1/2

Retrospektif: Time Crisis

Mehmet Atilla Turan 23.08.2017 - 14:09
90'ların ortasında popüler olan Time Crisis'i gözden geçiriyoruz. Şimdi Richard Miller'ın yerine geçme zamanı!
Şu aralar sahip olduğumuz teknolojinin ucu bucağı yok. Sanal gerçeklik ve gelişmiş grafikler, genelde teknolojini en son adımı olarak kabul ediliyor, fakat teknolojinin gelişimi ile sadece burada durmayacağı kesin. Bulunduğumuz 2017 senesi, oyunculuğun geçmiş senelerdeki oyunculuktan bir hayli ilerde olduğunun ise büyük kanıtlarından. İnteraktif oyunlar neredeyse her gün piyasaya sunuluyor ve geleceğe bir adım daha yaklaşılıyor.

Bu tamamen normal görünebilir, fakat 1990'larda bunu başarmak bir hayli zordu. Özellikle gelişmiş poligon grafikler ve gelişen televizyon teknolojisi ise, daha önce bulunan interaktif oyunlar neredeyse gölgede kalmış ve kolayca unutulmuştu. Fakat bazıları var ki video oyunu tarihine adını yazdırmış ve yapımcısı tarafından halen önemle bakılan serilerden biri. Time Crisis, 1994 senesinde Arcade salonlarında yerini alarak "silahlı oyunların" tarihini tamamen değiştirdi.

Daha öncesinde belirli olarak 1972 yılında çıkan "Shooting Gallery", ilk defa silahlı oyunları evlere getirmişti. Gerçekten farklı bir teknoloji kullanan Shooting Gallery, bulunduğu sene içerisinde devrim niteliğindeydi ve Magnavox Odyssey'in çok fazla satılma nedenlerindendi. Bir on sene ileri alındığında NES'te meşhur olan Duck Hunt, aynı teknolojinin bir nokta ilerisindeydi, fakat aynı prensibi kullanıyordu. Shooting Gallery ve Duck Hunt'ın tek problemi oyunun yavaş işlemesiydi. Kullanılan teknoloji, en basidinden anlatılırsa şöyledir: Televizyonun belirli bir yerine ateş ederseniz, televizyonun bunu algılaması ve ördeğin aynı karede olması gerekmektedir. Eğer değilse oyun bunu kabul etmez ve avın kaçtığını belirtir. Zaten her vuruşta oyun bir saniyeliğine donar ve sonra devam eder.

Retrospektif: Time Crisis
Tekrar bir 10 sene ileri gittiğimizde artık gelişen donanım ve konsollar, markette interaktif oyunların çoğalmasına kolaylık sağlıyordu. SNES için Super Scoper, Sega Saturn için Virtua Gun ve Sony Playstation için GunCon .45, özel oyunları ile satışa sunulmuştu. Bariz olarak Virtua Cop ve Time Crisis, başta arcade salonlarında belirtilmiş, sonra dönemin konsollarına uyarlanmıştı. Zamanın en iyilerinden biri sayılan Time Crisis ise Virtua Cop'tan bir hayli öndeydi. Peki, bunun en büyük nedenlerinden biri neydi?

Başta söylemek gerekirse, önceki oyunlara göre karşılaştırıldığında daha akıcı olan oynanışı bulunuyordu. Sahip olduğunuz GunCon .45 ayriyetten elinize tam olarak uyuyordu ve birden fazla tuşa sahip olduğu için oyunu durdurabiliyor ve ayarlara girebiliyordunuz. Ayriyetten kalibre edebildiğiniz aksesuar, bir hayli dayanaklı ve basit plastik yapılmamıştır. Time Crisis'in teması ile uyumlu olan GunCon .45, görünüş olarak M1911'e benzemektedir. Hayliyle silah popüler olunca, üzerinde birkaç değişiklik yapılarak silaha fener takılmış görüntüsü de verilmiş.

Retrospektif: Time Crisis
Aksesuralardan bahsettikten sonra oyunun kendisine gelelim. Diğer Time Crisis'lerde hikaye neredeyse yok gibi görünürken, ilk Time Crisis'te amacınız kolayca belli oluyor. Klişe olabilir fakat başkanın kızını, kötülerin ellerinden kurtarmanız gerek. Gerçi o sıralar klişe değil, fakat ilerki senelerde bu tür konular sürekli kullanılır hale geliyor. Başkanın kızı Rachel MacPherson, babası başkan olduktan sonra Wild Dog adlı kötü bir grup tarafından kaçırılıyor. Geri almanın tek yolu ise polis gücünün en önemli isimlerinden biri olan Richard Miller'a kalıyor. Basit, anlaşılabilir ve takip etmesi kolay. Fakat, ne yazık ki aynısını diğer Time Crisis oyunları için söyleyemeyeceğim.