1/5

S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl

Güven Gümüş 3.06.2010 - 12:31
Hazırlanın Çernobil'de avlanmaya çıkıyoruz
Platformlar PC
S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl
Merlin Puanı 86
Artılar Görsel efektler, bir senaryoya bağlı olmadan özgürce hareket edebilme, sınırsız hareket alanı, yapay zeka, hava şartlarının değişmesi, modellemeler
Eksiler Grafiklerin günümüze göre bekleneni karşılamaması, seslendirmeler biraz daha iyi olabilirdi, ufak tefek hatalar
Oyun dünyası için Mart ayı oldukça hareketli geçiyor. Merakla beklenen birçok oyun yavaş yavaş çıkmaya devam ediyor. İsmi daha önce Oblivion Lost olan ve sonradan Shadow of Chernobly olarak değiştirilen Stalker’in yapımına uzun süredir devam ediyordu. Yapımcılığını GSC GameWorld’ un üstlendiği FPS oyunu çeşitli nedenlerden dolayı sürekli ertelendi. Çıkış yılan hikayesine dönmüştü. Hatta ertelemeler sonucunda oyundan umudunu kesenler bile oldu. Ancak GSC GameWorld oyun severlere geçtiğimiz günlerde bir sürpriz yaptı ve oyunun çoklu oyunculu betasını çıkarttı. Yapımın son halini deneme fırsatı bulan oyuncular ufak tefek eksikler dışında oyunu beğenmişlerdi. Çoklu oyunculu betadan sonra nihayet tam sürüm duyuruldu ve oyun geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı.

S.T.A.L.K.E.R’ i diğer oyunlardan farklı kılan, yaşanmış Çernobil felaketini konu alıyor olması ve Çernobil’in yaşadığı yerde geçmesi. Lafı fazla uzatmadan merakla beklenen S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl’ i incelemeye başlayalım. Bakalım S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl bu kadar uzun bir süre bizleri beklettiğine değmiş mi?

26.Nisan.1986

Giriş yazısının sonunda dediğim gibi S.T.A.L.K.E.R. yaşanmış gerçek bir olayı konu alıyor. Belki de oyunun Çernobil felaketinin yaşandığı yerde geçmesi oyuna duyulan ilgiyi bir kat daha arttırıyor. İlk olarak tarihte acı bir yeri olan Çernobil felaketini hatırlayalım;

S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl
“Çernobil Nükleer Santral’i 1960 ve 70’li yıllarda Sovyetler Birliği zamanında inşa edilmişti. 25 Nisan 1986'da öğle yemeğinden çıkan bir mühendis, bir elektrik denemesi için, RBMK tipi reaktörün "Acil soğutucu sistemlerini" kesiyordu. Teknisyenler, akşam üstüne doğru, reaktörün gücünü minimuma indirmişlerdi. Amaçları, kendi gücüyle dönen tribünlerin elektrik debisini kontrol etmekti. Ancak, bu durumda, RBMK tipi grafitgaz reaktörlerinin müthiş bir istikrarsızlık kazanacağından haberleri yoktu. Her şey normal bir şekilde giderken Çernobil Nükleer Santral’inde bulunan RBMK-1000 reaktörlerinden dört numaralı reaktörde, gece yarısı saat 1'i, 23 dakika 58 saniye geçe, ardı ardına gelen iki müthiş patlama yaşandı. Santralın 1,016 bin ton ağırlığındaki damı, bir fişek gibi gökyüzüne fırlamış; ardından da, tüm gücüyle santralın üstüne düşmüştü. Ardı ardına gerçekleşen patlamalar ortamı bir anda cehenneme çevirmişti. Reaktör’deki İlk patlama sırasında 31 kişi hayatını kaybetmişti. Sovyetler Birliği olayı ört bas etmeye çalışsa da, patlama sonucunda ortaya çıkan radyoaktivite bulutu diğer ülkelere de yayılıyor ve olay tüm Dünya’yı ilgilendiren önemli bir sorun haline geliyordu.“

Çernobil’den sonra bölgede meydana gelen olaylar ve değişimler işi daha ilginç boyutlara getirir. Şöyle ki; Çernobil’deki patlamalar sonucunda çıkan yangına müdahale eden itfaiyecilerden bazıları, kısa bir süre zarfından sonra ölür, bazıları ise kanser olur.