ArtılarGüzel grafikler. Başarılı bölüm tasarımları
EksilerMüzikler, bazen kulak tırmalıyor
Güneşli bir günde uyumak gibisi yoktur. Yatak diye çimleri, yorgan diye de mavi gökyüzünü üzerinize aldınız mı, değmeyin keyfinize. İşte Rayman ve arkadaşları da böyle güzel bir günde keyif yapıyordu. Fakat bazıları öyle horluyordu ki, gürültüler yeraltı sakinlerini rahatsız etti ve bu işkenceye son vermek için yeryüzüne çıktılar. Kısa süreli bir kapışmanın ardından Rayman ve arkadaşlarını hapseden yaratıklar, yeraltındaki kötülüğü de yeryüzüne çıkardı. Artık "keyifli bir gün" tanımı yapmak çok zordu. Fakat tekrar eski güzel günlere dönebilmek için yaratıkları geldikleri yerlere göndermek gerekiyordu. Rayman Origins'de işte böyle başlıyor maceramız.
Özgür dünyanın kaderi senin ellerinde
Yapımda Rayman'i kontrol ederek birbirinden eğlenceli maceralara adım atıyoruz. Tabii ki oyunun başında hapsedildiğimiz kafesten kaçarak. Rayman Origins, bir platform oyunu. Siz ilerledikçe, kamera da sizinle birlikte yana doğru kayıyor. Aslında biraz Super Mario, biraz da Sonic'den esinlenmeler söz konusu oynanışta. Yol boyunca karşımıza yaratıklar çıkıyor. Onlara dokunduğumuz gibi başarısız olabiliyoruz. Ama eğer etrafta bir sağlık şişesi bulur ve alırsak, hali hazırda bir hakkımız oluyor bu kez. Öldürmek için ise, evvela üzerlerine zıplamamız gerekiyor. Tıpkı Mario'da olduğu gibi. Ayrıca bazı platformlarda da, tasarımlar gereği oldukça hızlı hareket ediyoruz ve dengeyi sağlamak için doğru zamanda, doğru tuşları kullanmamız gerekiyor. Bu tip hızlı etaplar da Sonic'i hatırlattı bana. Tabii ki sadece benzer bir tarz olarak.
Her bölümde Mario'daki altınlar misali puanlar topluyoruz. Bazı bitkileri kullanarak yeni zeminler elde edebiliyor, bazılarını kullanarak da var olanları ortadan kaldırabiliyoruz. Bu sayede örneğin: Diyelim ki ortada büyük bir uçurum var. Oradaki çiçekten yardım alarak uçurum üzerine bitkiden bir yol kurabiliyoruz. Ayni şekilde bitkiden bir yolun üzerinde duran düşmanları da kısa yoldan ortadan kaldırmak için o bitkiye dokunmamız yeterli oluyor. Yol yoksa, üzerinde duracak düşman da yok.