Valve, gerçekten işini biliyor. Half-life gibi bir oyunu hazırladılar, ancak yaptıkları aslında sadece bir oyun değildi. Fanlar tarafından önce Counter-Strike modu, ardından da Portal'ın doğmasına yardım eden fikirler, Valve'ın da pozitif girişimcilik ruhu sayesinde milyonlarca oyuncuya hediye olarak sunuldu.
Portal, 2007 yılında çıkan The Orange Box'un en farklı oyunuydu. Çok kısa sürede tamamlanabiliyordu, ancak oyunun o hali bile ilerisi için birçok fikir doğurabilirdi. Nitekim öyle de oldu. Aperture Science tesisinde, GlaDOS isimli yapay zekâ sisteminin dediklerini yaparak başladığımız macera, kısa süre sonra özgürlüğümüzü elimize almak için bir kaçış serüvenine dönüşmüştü. Yani Chell isimli bayan karakterimizin mücadelesi…
İşleyişinden kısaca bahsetmemiz gerekirse: Oyuncular, Portal silahını kullanarak delikler açıyor ve bu deliklerden hem kendilerini, hem de çevredeki gerekli cisimleri geçirerek çıkış kapısına ulaşmaya çalışıyor. İşin içine bir takım bulmaca unsurları da katılınca Portal'ın kalitesini sorgulamanın yersiz olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz (hele bu saatten sonra). Küçük bir örnek vermemiz gerekirse yapım, çok kısa süreliğine Steam'den ücretsiz olarak indirilmeye sunulmuş ve tam 1.5 milyon kez indirilmişti.
Yeni oyun
Portal 2 ile ilgili söylentiler uzun süredir vardı ve 5 Mart'ta da resmi duyuru gelmişti. Game Informer'da çıkan ilk bilgilerin ardından, artık oynanış videosunu bekler olmuştuk. Valve öyle açıklamalar yaptı ki, nasıl düşünsek, ne beklesek bilemedik? Öncelikle 14 Haziran'da Portal 2 ile ilgili bir gösterim yapılacağı söylendi, kısa süre sonra ise "iptal" duyurusu yapıldı. Half-Life'ın zaten ismi geçmiyordu ve E3'te Portal 2 gösterilirse, bu bir sürpriz olarak nitelendirilebilirdi. Ancak asıl sürpriz Sony'nin standında yaşandı.