S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl
Hasan Uğur Nayır
3.06.2010 - 12:31
Çernobil'den arta kalanlar
Bazı oyunlar vardır, duyurulur ve aradan uzun zaman geçer. Ancak ses veya
solukları çıkmaz. Duke Nukem Forever buna belki de en büyük örnektir. Yapılmaya
başlandı diye açıklandı, sürekli motor değiştirmesi ve ertelenmesiyle bir efsane
oldu. Duke Nukem dışında, Daikatana da akıllara ziyan bir hikayeye sahiptir.
Sürekli ertelenmesi ve çıktığı zaman ağzına kadar hatayla dolu olması da, ayrı
bir olaydı. Bunlar dışında Doom 3’te bir aralar sürekli erteleniyordu, ancak
bizi Duke kadar bekletmedi. Şimdilerde ise Çernobil’i esas alan S.T.A.L.K.E.R.:
Shadow of Chernobyl bu sorunla gündemde. İlk duyurulduğu zaman ağzımızın suyunu
akıtan grafikleri ve oynanış vaatleriyle bizi kendine hayran bırakmıştı. Ama
aradan uzun zaman geçti ve sürekli ertelendi. Bu aralar sesi soluğu çıkmaz oldu,
işte Stalker dosyasını yeniden açıyoruz.
Gerçek olaylar
Çernobil felaketinin ardından uzun yıllar geçmiştir. Artık yıl 2006’dır, ancak
beklenmedik bir şekilde bir patlama daha gerçekleşir. Bu patlama, ilkine göre
çok daha farklı sonuçlar çıkartacak olaylara gebe olur. Santral artık nükleer
bir cehenneme dönmüştür ve bizde burada kendi hayatını sürdürmeye çalışan bir
Stalker’ı yani avcıyı yönetiyoruz.
Oyunun her şeyden önce Çernobil’de geçmesi en dikkat edici yönlerinden biri.
Çernobil Nükleer Santral’i, Sovyetler Birliği zamanında 1960 ve 70’li yıllarda
tasarlanıp inşa edilen, RBMK-1000 nükleer reaktörleri kullanıyordu. Fakat
26.Nisan.1986’da gece yarısı 01:23’te dört numaralı reaktörde arka arkaya olan
bir dizi patlama gerçekleşti. İlk patlamayla beraber 31 kişi ölmüş; santralin
çatısı da havaya uçup, tekrar santralin üstüne düşmüştü. Patlamalarla beraber
radyoaktivite bulutu havaya çıkmış. Olay saklanmaya çalışılsa da bu başarılamadı
ve haber yayıldı. Radyoaktivite çevre ülkelere de yayıldı. Dünya sağlık Örgütü
yaptığı açıklamada; açığa çıkan radyasyonun Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan
bombaların toplamından iki yüz kat daha güçlü olduğunu belirtmişti.
Olay görevlilerin RBMK reaktörünün gücünü test etmek için, acil durum soğutma
sistemini devreden çıkartması sonucu olmuştu. Aslında amaç, kendi gücüyle dönen
tribünleri kontrol etmekti. Ancak kimse RBMK reaktörünün böyle bir sonuç
yapmasını beklemiyordu. Patlamalardan sonra çıkan yangınlara müdahale eden
birçok kahraman itfaiyeci, kısa bir süre içinde hayatlarını kaybetti ve birçoğu
kanser yüzünden öldü. Ortaya çıkan radyasyon sonucu çevre ülkelerdeki insanlar
ve hayvanlar üstünde kanser ve başka vakalara rastlandı. Radyasyonun etkisinin
halen sürdüğü ve uzun yıllar boyunca böyle olacağı belirtiliyor.