Redfall ön inceleme: Geçtiğimiz günlerde Prey, Dishonored ve Deathloop (Deathloop inceleme) gibi oyunlara imza atan Arkane stüdyosununun yeni oyunu Redfall'u oynama şansına eriştim. İstanbul'da oyun için özel bir etkinlik düzenlendi ve 2 Mayıs'ta çıkacak olan oyunu tam 1.5 saat boyunca oynadık.
Oyun günümüzde, Amerika'nın Massachusetts eyaletinde geçiyor. Vampirlerin cirit attığı bu bölgedeki ana amacımız tabi ki ortalığı temizlemek. Redfall, Arkane'in diğer oyunlarına göre tamamen açık dünya temasına sahip olan bir yapım. yani dilediğiniz göreve gidiyor, etrafı araştırıyor ve bir nevi looter shooter dinamiklerinin keyfine bakıyorsunuz.
Oyunda bir ana merkezimiz var. İtfaiye merkezine konuşlanan ekip buradan yeni silahlar alabiliyor, mühimmat doldurabiliyor ve hikaye ilerleyişini gerçekleştiriyor. Bunun dışında haritanın belli noktalarına Safe House dediğimiz güvenli bölgeler de konumlandırılmış. Buraları bir kez düşmandan temizlediğinizde güvenli bölge olarak kullanıyorsunuz. Öldüğünüzde en yakın güvenli bölgeden tekrar başlamanız gerekiyor. Muhtemelen co-op modunda Left 4 Dead ve Back 4 Blood tarzında bir düşeni kaldırma sistemi de olabilir. Yani ekibin can hakkı tamamen dolduğunda muhtemelen tüm oyuncular Safe House'a geri dönecek diye tahmin ediyorum.
Oyunda etrafı araştırma ve loot sistemi önemli bir yere sahip. Diğer taraftan yapım ekibi aksiyon dozajını hep yukarıda tutmaya çalışmış. haritada normal silahlar ile ölen normal düşmanlar dışında birçok vampir çeşidi bulunuyor. Vampirleri öldürmek için ise özel silahlara başvurmanız ya da normal silahlar ile zayıf düşürdükten sonra göğüslerine kazık çakmanız gerekiyor. Özel silahlar arasında lazer, ışın silahları ya da direkt olarak kazık fırlatan silahlar var.
Silah tarafında oyunun önemli bir dengesizliği baş gösteriyor. Normalde yanınıza üç farklı silah alabiliyorsunuz. işte normal bir tüfek aldınız, bir ışın tabancası aldınız ve bir de normal tabancanız var diyelim. Oyundaki bazı düşman çeşitlerini alt etmek için çok daha farklı bir silaha ihtiyacınız olabiliyor. Ve oyunun menüsünü açıp o silahı elime alayım deme şansınız yok. Çünkü oyun co-op temelinde yapıldığı için durdursanız bile oyun devam ediyor.
Mesela oynadığımız kısımda kalkanı olan ve sürekli benden can çeken bir vampir ile karşılaştım. Bu vampirin bir kalkanı bulunuyordu ve alt etmem için sadece işaret fişeği ya da alev silahı kullanmam gerektiğini öğrendim. Fakat bu silahlar elimdeki üç slot içerisinde olmadığı için kendimi büyük bir kaos içerisinde bulduğumu itiraf etmem gerek. Belki co-op oynadığınızda takım taktikleri ön plana çıkacağı için daha kolay bir şekilde ilerlemek mümkün olabilir.
Oyun alanındaki özel vampirleri öldürdükçe yukarıda bir bar dolmaya başladığını fark ediyorsunuz. Bu bar dolduğunda, yani hakim oldukları topraklarda bir şeylerin ters gittiğini anlayan Vampir tanrıları olaya el atıyor ve rastgele bir noktada önemli boss savaşları ile karşılaşabiliyorsunuz. En olmadık yerde gelirlerse vay halinize. Bu boss'lar oldukça güçlü oluyor ve mühimmat sıkıntısı çektiğiniz bir anda gelirlerse canınıza okuyorlar diyebilirim.
Oyunda her biri farklı yeteneklere sahip dört farklı karakter yer alıyor. Bir kuzgun kullanan,ufak bir robot ile düşmanların dikkatini dağıtan ya da fırlattığı disk ile farklı noktalara ışınlanabilme özelliğ olan karakterler mevcut. her karakter için bu klasik yeteneklerin dışında ulti benzeri, topladığınız enerjiler ile dolan özel bir yeteneğiniz de bulunuyor. En zorlu anlarda bu yeteneklerin oldukça iş yaptığını belirtmem gerek. Tabi yetenek sistemi tek başına oynarsanız silahlarda olduğu gibi sizi biraz kısıtlayabiliyor.
Oyundaki kafamı kurcalayan en büyük soru işareti ise sizi biraz sınırlandırıyor olması. Arkane oyunlarında bildiğiniz gibi taksiksel ilerleme ve olayları çok farklı şekillerde çözme sistemi oldukça önemli. Bu oyunda da benzer bir sistem bulunuyor fakat co-op sistemine ve özel yeteneklere baktığımızda işleyişin kısıtlanabileceğini fark ediyorsunuz. Tabi bundan tam olarak emin olmak için daha uzun süre oynamak, kısacası tam sürümünü beklemek gerek.
Redfall umut vaat eden bir oyun ama looter shooter ve bu tarz co-op oyunlarında karşımıza çıkan bir sürü soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Oynadığım 1.5 saat boyunca keyif aldığım noktalar oldu fakat bu yapıyı çok daha uzun saatler boyunca sıkılmadan oynar mıyım hiç ama hiç emin değilim.
Diğer taraftan oyunun en büyük artısı ise ilk günden GamePass sistemine ekleniyor olması. yani kafanızda soru işaretleri olsa bile bu avantajdan yararlanarak oyunu deneyim etmek büyük bir avantaja dönüşecek diyebiliriz. Oyunun 2 Mayıs'ta çıkacağını da tekrar hatırlatalım.