Resident Evil Village inceleme

Platformlar PC, PlayStation 4, PlayStation 5, XBox One, Xbox Series X
Resident Evil Village inceleme
  • Yapımcı - Yayıncı Capcom - Capcom
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Korku
Merlin Puanı 84
7 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%87
Artılar + Muazzam atmosfer ve detaylar
+ Diken üstünde tutan korku unsurları
+ Eğlenceli çatışma dinamikleri
+ Merak unsurunu tetikleyen hikaye
+ Beneviento'nun evi
+ Atmosferi tamamlayan ses kullanımı
Eksiler - Derinliği olmayan önemli karakterler
- Bulmaca dinamikleri yetersiz
- Ufak frame düşmeleri
- Üzen boss mücadeleleri
Özel İnceleme
Ersin Kılıç 10.05.2021 - 15:54
Resident Evil Village inceleme ile oyunun hikaye detaylarına ve genel oynanış dinamiklerine daha yakından bakıyoruz.

Resident Evil Village inceleme : RE Village ya da Resident Evil 8 serisinin eski oyunlarına tekrar dönüş yaptığımız aranın ardından karşımıza çıktı ve hikayeyi biraz ağırdan alarak önemli bir açığı daha kapatmaya çalıştı. Resident Evil 7'nin izinden giden oynanışı ve ana seriden çok önemli karakterleri içermesi ile birlikte dikkatimizi cezbeden bir oyun oldu diyebiliriz. Peki fragmanlarıyla "noluyor yahu?" dediğimiz yapım, oyunu bitirdiğimizde ya da oynarken bu dikkati üst seviyede tutmayı başardı mı?

Resident Evil Village inceleme

Öncelikle hikaye adına sevmediğim ve abes bulduğum bazı olayları çok anlatmak istesem de bu incelemede herhangi bir spoiler içeriğine yer vermeyeceğim. Yani fragmanlarda gördüğümüz detaylar dışında konu hakkında bilgi vermeden üstü kapalı bu mevzuyu konuşacağımı belirteyim. Tabi Resident Evil 7'yi hala oynamadıysanız bu konuda keyif kaçırıcı içerikler ile karşılaşabileceğinizi de belirteyim.

Karakter tasarımları oyunun iyi olduğu yönlerden sadece birisi

Resident Evil Village, 7. oyunun üç yıl sonrasında geçiyor. Ethan Winters eşi Mia'yı kurtarmış ve nur topu gibi bir çocukları olmuş. Nur topu derken harbiden de nurtopu gibi. Bebeği kucağımıza aldığımız kısacık anda bile yanaklarını mıncırasım geldi. Capcom tüm karakterlerde olduğu gibi bebeğin tasarımında da çok güzel bir işe imza atmış. Bu güzel bebeğe sahip olan karı koca arasındaki ufak pürüzlere rağmen her şey güllük gülüstanlık giderken Chris Redfield olaya el atıyor ve ufak bir baskın sonucunda fragmanlarda da gördüğümüz gibi Mia'nın kafasına sıkıyor. Gözümüzün kararması ve Chris'in bebeğimizi alıp gidişiyle birlikte kendimizi oyuna da ismini veren köyün tam ortasında buluyoruz. Bundan sornra yapmamız gereken ise bebeğimiz Rose'u bulmak ve Chris'in derdini anlamak..

Resident Evil Village'ın tema olarak hem Resident Evil 7 hem de 4. oyundan izler taşıyacağını biliyorduk. Oyunu oynadıkça bu izlerin daha da belirginleşmeye başladığını görüyorsunuz. Ama iş sadece bu iki oyun ile kalmamış. 7. oyunda kamera ve oynanış dinamikleri konusunda köklü bir değişikliğe giden Capcom, bu düzeni yeni oyunda da devam ettirdiği gibi oyunu farklı atmosferlere sokmayı da başarmış. 4. oyunda olduğu gibi köy atmosferine girsek de oyunun bütünlüğüne baktığımızda her bölgenin aslında kendi içerisinde farklı izler taşıdığını görüyorsunuz.

Resident Evil Village farklı dinamikleri tek bir araya getirmeyi başarmış

Köy kısmı direkt olarak Resident Evil 4'ü andırıyor. Dimitrescu Kalesi ise seriden sık sık aşina olduğumuz Karakol, Malikane gibi bir işleyişe sahip. Bu kısımlarda işte kilitli olan kapıları açmaya çalışıyor ve bazı ufak bulmacalar ile sıkıştığınız bu yerden aslında kaçmaya çalışıyorsunuz. Bulmacalar eski oyunlarda olduğu gibi detaylı değil ve çok kolay çözülebiliyor. Tüm bu dinamikleri bir kenara bırakıp Donna Beneviento'nun ufak malikanesine gittiğimizde ise oyunun çehresi inanılmaz derecede değişiyor.

Korkuyorum anne

Tamam oyunun ilk dakikalarında da birazdan da bahsedeceğim korku öğeleri ile karşılaşıyorduk ama Beneviento'nun evi bu konuda zirve yapıyor diyebilirim. Oyun bir anda P.T. benzeri bir atmosfere bürünüyor ve sırtınızdan soğuk terler aktığını hissediyorsunuz. Benim için büyük bir sürpriz olan bu kısmın oyundaki en sevdiğim ve korktuğum yer olduğunu da belirtmek istiyorum.

Bir gecede tepetaklak olan bu köyde olanları çözmek oyunun merak unsurunu körükleyen etkenlerden biri.

Resident Evil Village başta da belirttiğim gibi hikaye olarak çok farklı noktalara bağlanıyor. Bu durum birçok hayranın canını sıkabilir çünkü seri için biraz farklı bir bağlama olmuş diyebilirim. Serinin gidişatına da muhtemelen büyük ölçüde etki edeceğini söyleyebiliriz. Oyun Chris Redfield, Ethan Winters gibi karakterlerde gerekli derinliği ve karmaşıklığı sunmayı başarıyor. Ethan'ın hala canavar gördüğünde şaşırmasına siz de şaşırsanız da bir süre sonra bu acemiliği görmemeye çalışıyorsunuz. Bu iki karakter arasındaki ilişki, genel merak unsuru oyunda güzel bir şekilde işlenmiş. Tıpkı Resident Evil 7'de olduğu gibi olayların nedenini merak ediyorsunuz ve bu durum sizi oyuna fazlasıyla bağlamayı başarıyor.

Karakter derinliği diğer önemli karakterlerde ise büyük bir hayal kırıklığını da beraberinde getiriyor. Oyunda karşılaştığınız diğer tüm karakterler çok üstün körü yazılmış ve hiçbir derinliğe sahip değiller. En can alıcı konuşmalarının, diyaloglarının bile fragmanlarda gösterildiğini söyleyebilirim. Dahası inanın ki yok ve bu durum beni inanılmaz üzdü. Bazı ilginç olan ve amacını çözmeye çalıştığımız karakterlerin bile sonlara doğru çok sıradan emellere sahip olduğunu görüyorsunuz. 

Hal böyle olunca aslında kocaman bir potansiyelin çok basit aksiyon unsurları uğruna heba edildiğini düşünmeye başlıyorsunuz. örneğin Resident Evil 7 ile kıyaslarsak o oyunun belki de en özel yönü bir aile dramını da içerisinde barındırmasıydı. Her karakterin özenle yazıldığını görmüş ve kendilerine derinlik katan diyalogları ile karşılaşmıştık. Jack Baker'ın gerçekleri açıkladığı ve nasıl bir çıkmaz içerisine düştüklerini anlattığı sahneyi düşündükçe hala içimden bir şeyler kopuyor. Resident Evil Village ise ana karakterde bunu başarsa da diğer yan karakterlerde çok üstün körü olarak karşımıza çıkıyor ve bu durum oyunun hikayesini de çok yüzeysel bir yapıya sokuyor diyebilirim.

Oyunun yan karakterleri çok yüzeysel geçilmiş ve bu durum beklentilerinizin düşmesine sebep oluyor.

Resident Evil Village korku ve aksiyon dengesini güzel oturtmayı başarmış. Hikayenin detaylarını etrafı araştırarak öğrenebildiğiniz gibi bu araştırma durumu aynı zamanda gerilimi tetikleyen en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Hem kapalı mekanlarda hem de köy kısmında sürekli tetik üzerinde ilerliyorsunuz. Korku unsurları bazı noktalarda jump scare dediğimiz yönteme bağlı kalsa da oyunun genel atmosferinin gerilimi yukarıda tuttuğunu da söylemem gerekiyor.

Araştırma dinamikleri ne alemde?

Etrafı araştırmanın bir diğer önemi ise bulacağınız mühimmat ve değerli eşyalarda ortaya çıkıyor. Mühimmat konusunda Resident Evil Village'ın eli bol bir oyun olduğunu söylemek zor. O nedenle sıktığınız her kurşuna dikkat etmeniz gerekiyor. Yeterli araştırmayı yapamazsanız elinizde bıçak ortalıkta dolaşmak zorunda kalıyorsunuz. Bulduğunuz eşyaları haritanın belli noktalarında pazar tezgahını kuran, ekmeğinin peşinde olan Duke'e vererek değerlendiriyorsunuz. Duke size mühimmat sattığı gibi silahlarınız konusundaki güncellemeleri de hallediyor. Mühimmat denince aklınıza hemen basarım parayı doldururum şarjörleri gelmesin. Çünkü Duke'ün elindeki mühimmat da sayılı ve aldığınızda tükeniyorlar. Bu da etrafı araştırmayı, mermi ve değerli eşya bulmayı daha önemli bir hale sokuyor.

Oyundaki eşya sistemi klasik yapısını korumuş ve bununla uğraşmak çok keyifli

Duke aynı zamanda etrafta görüp öldürdüğünüz hayvan etlerini de güzel bir şekilde değerlendiriyor. Oyunun belli bir noktasından sonra açılan mutfak seçeneği ile birlikte karakterin adeta bir Master Şef nidasıyla yemek yapabildiğini öğreniyorsunuz. Bu yemekler sizin bazı özelliklerinize etki ediyor. İşte bu özellikleri açabilirseniz canınız azaldığında can barınız yavaş yavaş doluyor ya da kendinizi koruduğunuzda daha az hasar alıyorsunuz. Bunun gibi bir dizi özelliğe yer verilmiş. O yüzden siz siz olun oyunun başında avladığınız hayvanların etini hemen satmayın. Sonradan çok daha değerleniyorlar.

Gelelim oyunun aksiyon ve genel dinamiklerine. Resident Evil Village zaman zaman aksiyona girdiğimiz ama çoğunlukla etrafı araştırırken gerildiğimiz bir oyun. Aksiyon kısımlarını ben dengeli buldum ve oyuncuyu tetikte tuttuğunu düşünüyorum. Bulduğunuz tüm silah ve mühimmatı bir şekilde kullanmaya çalışıyorsunuz. Bulduğunuz dinamitleri, mayınları kullanmak size gerekli noktalarda güzel avantajlar sağlayabiliyor. Bazı düşmanların ise zayıf noktalarını bulmak ve oraya çalışmak inanılmaz önemli kılınmış. 

İşte sadece ekmeğinin peşinde olan, adam gibi adam

Oyunda zombiler dışında kurt adamlar, mekanik canavarlar ya da Lycan denen zombi, kurt adam karışımı bir türle mücadele etmeniz gerekiyor. Bu türler klasik zombilere göre biraz daha aklı selim hareket ediyorlar diyebilirim. Ateş ettiğinizde sağa sola kaçıyor ve en umulmadık yerlerde gerdanınıza dalabiliyorlar. çatışma dinamikleri genel olarak eğlenceli ve stres altında geçiyor. Bu stres durumu oyunun sonlarında ise yerini abes boss mücadelesi ve katıksız aksiyona bırakıyor. Yani bu iki kısmı birine gösterseniz ayrı oyunlara ait olduğunu bile düşünebilir. Oyunun büyük çoğunluğu dengeli gitse de sonra son kısmında Resident Evil 6 oynuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

Çatışma dinamiklerinde en sevmediğim nokta ise düşman tepkileri oldu. Bazı durumlarda düşmanın kafasına ya da göğsüne ateş ettiğinizde geriye doğru savrulmaları gerekiyorken tam aksine sizin üstünüze doğru geliyorlar. Düşmanı uzaklaştırmak için yaptığınız bu atışlar aksine onları normalden daha çabuk size yaklaştırıyor. Bir bug mı yoksa normal işleyiş mi olduğunu bile anlayamadım çünkü çok sorunlu bir durum olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında çatışma dinamiklerinde beni üzen pek bir nokta olmadı. Tabi çatışmalar keyifli geçse de özellikle ana boss mücadelelerinin biraz sönük kaldığını kabul etmemiz gerekiyor. Zaten amaçsız olan karakterlerin boss mücadeleleri de çok sıradan tutulmuş.

Resident Evil Village hikaye anlamında beklenmeyen ve çok keskin detayları da beraberinde getiriyor.

Resident Evil Village grafik ve atmosfer anlamında ise çok başarılı bir oyun. Daha köye ilk adımınızı attığınız anda oyunun kendine has bir dokusunun olduğunu anlıyor ve bu güzel atmosferi sindire sindire ciğerlerinize çekmeye başlıyorsunuz. Büyük bir yıkımın olduğu köe evlerinde dolaşırken Dimitrescu kalesi tüm ihtişamı ile ben buradayım diye bağırıyor. O puslu, günümüzde geçen ama orta çağ doğu avrupa atmosferini oyuna çok güzel bir şekilde yedirmişler. Üstelik gittiğiniz her bölgede oyunun atmosferinin ne kadar değiştiğini net bir şekilde görebiliyorsunuz. Kasvetli alanlardan zindanlara, sisli köprülerden karanlık arazilere kadar atmosfer bakımından zengin bir işleyiş sizi bekliyor. Tüm bu alanlarda kullanılan ışık oyunları etraftaki detaycılıkla birleşince ortaya çok güzel sahneler çıkartıyor. işte bir köy evine girdiğinizde bile yıkık duvardan içeri giren ışığın, oda atmosferine ne kadar güzel bir ayrıntı kattığını görebiliyorsunuz.

Bu nasıl bir bölüm ey Capcom, sizde hiç vicdan yok mu? :(

Grafiksel anlamda da üstüne düşeni yapan oyun ışık oyunları ile bu atmosferi sağlamlaştırmayı başarmış. Kaplama gibi konular ise oyunun içerisinde yer alan detaylar ile daha da gözünüze sokulmuş. Yani köy kısmını geçtim özellikle Dimitrescu Kalesi'nde o kadar güzel işlemelerde, detaylarla karşılaşıyorsunuz ki yapım ekibini alnından öpesiniz geliyor. Özellikle benim gibi detaylarda boğulan bir oyuncuysanız etrafı sindire sindire dolaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Kapı işlemelerinden heykellere, duvardaki motiflerden tablolara kadar gerçekten de ince bir işçiliğe imza atılmış. Oyunun bu yönünü çok ama çok sevdim diyebilirim.

Oyunun atmosferi ve detay seviyesi en sevdiğiniz yönlerden biri olacak.

Teknik taraftaki tek problem zaman zaman yaşanan frame düşmeleri. Ben oyunun Playstation 5 versiyonunu oynadım. Genelde Ray Tracing açıkken 60 fps seyreden oyun anlayamadığım bir şekilde nadir de olsa frame düşmeleri ile karşınıza çıkıyor. Bu frame düşüşleri çok büyük olmasa da anlık olarak yaşandığı ve sert bir geçiş yaptığı için çok net bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Bu problemin en kısa sürede çözüleceğini düşünüyorum.

Ses konusunda ise Resident Evil Village beni fazlasıyla şaşırttı. Hem kullanılan müzkler hem de atmosfere etki eden ses unsurları oyunun keyfine de büyük oranda katkı sağlıyor. Müzikler çok güzel, özellikle oyunun sonunda çalan şarkıyı defalarca dinlediğimi itiraf etmem gerek. Onanış kısmında ise sürekli etraftan gelen ses efektleri, zombi sesleri sizi paranoyaklaştırmaya başlıyor. Gerilimin tavan yaptığı anlarda ise gıy gıy giren keman sesleri ile daha da geriliyorsunuz diyebilirim. Bu konuda Us filminde kullanılan "I got five on it" şarkısını dinleyenler ne dediğimi daha net anlayacaktır. Oyunun belli anlarında nedense o şarkıyı dinlediğimde yaşadığım gerilim hissiyatını tekrar tekrar anımsadığımı söyleyebilirim. Kısacası ses efekleri ve müzikler tam da oyundan beklediğimiz seviyede olmuş denebilir.

Oyunu bitirince Mercenaries modu da dahil olmak üzere bir dizi ekstranın kilidini açıyorsunuz.

Resident Evil Village inceleme - Sonuç

Sonuç olarak Resident Evil Village keyifli ve başından sonuna kadar kendini oynatmayı başaran bir oyun olmuş. Hikaye ve karakterler üzerine biraz daha durulsaymş ortaya çok daha farklı bir iş çıkabilirmiş. Resident Evil 7'yi de seven birisi olarak ondan aldığı bayrağı bir sonraki adıma başarılı bir şekilde taşıdığını söyleyebilirim. Yine de Baker dramı bu oyundaki karakter derinliğine göre beni çok daha fazla etkilemişti. 

Kısacası Resident Evil 7'yi ve sunduğu atmosferi, korku unsurlarını sevdiyseniz Resident Evil Village oyunundan da benzer bir deneyim, keyif alacağınızı söyleyebilirim. Resident Evil Village bazı eksiklerine rağmen yılın şimdiden en başarılı oyunlarından biri olmuş durumda.

Yorumlar 31
MK Okuru
MK Okuru 8.11.2024 06:20
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 26.02.2022 21:43
Tıpkı resident evil 4 gibi tamamen koşuşturmaca dolu berbat bir oyun. Yedinin çok gerisinde.
MK Okuru
MK Okuru 26.04.2022 05:24
sen ne diyon bidakka berbat tamam 8i bisey demem ama 4e berbat mı dedin
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 17.06.2021 03:22
3 kere bitirdim. Oyun tam bir balon. Lady Dimitrescu sadece 20 dakika görünüyor. Kızları 3 ayrı boss savaşı dışında pek karşımıza çıkmıyor. Bulmaca yok. Beneviento evi korkunç değil (2 dakika görünen bebek de korkunç değil, çok abartılmış), Boss savaşları kötü. Hikaye zorlamış. 7 puanlık bir oyun.
MK Okuru
MK Okuru 21.12.2021 05:23
01.56 o kadar b os yazmissin ki. oyun pahali ve kalitesiz oldugu icin 3 kez bitirdim demissin. pahali ve kaliteli olsaydi yada ucuz ve kaliteli olsaydi 1 kez mi oynayacaktin.

oyun gayet güzel ayrica korkunc olmak zorunda da degil. korkunc olmayinca kötüdür manasi var yorumunda. cok sacma
MK Okuru
MK Okuru 18.08.2021 01:56
09.20; verdiğim paranın hakkını versin dedim. O nedenle 3 kez bitirdim. 3 kez yeter istedikleri fiyat için. Umarım anlamışsındır şimdi neden 3 kez bitirdiğimi. Bir balonu 3 kez şişirebilirsin. Bir süre sonra patlıyor işte. Patlamasa da şişiresin gemiyor artık. Bilmem anlatabildim mi? ;)
MK Okuru
MK Okuru 15.07.2021 09:20
Balon olsa 3 kez bitirmezdin
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 10.12.2021 15:33
Bence genel olarak başarılı bir oyun resident evil 4 efsanesini hatırlatan birçok öğe vardı.bi de şu
lanet olası beneviento malikanesi uzun yıllar bu kadar gerildiğimi ve korktuğumu hatırlamıyorum bu korkuyu en son resident evil 3 nemesisde yaşamıştım ilk versiyonu tabi.neyse oyunu mutlaka oynayin.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 23.07.2021 19:40
Biraz outlast 2 kokusu da yok değil. Oyunun atmosferi güzel ama 7'deki manyak aile daha eğlenceliydi. Bi de kötü karekterler Tyrant kadar germedi.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 10.05.2021 16:58
series x tabiki ilk tercih
Ps5 özel oyun çıkardığında oynanır
Malum performans meselesi
MK Okuru
MK Okuru 15.07.2021 09:32
Series x den ps5 e geçtim baya memnun kaldım bence ikiside güzel konsollar
Kalan Karakter: 300 Gönder