Red Ocean

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Far Cry Jack'in ucuz versiyonu Red Ocean Jack
Platformlar PC
Red Ocean
Merlin Puanı 40
38 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%97
Artılar Az yer kaplıyor, suyun altında geçen bir iki kısım, bir iki fizik efekti, çok nadir olarak düşmanlar el bombasından kaçabiliyor
Eksiler Sesler, olmayan yapay zeka, program hataları, çizgisel oynanış vs... buraya sığmayacak kadar çok
Oyun piyasası bir gariptir aslında. Bazı zamanlar arka arkaya çok güzel oyunlar çıkabilir. İnsan o sırada öyle bir şaşırır ki, hangisini oynayacağım diye delirebilir. Ama bazı zamanlar oyun kıtlığı olur. Bırakın iyi bir oyunu, hiçbir proje bile boy göstermeyebilir. Böylesi zamanlarda genelde çıkanlar çıtır çerez türüne giren ve vasatı aşamayan yapımlardır. Hazır büyük ve iyi abileri ortalıkta yokken, piyasada parsel kapmayı denerler. Böylesi boş atışlara, durgun zamanlarda rastlamak mümkün olabilir. Ama diğer açıdan başka bir olay daha vardır. Bazı firmalar yenidir ve emekleme aşamasındadır. Yeni projelerini piyasaya sürmek ve kendilerini biraz tanıtmak için, bu tür zamanları severler. Ama yeni yaptıkları oyunlarının pek iç açıcı olmaması, onlar için kötü bir nam salabilir.

Esas adam Jack

Red Ocean kıt bir zamanda piyasaya sürülmedi. Aslında güzel oyunların çıkmasına yakın tarihte sessiz ve sakin bir şekilde, raftaki yerini aldı. En baştan belirtmek gerekirse aslında Red Ocean oldukça basit ve vasat bir yapım. Konu olarak da klişe bir senaryoya sahip. Jack Hard (Soyadından ne kadar sıkı olduğu belli) adında iyi bir dalgıç ve hazine avcısı karakteri kontrol ediyoruz. Jack arkadaşıyla beraber suya dalıyor. 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bir deniz altı buluyorlar. Bunu araştırırlarken arkadaşı imdat çığlıklarıyla ortalıktan kayboluyor. Jack onu ararken Soğuk Savaş döneminde Ruslardan kalma bir üs olduğunu görüyor. Jack bir yandan arkadaşını kurtarmaya çalışır ve teröristlerin hain planlarını engellemek zorundadır. Macera böylece başlar, bu sırada bizde oyuna dahil oluruz. İkinci sınıf aksiyon filmlerine bolca malzeme olabilecek konu, ufak bir sinematikle bize anlatılıyor. Jack üssün içine girdiği zaman kontrol elimize geçiyor.

Red Ocean, ilk Half Life’tan önceki FPS’lerle aynı mantığı içeriyor. Kısaca önüne gelen düşmanları öldür, anahtarı bul veya düğmeye bas, kapı açılsın ve bölümü geç. Bunun dışında yapımda oynanış olarak herhangi başka bir şey bulunmuyor. Genel olarak ilerle, öldür ve kapıyı aç mantığı hakim, bunun dışında sakın başka bir şey beklemeyin. Ayrıca gidilecek olan yollar belli, asla alternatif başka bir kestirme bulunmuyor. Bu da oyunun çizgisel olmasını sağlıyor. Hadi eski tipte bir oyun olsun diyoruz ki (Eski tip FPS’leri sevmem değil hani), ama düşmanlar ve atmosfer yine ortalığı bozan diğer faktörler. İlk olarak yapay zeka ile başlayalım. Oyundaki rakiplerimiz tam anlamıyla saf kan bir geri zekalı. Hiçbir hareket ve yön duyguları yok, sadece önümüze geçip ateş ediyorlar o kadar. Artık program hatası diye tahmin ettim, ama bazı zamanlar el bombalarından kaçma gibi hareketler yapabiliyorlar. Bu nasıl akıllarına gelebiliyor anlamış değilim. Red Ocean’nın başından sonuna kadar en zor seviyede dahi, rakipleri resmen şişe geçirdim. Fakat el bombasından kaçmak dışında başka hareketlerini görmedim. Safkan geri zekalı düşmanlar sağ olsun cidden tek kişilik ordu Rambo oldum.

Yapımda eksiklikler bitmiyor bitmiyor. Özellikle sesleri artık havale ediyorum. Son derece kötü olan konuşmalar yer alıyor. Ezbere ve dümdüz konuşan karakterler yer alıyor. Ama işin en komik ve kötü kısmı silah efektlerinde. Özellikle makinelinin çıkardığı ses hakkında bir şey diyemiyorum bile. Duvara ateş ettiğinizde çıkan sesle, genel olarak silahların çıkardığı sesler aynı. Hepsinde tek bir efekt kullanılmış hissi yer alıyor. Hiç değilse insan aynı sesin daha değişik versiyonları oyuna kotarırdı, böylece bu şekilde farklılık yaratırdı. Ama yapımcılar cidden bu işte tembellik etmişler.

İyi kısımlar yok mu?

Grafikler geri kalan diğer kısımlara göre eli yüzü biraz daha düzgün. Hiç değilse ekrana bakıldığında birazcık iyi niyetli olduğu belli oluyor. Kaplamaların kalitesi aslında kötü, uzaktan iyi gibi durabiliyorlar. Ama yakına gelindiğinde kendilerini belli ediyorlar. Modellemeler biraz biraz işe yarayabilirler. Şahsen son dönem oynadığım güzel grafikli oyunların ardından, Red Ocean yanlarında basit kalabiliyor. Ama grafikler; olmayan yapay zeka ve sadece tek bir efektten oluşan seslerin yanında oyundaki en iyi kısımlardan biri. Yani hiç değilse ekranda güzel gözükebilecek bir şeyler sunabiliyor.

Yapım içinde hatalar çok fazla yer alıyor. Mesela yolda karşınıza çıkan bazı girinti ve çıkıntılar var. Normalde bunların üstünden gitmeye kalkışsak geçemeyiz, sonuçta bize engel olurlar. Ama Red Ocean’da böyle bir olay yok. Girinti ve çıkıntıların içinden geçebilirsiniz. Asla size engel olma veya geçit vermemezlik yapmıyorlar. Yapımda ayrıca bazı fizik kanunları da geçerli. Patlamalarla uçuşan cesetler, suyun fizik kanunları, yıkılan kısımlar vs… var. Aslında bunlar oyun içindeki artı ve güzel ayrıntılardan biri. Ama yeterli değiller, zaten oyunun tümü ele alındığında çoğu noktası yetersiz.

Sonuç belli

Yapım içinde arada suyun içine girip yüzerek devam edeceğimiz veya kaçacağımız hızlı hareket edebileceğimiz ufak kısımlar var. Bu bölümler çizgisel oynanışı arada kesip, eğlenceli olabiliyorlar. Ama bunun dışında başka hareketlilik yok. Kısaca Red Ocean sıradan basit bir FPS oyunu. Herhangi bir çekiciliği bulunmuyor. Ama ben gene FPS oynarım fark etmez derseniz gerisi size kalmış.
Yorumlar
MK Okuru
MK Okuru 14.11.2024 20:45
Kalan Karakter: 300 Gönder
Red Ocean
İlginizi Çekebilir