ArtılarSesler, senaryo, uzun oyun süresi, mükemmel atmosfer, yenilikler ve o bir Resident Evil
EksilerGrafikler kötü, port olduğundan resmi fare desteği yok, Gamepad ve gayri resmi mouse yamaları olmadan klavyeden oynamak zor
“Resident Evil” bu sözcük aslında sihirlidir. Çünkü birçok kişinin sevdiği,
uğruna siteler açıldığı, sayfalar dolusu forumlarda konuştuğu, giysilerine
karakterlerini bastırdığı, koleksiyonu yapıldığı vs… bir oyundur. Aslında
Resident Evil bazıları için bir oyundan çok bir fenomendir. Hatta direk olarak
söyleyecek olursak, aslında kült bir seridir. Birçok proje onu taklit etmiştir,
ama berbat bir klon olmaktan öteye gidememiştir. Hatta türün öncüsü olan Alone
in the Dark bile, Resident Evil’ın arkasından kalmıştır. Zombileri bize sevdiren
ve onları yaşatmamız gerektiğini savunan RE (Resident Evil) ne yazık ki, PC
kullanıcılarına geç yaklaşımda bulunur her zaman. Gerçek ele alınırsa bir konsol
oyunu olduğundan bu normal. Ama RE seven PC sahibi çoğu zaman, konsollarına
çıkan RE oyunlarını oynayan kullanıcıları kıskanır. Resident Evil 4’ün de PC
hikayesi, serinin her zamanki yaptığı gibi. Önce konsollar ve aradan geçen 2 yıl
sonrasında PC çıkartması.
Son olarak bilgisayarımda RE 3’ü şu ünlü Nemesis’e karşı oynamıştım. Nemesis
bile PS2’lere çıktından bir süre sonra PC’ye uyarlanmıştı. Aslında serinin bir
formülü var. Resident Evil Out Break, Dead Aim vs… gibi diğer oyunları
konsollarda kalır; ama ana oyunlar uzun bir süre geçse de PC’ye çıkar. Ne tekim
Resident Evil 4’ünde akıbeti böyle oldu. İlk önce GameCube’e çıkarak ağzımızı
sulandıran ve PS2 sahiplerini kıskandıran RE4, daha sonra PS2’ye ve sonrasında
PC’lere geldi. Oyunun GameCube versiyonunu 2 kere, PS2’de de 1 kere bitirip son
olarak PC’ye el attım. Hatta ilk çıktığı zamanı hatırlıyorum da, sadece RE4
oynamak için GameCube alan arkadaşım bile olmuştu. Onunla beraber RE4’ü
oynamıştık ve kaç kere sabahlamıştık. Hatta GameCube’ün özel RE4 versiyonu bile
yapıldı. Aslında halen piyasada var, hem de ucuz fiyata. Koleksiyon meraklısı
varsa alabilir ve kenara koyabilir.
Las Plagas
Artık bilmeyen pek fazla kalmadı, ama konudan kısaca bir bahsedelim. Başkanın
kızı Ashley kaçırılır. Bizde Leon Kennedy olarak peşine düşeriz. Görevimiz
başkanın kızını bulup, sağ olarak geri götürmektir. Ancak kazın ayağı böyle
olmaz. İşin içine “Las Plagas” paraziti, parazite yakalanan insanlar, Ada,
karizmatik kötü Albert Wesker filan girer ve ortalık iyice karışır. Hikayeyi
açmak istemiyorum. Oynamayan ve bilmeyen oyunlar varsa, kendileri türlü
entrikaları ve gelişmeleri öğrensinler. Böylece oyunun heyecanı da kaçmaz.
Resident Evil 4’ün PC versiyonu, konsoldan port edilme. Ama beni grafik olarak
ağzımı bir karış açtıran GameCube’ten değil, PS2’den yapılmış. Haliyle port olan
oyunun grafiklerine ilk olarak değinmek istiyorum. Biliyoruz ki, günümüz
PC’lerinin grafik yönü PS2, GameCube, Xbox’tan daha iyi. Hal böyle olunca insan
ister istemez, Resident Evil 42ün grafiklerinin makyajlanmış olmasını ve iyi
olmasını bekliyor. Ancak olay burada tam tersi ne yazık ki, oyunun grafikleri
kötü. Açıkçası nerede GameCube’teki grafikler, nerede PC grafikleri demeden
edemedim. Oyunun atmosferine uyumlu olan iç karartıcı renkler olması gerektiği
gibi ve her yere hakimler. Ancak çevrenin dokusu kötü; bunun üstüne
modellemelerin çevre dokusuyla halay çekip, bende kötüyüm demesi ayrı bir dava.
Çözünürlüğü ne kadar arttırırsak arttıralım, çoğu yer tırtıklı şekilde
gözüküyor. Sonuçta direk olarak port yapılmış, üstünde uğraşılmamış bile. İnsan
bari GameCube verisyonunu port yapsaymış demeden edemiyor.