Resident Evil 3: Nemesis
Umbrella Corporation adlı şirketin geliştirdiği T-virus, kısa sürede kontrolden çıkar ve tüm masum Raccoon City halkını zombiye, etraftaki küçük solucanlardan sadık köpeklere kadar her canlıyı da şuursuz yaratıklara dönüştürür. Olaya bir göz atmaları için şehre gönderilen S.T.A.R.S. (Special Tactics And Rescue Squad - Özel Taktikler ve Kurtarma Ekibi) üyeleri kendilerini yapayalnız ve çaresiz bir şekilde kaderlerine terk edilmiş sokaklarda bulurlar. Üstelik bir de Nemesis adındaki başı boş gezen canavar tehlikesi de vardır...
Evet, zombi dostlarımız yine iş başında... Bu sefer eskiye göre daha hızlı hareket edebiliyorlar ve hatta koşabiliyorlar bile ama yine de aynı cahiller. Maceramız boyunca ansızın kapıları camları indirip üstümüze atlıyorlar, kolumuzu bacağımızı kapıyorlar, bir tecavüz etmedikleri kalıyor kıza. Bu arada kahramanımızın ismi de Irmak Akın... Şey, pardon Jill Valentine. Oyun zaman dilimi olarak ilk 24 saatini Resident Evil 2'den önce ve diğer 24 saatini de Resident Evil 2'den sonra olacak şekilde alıyor. Diğer serilerden farklı olarak bu oyunda eğer bir zombi çok yakınımızdaysa ateş etme tuşlarına bastığımızda onu itekleyebiliyoruz. Yeni eklenen değişik bir özellik de oyun boyunca etrafta silahlarımız için bulabileceğimiz barutları işleyip normal ya da gelişmiş mermiler oluşturabilmemiz.
Ben de Capcom'un bu gerilim ve heyecan dolu oyununu IBM uyumlu PC ve UEFA Şampiyonlar Ligi resmî sponsoru PlayStation sahibi dostlarımla beraber bitirebilmek için gece gündüz demedim, bir deri bir kemik kaldım, saçımı süpürge ettim, sevdiğim kıza açılamadım ve size bu rehberi hazırladım. Oyun boyunca başınıza gelebilecek hemen her olayı açıkladım, yine de bazı küçük farklılıklar olabilir. Tavsiyelerime uyun ve gerisini bana bırakın.
Öncelikle daima meraklı olun. Girdiğiniz odaları, geçtiğiniz koridorları, gördüğünüz masaları, bulduğunuz dolapları, kısacası her yeri iyice araştırın. Yarım saattir açamadığınız bir kapının anahtarı ya da hayatınızı kurtaracak bir ilk yardım spreyi hiç ummadığınız bir yerde sizi bekliyor olabilir. Bulduğunuz anahtarlarla açabileceğiniz kapıları açtıktan, topladığınız nesnelerle yapabileceklerinizi yaptıktan sonra artık oyunda hiçbir işinize yaramayacaklarsa atın gitsin, boşuna kalabalık yapmasınlar. Bir süre sonra oyunun konsolvari save sisteminin olaydan soğumanıza yol açmaması için mürekkeplerinizi idareli kullanın. Barutlarınızı akıllıca birleştirin ve şarjörlerinizin her zaman tam dolu olduğundan emin olun. Şimdi sıkı tutunun. Güzel bir giriş filminin ardından oyunumuza başlıyoruz.
RESIDENT EVIL 2'DEN ÖNCE...
A Night On The Uptown
Oyuna başlar başlar kendimizi büyük bir patlamanın ardından alevler arasında ve etrafımız zombilerle çevrili bir şekilde buluyoruz. Arkamızdan yaklaşan zombilerle hiç uğraşmadan dar yoldan dümdüz koşalım. Bir an önce önümüzdeki tek zombiyi yere serip sandığın üzerinden atlayalım. Burada bir demo devreye girecek ve kendimizi şimdilik yaratıklardan uzak ve sakin bir yer olan depoda bulacağız. Görünüşe bakılırsa tombul dostumuz Dario kızını kaybetmiş olmanın acısıyla bizimle gelmek istemiyor ve kendini konteynere kilitliyor. Sonra çok pişman olacak ama... Bu alanda raflarda bir ilk yardım spreyi ve handgun mermileri var. Arkamızdaki merdivenlerden dolaşıp oyundaki ilk sandığın ve daktilonun yer aldığı ofise gelelim. Bu odada açık dolaptan A tipi barutları, masadan mürekkebi alalım ve sandığın içinde ne var ne yok bir göz attıktan sonra giriş kapısının hemen yanındaki duvarda asılı duran, deponun az önce kilitli olan arka kapısının anahtarını almayı unutmadan daktiloyla oyunumuzu kaydedelim. Şimdi yeşil çıkış kapısını anahtarımızla açıp depodan dışarı çıkmaya hazırız.
Dar koridoru geçelim burada herhangi birşey yok. Dışarı çıktığımızda ekranın üst köşesinde solda yer alan kapıdan girelim. Yürümeye devam ederken yanıbaşımızda bir kapı beliriverecek. Kapının dibine geldiğimizde bir grup zombi tarafından kovalanan Resident Evil 1'den dostumuz Brad Vickers kapıyı açıp dışarı fırlayacak. Eğer kapı kendiliğinden açılmazsa siz açın. Brad gitti, zombiler bize kaldı. Üzerimize gelenleri öldürelim ve bodrum katındaki depoya inelim. Bu kattaki zombileri de indirelim ve ölü muhafızın üzerinden Benelli M39 Shotgun'ı, masadan da çakmak gazını alalım. Şimdi az önce Brad'in kaçtığı koridordan gidelim, yerden yeşil bitkileri alalım ve kapıdan çıkalım. Sokak boyunca ilerleyelim. Sağdaki barın ana giriş kapısı kilitli, arkadan girmek zorundayız. Barın yanında bir butik var. Boutique Key'i alınca buradan Jill'in elbiselerini değiştirebilirsiniz. Çığlığı duydunuz mu?! Zombiler bir kişiyi daha katlediyorlar. İleride yan yana duran iki sandığın üstüne çıkalım ve duvardan Uptown haritasını alalım. Yangın çıkış merdivenlerinin üst kısmında yeşil bitkiler var. Aşağı inelim, zombileri öldürüp uzaktaki kapıdan çöplük alanına geçelim. Bu alanda yine zombilerce kovalanan Brad'in silah seslerini duyuyoruz. Merdivenlerden inip zombileri öldürelim. Hep de bu herif kaçıyor zombiler bizim başımıza kalıyor. Kalleş Brad! Neyse, merdivenlerin yanından mürekekkebi aldıktan sonra Brad'in peşinden bara girelim. İçeride Brad'i bir zombinin saldırısına uğrarken buluyoruz. Siz boşuna mermi harcamayın bırakın kendisi öldürsün zombiyi.
