1/2

Rule of Rose

Erdem Maşlak 3.06.2010 - 12:31
Yaprağın kaderi düşmekse, gülün kuralı da solmaktır...
Rule of Rose, 1930’lu yılların İngiltere’sinde geçen bir korku macera oyunu. Oyundaki kahramanımız Jennifer kendilerini “Aristocracy of the Red Crayon” olarak tanıtan bir grup küçük çocuk tarafından tutsak alınarak yetimhaneye kapatılıyor. Daha sonrasında ise oyunun kontrolü size geçtiğinde bu küçük çocuklara çeşitli hediyeler vererek onların gönlünü kazanmaya, bu sayede de tek parça halinde kalmaya çalışıyorsunuz. Tabii bu arada yetimhaneden çıkış yolunu bulmalı ve bu kabustan bir an evvel uyanmalısınız.

Geçtiğimiz aylarda Japonya’da piyasaya çıkarak beğeni kazanan oyunun önümüzdeki eylül ayında İngilizce sürümü de piyasaya çıkacak ve uzun süredir Haunting Ground, Silent Hill ile kıyaslanan Rule of Rose’u görme imkanı elde edebileceğiz. Sayılı zaman kala justadventure.com sitesine konuşan proje lideri Carl Chen oyun hakkındaki son bilgileri verdi.

S: Rule of Rose ve Haunting Ground’un benzerlikleri hakkında pek çok şey yazılıp çizildi. Bu benzerlikler kasten mi yapıldı?

C: Her iki oyunda da genç bir kızı kontrol ediyorsunuz ve partner olarak da yanınızda bir köpek var. Bunun ötesinde aslında çok az sayıda benzerlik var. Haunting Ground’daki köpek saldırmak için kullanılıyorken, Rule of Rose’daki (Brown) daha çok rehberlikte ve bulmacaları çözmede size yardımcı oluyor.

S: Oyunda düşmanlarla savaşmak gerekli mi, yoksa istersek savaşmayabilir miyiz?

C: Çoğu survival korku oyununda olduğu gibi, savaşmamanız önerilir. Jennifer kendisini çoğu zaman tutabiliyor ama sonsuz bir düşman sürüsü ile karşılaştığında da uzun süre dayanamıyor. Buna rağmen aksiyon meraklıları tamamen hayal kırıklığına uğramasınlar, çünkü oyun, bazı bildik boss savaşlarının yanı sıra orta derecede de bir aksiyon içeriyor.

S: Rule of Rose’un 1930’larda geçmesinin özel bir nedeni var mı ve 1930’ların İngiltere’sini tekrar yaratmak için nasıl uygulamalar yapıldı?

C: Bunun bir nedeni var, ama bu konudan spoiler bilgi vermeden bahsedemem. Sadece şunu söyleyebilirim ki oyundaki zaman periyodu hikaye için çok önemli. Shirogumi/Punchline’daki (oyunun yapımcı firmaları) yapımcılar 1930’lu yıllardaki binalardan mum boyalarla çizilmiş resimlere kadar her şey üzerinde inanılmaz bir araştırma yaptılar. Bunun bir Japon yapımı oyun olduğuna inanmak çok güç, çünkü her şey çok gerçekçi görünüyor.

S: Children of the Damned ve City of Lost Children filmleriyle karşılaştırmalar yapılabilir. Bu filmler yapımcıları etkiledi mi?


C: Bunun farkında değilim. Yapımcılara bu oyun için nereden esinlendiklerini direkt olarak sorduğumda 1930’lardaki motorlu balonlar hakkında bir yazı okuduktan sonra akıllarına böylesi bir fikir geldiğini söylediler. Oyunda motorlu balonlar ve özellikle de hikaye içerisinde önemli bir rol oynayan R101 tipi motorlu balon hakkında pek çok konu var.