar Games ve GTA ismi oyun dünyasına ve çoğu oyuncunun da aklına
silinmeyecek bir şekilde çoktan kazındı. GTA serisi çoğu oyunun veremediği
özgürlüğü oyunculara sundu. Koca şehirde dolanıp, kanun dışı işlere bulaşmak
eğlenceli oldu. Özellikle seri üçüncü yapımdan sonra çok daha çoştu. Sonunda GTA
4 ile birlikte tamamen tavan yaptı. Rockstar’a bir şey olmasın gene bize yeni
GTA oyunlarını sunsun. Bir ikon, kült veya klasik ne derseniz deyin GTA serisi
başka oyunlar tarafından kopyalandı. Sunduğu özgürlük, görevleri, eğlenceli
yapısını farklı oyunlar da vermeye çalıştı. Kimi dijital dünyada hiç tutunamadan
boğulup giderken, bazıları ise tam tersi kendi kitlesini bile kazandı. Bundan
iki sene öncesinde 2006’nın Eylül ayında Saints Row adında bir yapım piyasaya
sürülmüştü. Çoğu kişi Saints Row’u yine kötü bir GTA klonu olarak yorumlarken,
oyun tam tersi olarak kendi içeriğiyle X360 platformunda oldukça tutuldu. Hatta
1 milyon adet satma başarısı bile gösterdi. Haliyle yapımcılar kaliteli ve
başarılı olan Saints Row’dan oldukça memnun kaldı ve ikincisini yapmak için
çalışmalara başladılar. Uzun bir süre videolar, ekran görüntüleriyle idare
ettiğimiz Saints Row 2 kullanıcıların beğenisine sunuldu.
Dehşet gecesi
Saints Row 2, ilki gibi sadece X360 platformuna değil, PC ve PS3 platformları
içinde hazırlandı. Ancak PS3 ve X360 versiyonları piyasaya sürülürken, PC ise
daha farklı bir tarihe alındı. THQ’dan bununla ilgili bir açıklama daha gelmedi.
Bazı kaynaklar PC için Kasım ayında sürüleceğini ön görüyor. Başka kaynaklarsa
belirsiz bir tarih olduğunu vurguluyor. PC sürümünün bu durumunu bir kenarda
bırakırsak, konsollarımızda Saints Row 2’yi oynama şansına sahibiz.
Yapımda ilk dikkati çeken noktayı detaylı karakter yaratma ekranı oluşturuyor.
Karakterimizi ayrıntılı seçenekler içinden yaratıyoruz. Bu seçenekler arasında
kilosu, boyu posu, kaşı, gözü, yürüyüş tarzına kadar neredeyse birçok seçenek
yer alıyor. Bundan sonrasında bize oyuna dalıp aksiyonun dibine vurdurmamız
kalıyor. Saints Row 2, birinci oyuna göre daha detaylı olmuş. Bunların en başında bizleri araç seçenekleri karşılıyor. Monster Truck'lar, motosikletler, arabalar, inşaat araçları daha pek çok çeşit var. Bunlar sadece karada giden araçlarla sınırlı değil. Sudakiler de emrimize amade edilmiş. Bot ve Jet-ski gibi farklı deniz
araçları yer alıyor. Kara ve deniz derken havayı bir kenara itmemek lazım,
uçakları ve helikopterleri kullanıp, şehrin etrafında dolanabiliriz, hatta
hedeflerimizi bile vurabiliriz. Birde bu hava araçlarından kendimizi aşağıya
attığımız zaman kullanabileceğimiz bir paraşütümüz de var. Böylece taş parçası
gibi aşağıya düşüp ölmek gibi bir dert kalmıyor. Mesela Just Cause’da süper
ajanımız yüksek yerlerden veya havadaki araçlardan aşağıya düştüğünde
paraşütüyle yere inerdi. Saints Row 2’de de karakterimiz yere yumuşak bir iniş
yapabiliyor.
Stilwater eskisine göre bir hayli genişlemiş. Daha büyüyen haritada daha fazla
yere gidebiliyoruz. Görevler de ilk oyuna göre daha çok sayıda yer alıyor.
Klasik görevlerden tutunda bazen ilginç görevlere çıkabiliyoruz. Görevler içinde
en zevklilerinden birini sudaki nefes kesen mücadeleler oluşturuyor. Daha önce
bahsettiğim gibi su araçları var ve bunlar süs olarak da durmuyor. İşte bu su
görevlerinde çoğu kez bu araçları kullanıyoruz. Görevler bazı zamanlar sıksa da
hiç dert etmeyin (Beni hiç sıkmadı). Sonuçta Saints Row, özgürlük sunan bir
yapıya sahip. İstersek Stilwater’ı yakıp yıkabiliriz, etrafı cehenneme
çevirebiliriz. Tabii ki bunlar sadece etrafı dağıtmakla kalmıyor, bize para ve
saygı olarak geri dönüşüm yapıyor. Hatta tavsiyem bir süreliğine görevleri
bırakıp, etrafı dağıtmanız. Böylece oyundan alınan eğlence de daha artmış
oluyor.