Anılarını kaybedersen ne kadar yaşamış sayılırsın?
Video oyunları açısından gerçekten yenilikçi bir dönemin içine girdik. Bu yenilikçilik anlayışı sadece donanım, oynanış mekanikleri veya kontrol olarak değil, aynı zamanda hikaye ve konseptlerle de ilgili. Fransızlar ise bunu bize göstermeye kararlı.
Remember Me gibi anlatacak derdi olan yapımlarla artık daha sık karşılaşıyoruz.Fransız Dontnod Entertainment’in yapımı olan Remember Me’nin ise anlatacak çok şeyi var gibi görünüyor. Oyunlarda seksizm, kadın karakterlerin cinsel arzu nesnesi olma durumu ve buna benzer pek çok durumla ilgili haberlerle, yazılarla karşılaşıyoruz, oyun endüstrisinin çok büyük bir kısmını erkeklerin oluşturduğu aşikar, bununla sıkıntısı olan yapımlar ve şirketler ise azımsanacak ölçüde değil.
Nilin benim şimdiye kadar gördüğüm en etkileyici kadın karakterlerden biri
Remember Me’nin böyle bir derdi var işte, “Nilin” gibi bir derdi var daha doğrusu. Şimdiye kadar gördüğümüz zayıf, ürkek veya seksi ama tehlikeli kadın kahraman kalıplarının çok dışında bir karakter Nilin. Dontnod’ın oyunu tasarlarken aklında bulundurduğu en önemli şey bu olabilir. Peki ama Remember Me neden bu kadar özel?
Oyunda 2084’ün distopik Neo-Paris şehrindeyiz. Burası insanların yaptığı şeylerin izlendiği ve kimsenin tam anlamıyla özgür olamadığı fakat bir o kadar parlak ışıkların ve cebi dolu kodamanların egemenliğini sürdüğü bir yer. Nilin ise bu şehirde kim olduğunu hatırlamayan, geçmişini bilmeyen bir kadın.
2084’ün dünyasında en popüler şeylerden birisi Memorize isimli şirketin “Sensen” isimli ürünü. Sensen sayesinde ATM makinelerinden istediğiniz anıları çekip istediklerinizi satabilmektesiniz Bir dünya düşünün anılarınız, sizin için çok değerli olan o bütün güzel anılarınız alınıp satılabiliyor, aynı zamanda hiç hatırlamak istemediğiniz anılarınızı da satabiliyorsuınuz. Ne düşünürdünüz, ne yapardınız? Daha doğrusu, nasıl yaşardınız?
İnsanın yaşantılarına dair en önemli varlıklarından birisi olan anıların değeri, onların bir çeşit para birimine dönüşmesi Remember Me’nin Nilin üzerinden işlediği fikirlerden biri. Memorize için çalışan bir “Hafıza Avcısı” olan Nilin, insanların hafızalarını alıp, onları birleştirip remiksleyebilmektedir. Bilinmeyen sebeplerden dolayı bir gün Memorize tarafından kaçırılır, hafızasının neredeyse tümü silinir ve olaylar gelişir...
Neo Paris nefes kesici bir yer
Anıları “Remikslemek” Remember Me’nin en önemli oyun mekaniklerinden biri. Karşılaştığınız karakterlerin anılarını değiştirip onları kendinize dost veya düşman yapabiliyorsunuz, açıkçası bu bazı noktalarda çok acımasız bazı noktalarda ise çok merhametli sahnelere sebep olabiliyor. Gerçekten çok özgün ve başarılı bir konsept olarak buluyorum bu “anı remiksleme” işini.
“Sensen” dediğimiz cihazlar Remember Me’nin dünyasının standardı. Sensen nereye gideceğinizi ve ne yapacağınızı gösteren bir pusula, bir bilgi kanalı ve uyarı cihazı olabiliyor yeri geldiğinde.
Yapımın işlediği en önemli konsept “Unuttuklarını geri kazanmak”. Bu konsepti oyun mekaniğine gerçekten harika bir şekilde yedirdiklerini düşünüyorum. Nilin oyun ilerledikçe eski hareketlerini hatırlıyor ve bu hareketleri “Combo Lab” isimli ekranda farklı şekillerde kombine edebiliyorsunuz. Peki ama her şeyi geri kazanıp eski "Nilin" olduğunuzda, olmuş olduğunuz şeyi beğenecek misiniz?
Yani tamamen kendi tarzınıza göre dövüşen bir Nilin yaratmak mümkün. Bunların içinde sadece saldırı hareketleri yok tabii ki, farklı özelliklere yarayan farklı hareketleri birbirine ekleyip yine farklı etkilere sahip olabiliyorsunuz. Bu hareketlere “Pressen” deniyor ve oyunda yaklaşık 24 çeşit pressen var. Pressen’leri almak için tecrübe puanına benzer PMP puanları topluyorsunuz. Bunlar genelde size kombo yaptığınız vakit veriliyor.